bir yangının külünü *
-
rakı sofralarının* değişmez şarkılarından biridir...hele ki masayı süsleyen terk edilmiş bir türk erkeği varsa* yüksek sesle ve başka masalar itina ile rahatsız edilerek söylenir*...
-
bestesi muzaffer ilkar'a, guftesi ise semsi belli'ye aittir.
-
zeki muren'den dinleyince ortada yeniden yanan küller olmasada öyleymiş hissini veren ve insanı melankoliye sürükleyen şarkı.
-
aslinda sarkinin adi "gönül penceresinden" dir...
makami nim sofyan imis...
sozlerine gelince:
gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin
bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin
madem ki son şarkının kırık bir güftesiydin
neden yarım bıraktın neden bırakıp geçtin
bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin
ne çok sevmiştim seni ne çok hatırlar mısın ?
aşiyan yollarından ses versem duyar mısın?
hâlâ beni düşünür ve hâlâ ağlar mısın?
bir bahar seli gibi yolumdan akıp geçtin
bir yangının külünü yeniden yakıp geçtin -
hicaz makaminda, nim sofyan usulunde bir sarkidir
-
-
hareketli ama dokunakli sarkilarimizdan bir digeridir.. dinlemesi guzeldir..
-
(bkz: bir yangının külü)
-
bu yaz izlediğim bir candan ercetin konserinde seyircinin en çok eğlendiği ve gaza geldiğini gördüğüm bu nedenle candan ercetin'in herhangi yeni bir albümünde mutlaka okuması gereken şarkı.
-
sabah sabah, tiril tiril uyanmaniza ve boyle anlamsiz ikilemelerle gununuze dumur katmaniza yarayan sarki..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap