• work and travel ile new york'a gelenlerin yeni gozdesi. gunluk 30-50 dolar, ya da haftalik 150-200 civarlarinda kiradiklari pedicablerden yapilan gunluk hasilatlar (sifir ila yuz-yuz elli arasinda degisiyormus) ceplerine kaliyormus.ayrica sanirim baslarinda bir patron olmamasi, calisma saatlerine calisan kisinin kendisinin karar vermesi de cekici geliyordur. kendisi de soyle bir seymis (bkz:http://www.cyclesmaximus.com/pedicabdscn4411.jpg)

    benim ilgimi ceken kismi bu isin yasal olan kismi oldu , yani bu aleti kullanan birisi nasil bir ehliyete sahip olmali ,bir kaza yapsa sonuclarina kim katlanacak, polis durdursa ne diyecek vs. biraz google'ladiktan sonra bu konuda biraz yasal bosluk oldugunu ve bunun deliler gibi kullanildigini gordum. ornegin kisi para kazaniyor ama karsiliginda bir fatura istense veremiyor, cunku fatura diye bir sey yok. onun haricinde kazandigi parayi herhangi bir yere bildirmiyor ve de dolayisiyla vergi de vermiyor*. ayrica herhangi bir ehliyete sahip olmak da gerekmiyor, lakin kimsenin bir sey sordugu yok. yapilan is yasal ama dedigim gibi neden oldugunu anlamadigim bir bosluktan dolayi yasal. ayrica sigortasi, union`u vs'de olmadigindan dolayi herhangi bir kazada yapan kisinin cok feci derecede cani ,maddi ve manevi, yanacagindan dikkatli olmalari gerektigini de dusunuyorum.. ayrica amerika gibi bir diyarda yabanci konumdayken yasal en ufak seylere dikkat etmek gerektigini unutmamak gerekiyor, bir ornegi icin (bkz: no trespassing)

    not:sen bunlari nerden biliyorsuna cevap da bir onceki ev arkadaslarimdan birinin bu isle hasir nesir olmasiydi.
  • gecen sene new jersey da yasarken ogrendigim,su an ortaligin tozunu dumanini attirdigim isim.cok yorucu olsada paralari obek obek yigabileceginiz bir is.
  • özellikle yaz mevsiminde san diego downtowna yolu düşenlerin sıkça görebilcegi, binen için çok eglenceli, kullanan için aşırı yorucu, insan gücüne dayalı taşıma aracı.
    iyi para kazandiriyor diye work and travel programındaki tercih edilen bir iş olmasına ragmen diger işlere nazaran çok daha fazla götürüsü vardır. bu işi san diegoda yapacak kişilerin aklında bulunması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz....

    1- iki yıl öncesinde türk ehliyetiyle pedicab kullanılabiliyorken, 2006 yazında california ehliyeti zorunlu kılınmış, dolayısıyla ehliyet alma süresi 1 ay kadar süre olabilcegi düşünülürse , 1 aylık süreçte işsiz kalabilmeye hazırlıklı olun...

    2-pedicab saglayan firmadan kalacak yer, yemek....vb ihtiyaçları karşılıycagını düşünmeyin, tek düşünceniz gittiginiz haftada size pedicab saglayabilmesi olsun

    3- haftalık 150-200 dolar arası bir paranın pedicabı kiralamak için cebinizden çıkacağını unutmayın 150*4=600* 600*3=1800* az para degil...

    4- 200 dolara yakın depozito parası, 100 dolara yakın business tax denilen patronluk parası ve 150 dolar bisiklet parası vercegini düşündügümüzde yaklaşık 500 doların ilk haftadan cebinizden çıkacagını ve ona göre yanınıza para almanız gerektigini unutmayın.

    5- işiniz sürekli pedal çevirmek olduğu için aşırı yorgunluga paralel su ve yemek ihitiyacınızda artacaktır ve farkında olmadan günlük minimum 10 dolar kadar yemek ve suya verceginizi unutmayın. hesaplayın işte aylık ne yapıyor...

    6- kalacak yerin haftalık100-150 arası oldugunu masraflarınıza şimdiden ekleyin...

    7- çok fazla pedicab oldugundan dolayı müşteri edinebilmeniz için herzaman sabırlı olmanız gerektigini unutmayın...

    8- rusların ve balkan ülkelerinden gelen pedicabçilerin sizin 10 dolara taşıdıgınız mesafeyi 3-5 dolara taşıyacagını ve onların tercih edilebilceğini bununda sizi sinirlendirmemesi gerektigini not edin...

    9- siz henüz iş yapamamışken, başkalarının yaptıgı paranın moralinizi bozup sizi işten sogutabilcegini ve çalışma şevkinizi kırabilcegini göz ardı etmeyin...

