*

  • binasi ittihat ve terakki cemiyeti merkezi olarak insa edilmistir.* ankara ulus'tadir.
  • misakı milli kararını alan istanbul'daki mebuslar meclisinin 18 mart 1920'de çalışmalarına ara vermesinin ardından padişahın 11 nisan 1920'de yayınladığı bir irade ile bu meclisi kapatması neticesinde 23 nisan 1920'de ankara'da açılan meclis.
    12 ocak 1920'de toplanan meclis-i mebusan, 28 ocak 1920 tarihindeki gizli oturumunda "ahd-i milli" olarak misak-ı milli kararlarını almış ve kararlar bütün mebuslar tarafından imzalanmıştı. 17 şubat 1920 tarihli oturumunda da basında yayınlanması ve bütün yabancı parlamentolara bildirilmesi kararlaştırıldı. 15 mart'ta, istanbul'daki itilaf kuvvetleri 150 türk aydınını yakalatmış ve ertesi gün de şehir fiilen ve resmen askeri işgale maruz kalmıştı.
    18 mart 1920'de ingilizler, meclisin etrafını makineli tüfeklerle sararak, toplantı halinde bulunan milletvekillerinden bazılarını tutuklayarak ve sürükleyerek götürdüler. bunun üzerine milletvekilleri meclisin çalışma süresini ertelediler. böylece, son osmanlı meclis-i mebusanı düşman süngüsü altında zorla kapatıldı.
    bu işgali, fedakar bir telgraf memuru manastırlı hamdi efendi vasıtasıyla öğrenen mustafa kemal paşa, derhal bu hareketi protesto ederek, bu işgalin haksız ve hükümsüz olduğunu bütün dünyaya beyan etti. bu arada, eskişehir ve afyonkarahisar'daki yabancı birlikler, silahları ellerinden alınarak, bulundukları yerlerden uzaklaştırıldı. geyve-ulukışla yakınlarındaki demiryolları işgal kuvvetlerinin ilerlemelerini zorlaştırmak için bozuldu. anadolu'da bulunan yabancı subaylar tutuklandı.
    ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin açılması belirlendi. kurucu meclis olarak çalışması düşünülen bu meclisi, mustafa kemal, halkın yadırgamaması için "olağanüstü yetkilere sahip bir meclis" olarak takdim etti. kurucu meclis ve seçimlerle ilgili 19 mart 1920'de bir bildiri yayınladı. seçimlerin yapılması için yayınlanan bu bildiri uyarınca, yurdun her yerinde seçimler yapıldı. bolu düzce, hendek bölgesinde başlayan ve nallıhan, beypazarı çevresine sıçrayan bazı ayaklanma olayları oldu. bu olaylardan dolayı, seçilen milletvekillerinin tümünün gelmesi beklenilmeden, millet meclisi'nin açılma hazırlıkları yapıldı.

    22 nisan 1920'de yapılan çağrı ile millet meclisi, 23 nisan 1920 günü toplandı. mustafa kemal, 24 nisan 1920'de meclis başkanı seçildi.
    bağımsızlık savaşını yürüten meclis olması sebebiyle 1inci tbmm türkiye tarihinde çok mühim bir yere sahiptir.
  • ismet inönü'nün hatıralarında aktardığına göre muhalefete tahammül edemeyen mustafa kemal tarafından iki kez ciddi anlamda kapatılması gündeme gelen meclis. 1921 yılının sonu ve 1922 yılının mart ayında mustafa kemal'in meclisi kapatmak istediğini söyler inönü. mustafa kemal'in kendisiyle bu konuda yazıştığını ve "artık bu meclis ile beraber çalışmamız mümkün olmayacak, meclisin faaliyetine nihayet verdikten sonra orduda ve memlekette hasıl olacak vaziyet hakkında mütalaan nedir?" şeklinde kendisinin düşüncesini sorduğunu, kendisinin de böylesi bir girişimin "şimdilik uygun" olmayacağını bildirdiğini ifade eder. (hatıralar, inönü, c. 2, s. 107-108)

    meclisteki muhalafetten sürekli her vesile ile yakınlarına şikayet eden mustafa kemal (bkz: türkün ateşle imtihanı/@ordubozan) daha sonraları ise meclisi kapatmak fikrinden meclisi yenilemek fikrine evrilir.
    dönemin gazetecilerinden ismail habüp sevük ise bir röportaj için gittiği çankaya'da mustafa
    kemal'in bu yeni maksadını öğrenir: "kız gibi bir meclis yapmak" bu sözü işitince sevük gayrıihtiyari sorar:

