bir zaman

• belirli ama belirsiz de olabilecek bir süre. daha doğrusu bir süre boyunca, o zaman süresince. zaman ve süre bakımından biraz.
  
  "kızağın karlarını atan, beyin cesedini yüklenen köylüleri gördüğünde; öbür dünyada bile köylülerin bulunmasıma şaşmıştı. (...) iki ay sayrılarevinde kaldı. üç ayak parmağını kestiler, diğerleri sağaldı. çiftlik uşaklığı etti bir zaman. kocadığında, gece bekçisi olarak yirmi yıl daha yaşadı." tolstoy - çem lyudi jivi (bey ile uşağı öyküsü)
  
  (bkz: bir zamanlar)
  (bkz: zamanın biri)
• beklenti her zaman zarar verir, hayat kısa bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol.. gülümsemeyi sakın bırakma, kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle.. yazmadan önce düşün.. harcamadan önce kazan.. dua etmeden önce inan.. vazgeçmeden önce dene.. nefret etmeden önce sev.. ölmeden önce yaşa...
  insan beklentisi kadar mutludur.. formül sıfır beklenti sonsuz mutluluk.. duydun mu sikik
• bir zaman sonra ,öylece, ne zaman olduğu belli olmayan, bir anda...
  her şey bir ânda...