• sürekli yoksun olunduğu hissiyle zorla oluşturulmaya çalışılan durum. milliyetçilik, vatandaş gibi anahtar kelimeler hep bu hisse hizmet eder. birlik ve beraberlik söylemi aynı zamanda birilerinin dışarıda bırakılmasıyla oluşur. sözde vatandaş gibi tanımlamalar da bu dışlamaya hizmet eder.

    ne var ki, sanki dışlama politikalarıyla ideal buymuş gibi gösterilse de çatışmasız birliktelik, yakınlık olmaz.* bu sürekli yoksunluk halinin sebebi de olsa olsa bu kabullenmemedir.* hem iyi ki de olmaz. zorlama bi iyilikle birbirinin yüzüne sırıtan bir insan topluluğundan beraber hareket edebilecek iki kişi zor çıkar.

    ama belki de istenen budur. yani sözde bir birlik ve beraberlik... böylece kimse milliyetçiliğin yeni çıktığı günlerdeki gibi, ben bu devleti kraldan çok seviyorum diye ortaya çıkmaz...

    şimdi bölgeselleşme adı altında ulus-devlet pratiğinden uzaklaşmaya çalışan birlik ve beraberlik katmanları oluşturulmaya çalışılıyor avrupa birliğince falan. bir ülke katında ayrı yönetim bölgeleri, iki ülkelerarası katta ulus-devleti aşan ülkeler toplulukları. bence şimdilik bu iki kat tam da ulus-devlet seviyesinden ve onun aşağısında ve yukarısında tanımlandığı için ortayı güçlendirir, birlik ve beraberliği değil...
  • uyum yerine catisma yaratan, tetikleyen 'istek'.
    belki de artik incelenmesi gereken 'ortaklik' kulturu degil, 'farklilik' kulturudur.
  • besim tibuk'un şöyle değerlendirdiği laf.
  • bir olmanın, diğer tüm rakamları gözardı edip bütünlüğü, yani hiçbir kesimin dışlanmadan bir araya gelmesini değil, sadece bir adı altında beraber olma dayatmasının ifadesi.
  • (bkz: fascis)
  • birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde ehliyeti kaptırıp kadük kalmak hiç yakışmadı.

    (bkz: birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan gün)
  • türk halkının çoğu tarafından anlaşılamamış kavram. birlik ve beraberlik ihtiyaç durumunda bir topluluğun birbirlerine maddi manevi destek olması demek. birlik ve beraberlik için gereken maddi ve manevi sorumluluğunu yerine getirdikten sonra yanlışa yanlış demek, eleştiride bulunmak, hataları ve bunlardan çıkarılması gereken dersleri göstermek birlik ve beraberliği bozmak değil, tam aksine güçlenmesi için gereken noktalara dikkat çekmektir. en gerekli zamanlarda göz göre göre hata üstüne hata yapan yetki sahiplerini uyarmak/ eleştirmek/ görevlerini yerine getirmelerini istemek nifak tohumu ekmek olarak görülüyor. ki balık hafızalı toplumumuzda olay sıcakken getirilmeyen eleştirileri bir süre sonra yapmaya kalktığında, ya yalan propagandalar sonucu yapılmış algı yönetimiyle olay olandan farklı yere kaydırılmış çıkara göre değiştirilmiş oluyor, ya eskilerden bahsederek vuracak yer arıyor olmakla itham ediliyorsun.
hesabın var mı? giriş yap