• toplum içinde var olma isteğimizi durkheim'dan örnekleyerek açıkladığı bölümle beni etkilemiş "gelenek-rutin" vurgusunda bulunan hoş bir bauman eseri.

    diyor ki, ne kadar istesek ve parçalansak da, aslında geçmişten hiç kopamadığımızı varsayarsak, insanlık bedensel sınırlılığını aşmaya çabalarken bir sonu olduğunu hiç unutmaz, yine de çabalar. bu ikilem, sınırlılığımızı her ölçme ve aşma çabamızda karşılaştığımız gerçekliğimizdir. kendi yarattığımız toplumsal olgular bu gerçekliği unutma çabamızdan başka bir şey değildir. onaylanarak, onaylayarak ve paylaşarak yarattığımız toplum, sürekli bir devinim kazanarak asla sahip olamayacağımız şeyi bizim yerimize gerçekleştirir. gelenek ve rutin, insanlığın özündeki sonlu olmaya rağmen var olan yaşam çabasındaki anlamsızlığı çekip alır.

    bu kitapta toplumları anlam fabrikaları olarak tanımlayan bauman, toplumların bizden uzun ömürlü oluşuyla nasıl teselli bulduğumuz ve iyi hissettiğimizi tatlı tatlı anlatır. açıkçası, biraz ikna oldum.
  • "toplum diye bir şey yoktur. ferdi kadınlar ve erkekler ve onların aileleri vardır. insanlar kendilerine öncelik vermelidir. kendimize bakmak sonra da komşularımıza bakmak görevimizdir." margaret thatcher

    "there is no such thing as society. there are individual men and women and there are families. and no governments can do anything except through people, and people must look to themselves first. ıt is our duty to look after ourselves and then, also, to look after our neighbours." https://www.ft.com/…b70-a5d5-11e2-9b77-00144feabdc0

    ---

    "bazı sosyalistlere göre insanlar bilgisayarlardaki numaralar gibi olmalı. bize göre hepsi birer bireydir. hepimiz farklıyız. kimse, çok şükür ki, başka birine benzemiyor. her ne kadar sosyalistler tersini düşünseler de. dolayısıyla herkese farklı davranılmalıdır diyoruz biz. ama her insan kendine göre oldukça önemlidir." margaret thatcher (muhafazakar parti konferansı, 1975)
    adam curtis - the century of the self 4/4
  • toplumsal düzenin gerçekleştirilmesi adına bireyin günümüz sistemi tarafından nasıl manipüle edildiğini, kendine ve hayata karşı nasıl yabancılaştırıldığını konu edinen kitaptır.

    --- spoiler ---

    bugünkü belirsizlik etkili bir bireyselleştirici güçtür. birleştirecek yerde böler ve kimin hangi bölümde uyanabileceği hiçbir önem taşımadığı için, "ortak çıkarlar" fikri, belirsizliği daha da büyütür ve sonunda kavranamaz hale getirir. korku, endişe ve yakınmaların cefasını insan tek başına kalarak çeker. onlar bir araya gelmezler, "ortak dava" içinde toplanmazlar, hiçbir "doğal adres"leri yoktur. bu ise dayanışmacı tavrı, akılcı bir taktik olarak geçmişte sahip olduğu statüden yoksun bırakır ve işçi sınıfının savunmacı ve militan örgütlerinin kurulmasına yol açan hayat stratejisinden tamamen farklı bir strateji önerir.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    insan toplumsal oyunlarla, psikolojik hilelerle ve kişisel uğraşılarla, kendisini tam anlamıyla kör bir unutkanlığın içine sürükler.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap