*

  • belirgin olmayan bir zaman dilimi içerisinde...

    - ne zaman bakcan benim makinaya?
    - bir ara bakarım...
  • geçmişte bir zaman* anlamına da gelir "bir ara ben orda...".
    'bir araya getirmek' (bir araya gelmek*) biçimde kullanıldığında da bir yerde toplamak, buluşturmaktır. (bkz: bile bile).
  • -al $u texti de icinde gecenlerin arasinda 1 ara.
    --tamam abi, sadece 1leri di mi?
    -evet evet, sadece 1 ara.
  • hayat kurtarıcı zaman dilimi.
  • betül demir'in süper albümünde yer alan parçası.sözlerini de yazalım;

    ne şikayet ettim ne sızlandım ne söylendim
    hem adalet istedim hem de ipi boynuma geçirdim
    döndüm en keskin yoldan döndüm en başa
    mecburen kabul ettim ayrılığı kaybedince aşkta

    bi ara kaldırdım resimlerini sonra yüzüne bakmak istedim
    hangi ara yaktın bu kalbimi herşeyi apaçık bilmek istedim
    uğruna hiçe saydım kendimi ölmeyi bile istedim
    seni sevmedim ki ben çok sevdim.
  • gündelik hayatın ertele tuşu bu kalıp.

    "hiç ölmeyecekmiş gibi çalış; yarın ölecekmiş gibi ibadet et."

    ikisinde de ölüme ilişkin bir düşünce var. peki ya 'bir ara'ların tüm araları doldurduğu, her şeyin başka bir zaman dilimine ertelendiği bir yaşam söz konusuysa, ölümün akıldan bile geçirilmediği çıkarımı doğru olmaz mı? bence olur. yapacak ne kadar çok şey ama buna karşılık ne kadar az zamanımız var, değil mi? peki zamanın azlığından bu kadar yakınırken, ne diye önümüze gelen her sorunu öteliyoruz? bir çelişki değil mi bu? madem zamanın az, önüne geleni bir ara değil bir an önce halletmelisin.

    büyük kitap evlerine girdiğimde kendimi dışarı zor atarım. utanırım çünkü. okumayı istediğim ama oku(ya)madığım bütün kitapların, yazarların, kitaplardaki karakterlerin bana raflardan işaret parmağı salladıklarını; beni ayıpladıklarını düşünürüm. gerçekten öyle ama. elimi birine uzatırken ötekine ayıp olur. ben de çoğu zaman ayıp olmasın diye hepsine "bir ara" der, kaçarım olay yerinden. ulen onlar ölümsüz be! sen neyine güveniyorsun. yazarı öldü; bütün okuyanları ölse bile o kitap o rafta durmaya devam edecek. peki sen? seni ne zaman raftan indirecek azrail, düşünüyor musun? biteviye yaşadığın ve üst üste yığdığın günler aklına geldikçe yüzünü ekşitmeyi bilirsin, ama iş pişmanlığını gidermeyi düşünsel düzlemden eylemsel düzleme aktarmaya gelince, yan çizersin!

    burada söylediğim yalnızca kitaba ilişkin. alın bu 'bir ara'yı; yapmayı aklınızdan geçirdiğiniz ve istediğiniz her şeye, yaşamınızın her alanına uygulayın; denklem sonucunda elinizde kalacak olan koca bir sıfırdan başkası olmayacaktır. zira tüm bu denklemlerin ortak paydası matematik açıdan tanımsızlığa savurur sizi, yutan elemandır.

    kitap ölümsüz dedik. peki, görmeyi istediğiniz ama yine 'bir ara' önsözüyle ve elinizin tersiyle geleceğin belirsizliğine mahkum ettiğiniz bir ölümlü; siz daha onu görmeden raftan inince ne hissedeceksiniz? yas tutmayı bile 'bir ara'ya gönderecek kadar esir misiniz yoksa bu önsöze? "bir ara" düşünün bunu, ne olur.
  • akustik hali çok güzel olan betul demir şarkısı.
  • akustik hali muhtesemken, gecenlerde remixine rastladigim ve onu da cok begendigim sarkidir; orjinali ise niyeyse hic ilgimi cekmez; gerci betul demir de normalde cekmez ama bu sarki gercekten baska.
  • bir ve ara ayri yazilir.

    nadir de olsa yapilan hatalardan biri de bu kelimeyi bitisik yazmak. belirtmekte fayda var. bitisik yazmamak lazim.

    ayrilin!
hesabın var mı? giriş yap