    10- en ufak bir hatanızda polisin hiç affının olmadıgını ve ceza yazacagını, bu cezayıda californiaehliyetine yazdıgından dolayı ödemeniz gerektigini, hiç yoktan üçyüz beşyüz dolardan olabilceğinizi bilin...

    yukardaki sıralamanın herhangi bir önemi yoktur isteyen istedeği gibi yerlerini degiştirebilir önemli olan gözünüzün boyanmaması ve gerçeklerin bilinmesidir....
  • ticket yemediyseniz merak etmeyin, kurallara harfiyen uysanız bile herkes bir gün milli olacaktır, zira polisin keyfine göre iki kulağınızda birden kulaklık olmasından, en saçması da aynalarınızın ayarlanmamış olmasından (san diego'daki yaklaşık 350 - 400 pedicabin yarısının aynası bile yoktur) bile ticket yiyebilirsiniz, ya da bir gün mutlaka aceleci davranıp stop ta durmayı unutacaksınız vs. . cezalarınızın hesabını vermek için mahkemeye çıktığınızda eğer gerçekten haksızlığa uğramamışsanız "what is your plea?" sorusuna lafı uzatmadan paşa paşa "guilty, your honor" diyin. haklı bile olsanız yargıcın para cezalarını azaltma konusunda tam yetkisi olduğunu ve trafik mahkemesinde edeceğiniz her türlü bidibidinin size para cezanızın daha az düşürülmesi olarak geri döneceğini unutmayın.

    yukarda anlatılan moral olayını ciddiye alın. sormayın kime ne kadar yaptığını kardeşim. ve de en önemlisi nerede, ne zaman, ne kadar beklerseniz ya da gezerseniz müşteri alma şansınızı maksimize edebileceğinizi öngören probabilistic teoriler geliştirmeye çalışmayın, olayın tamamen kaotik olduğunu kısa zamanda anlayacaksınız.
  • danışmanlık şirketine bayılmak istemeyenler ve işini garanti altına almak isteyenler için http://www.pedicab.tk/

    çok iyi bir arkadaşımın baya sardığı mevzu. hem para kazanip hem de bacak kasi yapiyorsunuz. alışkanlık yapıp her sene gidesiniz gelebilir. o yüzden wat/pedicab programına mümkün olduğunca erken sınıflarda katılmak, pismanlik duygusunu azaltiyormus.
  • 2006 yazın'da, new york'ta 2.5 ay bu işi yapmış biri olarak nacizene tavsiyelerim ve görüşlerim;