    'demek meclis feshediliyor?'

    sevük devam ediyor: 'nereden biliyorsun?' der gibi yüzüme baktı. 'kız gibi bir meclis yapalım da buyurdunuz da'. o sözü ağzından kaçırdığına pişman olmuş gibi görünen bir tavırla dedi ki: 'hayır, meclis fesh olunmuyor, olunamaz. yalnız kendi kendine tecdidi intihaba karar verecek!' ve arkasından tembih etti: 'şimdilik bunu kimseye söylemeyeceksin ha!' (atatürk için, ismail habip sevük, c. 1, s. 274)

    ve 1 nisan 1923 tarihinde birinci meclis'in seçim kararı alması üzerine 'kız gibi bir meclis'in nasıl oluşturulduğunu öğrenme şansımız olur. (bkz: zeki kadirbeyoğlu/@ordubozan)
  • pek çok yazar-çizerin en demokratik meclis olarak gördüğü, kurtuluş savaşını yürüten meclistir. üyelerinin önemli bir bölümü seçimle göreve gelmemiş olduğu için (malum işgal altındaki izmir gibi kentlerde seçim yapılamıyor) demokratik olduğunu iddia edemesek de, çok sesli olduğu bir gerçektir. ikinci meclis binasının yapımından sonra chp genel merkez binası olarak kullanılmıştır.
  • "kemalist devrim'in karşısına, tutucu güçlerin çıkması kaçınılmazdı. birinci tbmm'de bile, sayıları 120'ye varan bir "muhalefet" grubu vardı. örneğin, sıtma ve frengi ile savaş yasası çıkarılırken, "hastalığın mikroplar yüzünden değil allah'ın takdiriyle oluştuğu"nu savunuyorlardı. genç cumhuriyet daha sonra terakkiperver cumhuriyet fırkası ve serbest fırka deneyimlerini yaşadı. çoğulcu demokrasi için koşulların "en alt" düzeyde bile hazır olmadığı açıktı."
    ___
    ahmet taner kışlalı - siyasal sistemler- siyasal uzlaşma ve çatışma adlı kitaptan alıntıdır
    başı ve devamı için (bkz: kemalizm/#18267896)
  • ''bir gün, ata'nın verdikleri belgelerle hazırlamış olduğum mecliste okuyacağı nutku okudum. yanında müdafaa-i hukuk grubu'nun genel sekreterliğini yapan recep peker de vardı. okuduğum nutukta bir kaç kere 'milletim', 'milletimiz' kelimeleri geçiyor. o kelimelerin her tekrarında gazi'yle recep bey birbirlerine bakıyorlardı. nihayet nutuk bitince dedi ki:

    - hepsi iyi, yalnız 'milletim' kelimelerini 'millet' diye düzeltiniz!

    benim hayretle baktığımı görünce sebebini açıkladı.

    - sen bu meclisi bilmezsin. 'milletim' kelimesinden ''millet onun mu?'' manasını çıkarırlar!

    - iyi ama, bizler bile ah milletim, vah milletim der, dururuz paşam!

    - sizler dersiniz, herkes der, ben diyemem!

    ajansla yayımlanan nutukta o 'milletim', 'milletimiz' kelimeleri hep 'millet' diye çıktı. bütün bir milleti kurtaran gazi'ye 'milletim' dedirtmiyolardı.''

    genel sekreter hasan rıza soyak
  • mebuslar toplum içindeki durumları bakımından şöyle dağılmıştır.

    115 memur, emekli
    61 sarıklı hoca
    51 kumandan subay
    46 çiftçi
    37 tüccar
    29 avukat
    15 doktor
    10 aşiret reisi, ağa
    8 tarikat şeyhi
    6 gazeteci
    2 mühendis
  • kendi tarihini parayla mı öğreneceksin? diye kapısından dönenleri gördüğüm meclis, giriş 3 tl.
  • (bkz: #32647868)
hesabın var mı? giriş yap