    *ilk olarak bisiklet kiranızın 200 dolar ve üstü olduğunu hesaba katarak gidin. buna ek olarak 15 gün veya bir haftalık kalma parasıda odiyeceginizi unutmayın. kısacası minimum 500 dolar ile gidin amerikaya hatta 700 800 dolar civari olursa stress yapmazsınız.
    *new york'a gidebildiğiniz kadar erken gidin. bu işin 2 tane sırrı var. biri şans, diğeri ise tecrübe. şansınızın yaver gitmediği gunlerde para kazanabilmenin tek yolu tecrube. bu tecrubeyi de new york'a erken giderek kazanabilirsiniz. en ideal zaman mayıs sonu. turklerın cogu haziranın 15'inden sonra gelmeye basliyor ve geldikleri zaman pedicab sayısı 3 katına cıkıyor. hem bu surede iyi para kazanırsınız hem de tecrube sahibi olup yeni gelen insanların onunde olursunuz.
    *eğer şansınız varsa yabancı şirketlerle çalışın. bu sene kurulan yeni turk şirketi var mı bilmiyorum ama geçen sene var olanların bir çoğu insanları kandırdılar, kazıkladılar, istismar ettiler. gitmeden once orada turklere guvenme diyorlardı inanmıyordum ama gittigimde bizzat şahit oldum gerçekten bir çoğunun dini imanı para olmuş. acı ama gercek. tabi hepsi icin gecerli degil bu. aralarında çok yardımsever kişilerde var. bazı türk şirketleri, kendi vatandaslarını günlerce bisiklet için bekletti. vaat edilen konaklama yerini sağlamadı hatta bu yüzden central park'ta yatanlar bile oldu. bisikletleri vardiyali sistelmle kullanmaları gibi bir sürü kotu problemle karşılaştırlar. bu yuzden iş vereniniz cok onemli. secerken cok dikkat edin. gunde 7-8 saat bisiklet kullandıgınızı dusunursek, bisikletin saglıklı calismasi sizin icin hayatı onem tasıyor.
    bazı bisikletler cok agır bazıları bozuk. özellikle musterinizi tasırken bisikletin bozulması cok kotu. benim calistigim yabancı sirket, bisikletin periyoduk bakımlarını yapıyor ve herhangibi bir sorun cıkarsa tamir ediyordu ama diğer turk şirketlerinden bisiklet kiralıyanlar kendi bisikletlerini kendileri yaptırıyor yada yapılması icin uzun bir sure beklemek zorunda kalıyorlardı.
    *diğer arkadaşların değindigi gibi'de bu işte moral cok onemli. ilk ride(işi) başlarda alırsanız sonrası ilginç bir şekilde kendiliğinden geliyor ama ilk ride uzun bir süre alamazsanız sonrası da sönük geçiyor. pedicab, new york'un en pahalı taşıma aracı oldugu için insanlar bir kısmı pazarlık ediyor. 20$ diyorsunuz 15 dolar olsun diyorlar, vs. ilk işinizi cok secici olmadan aşağı yukarı bir fiyata hatta az bir zararada olsa kabul edin emin olun gerisi gelicektir. sonraki işlerde istediğiniz gibi seçiçi olabilirsiniz.
    *tecrubenin onemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. bu tecrubeyi edindektinten sonra kendi stratejini belirleyin. sabahları central park'ta calisip ardından sokaklara mı cıkıcaksanız yoksa sadece rush hour'da sokaklardamı caliscaksınız yada sırf parktamı. dogru stratejiyi'de bir kac denemeden sonra bulabilirsiniz.
    *bu iş'te en iyi para kazanıcagınız günler; çarşamba(akşam), perşembe, cuma,cumartesi, pazar sabah (central park). pazartesi günleri new york’ta turistin en az olduğu gündür dolayısıyla herkesin tatil günü pazartesi'dir
    *müşteri potansiyeliniz turistler'dir. new york halkı zaten pedicab'e alışkındır hatta bazıları trafikte sizden nefret bile edebilir. bu yüzden onlara pedicab hiç çekici gelmez. turistleri kandırmaya bakın.
    *manhattan'da 16-20 arasına rush hour denilir. yani bu saatler trafiğin en yoğun olduğu ve insanların işlerinden çıkıp evlere gittiği saatlerdir. bu saatler'de insanlar taksi bulamazlar, kimileri elleri havada dakikalarca taksi bekler. işte bu sırada devreye siz giriyorsunuz. trafiğin arasından rahatça geçebildiginiz için ve kısa mesafede trafikte en hızlı giden araç siz olduğunuz için tercih sebebi oluyorsunuz. bu saat'ler arasında kesinlik bir yerde müşteri beklemeyin, yogun olan caddeler'de gezip müşteri bulun.
    *times square information center'dan broadway showlarının haftalık programlarını alın ve bu programı iyice ezberliyin. diğerlerine göre daha popular olan 3 4 show var. özellikle bunları giriş çıkış saatlerini iyi öğrenin. bu showlar cok populer oldugu için önünde bekliyen bisiklet sayısıda cok oluyor bu yuzden populer olmayan showları da göz ardı etmeyin, araştırın, bakın, gidin önünde bekleyin, oralardan da müşteri çıkacaktır.
    *broadway show'ları akşam iş yapmak icin en iyi yoldur. giriş saatlerini öğrenip rush hour'da otellerin onunu gezin yada kalabalık caddeleri turlayın illaki show'a gitmek istiyen birileri olucaktır. birde show'a giden müştilerin %70'i tabir doğruysa yağlı müşterilerdir. bu show'lara giden turistlerin bir çoğu günlüğü 300 - 400 $ arası otellerde konaklamaktadırlar. onlara bir fiyat söylerken bunuda göz önünde bulundurun. hele ki size binerken fiyat sormadıysa, inerken ona göre bir fiyat çekebilirsiniz ama size binmeden önce fiyat soruyorsa acımasız olmayın çünkü etrafta boş bekliyen onlarca bisiklet var.
    *bahşisin sular seller gibi aktığı bir iş. avrupalı turistler bahşişe pek bir önem vermesede amerikan halkı bahşiş konusunda cok hassas.özellikle fiziksel güç gerektiren işlerde çalışan kişiler mutlaka bahşiş veriyorlar ve saygı duyuyorlar.bahşişi biraz daha fazla almak istiyorsanız her işte olduğu gibi bu iştede müşterinizi memnun edin.bisikletle çeşitli eğlenceli hareketler yapabiliyorsunuz(hızlı giderken sağa sola kırmalar vs gibi) ama tabi nabza göre şerbet.kalkıpta korkan birine bunu yapmıyan.veya 4 kisilik bir grup aldınız iki bisiklet çıktınız yola,diğer bisikletin sürücüsüyle anlasıp yarışırmış gibi yapıp arkadaki insanları eğlendirebilirsiniz.ama gerçekten yarışmak sacmadır enerjinizi boşa harcamayın.
    *amerikan halkı biraz garip.gidicekleri yere 20 $ fiyat çekiyorsunuz,15 e anlasalım diyorlar kabul ediyorsunuz ama gideceğiniz yere vardığınızda size zaten 20 $ veriyorlar.siz fiyatınıza bahşiş payı koymadan söylüyorsunuz ama onlar bunu hesaba katıyorlar.insanların gözünü korkutmak yerine 3 4 dolar aşağısı fiyatlar yada küsüratlı rakamlar söyliyin zaten üstünü almıycaklardır.
    *madison square garden çeşitli konserler oluyor. bu konserleri'de broadway show'ları gibi iyi takip edin.madonna konserinden bir ride alıp ardından hızlı bırakıp tekrar donup bir ride daha almıştım.böyle zamanlarda hızlı olmanız lazım.konser çıkışı gibi iş'lerde uzağa giden kişileri almak yerine yakın yerlere giden kişileri almayı tercih edin ki tekrar dönüp bir müşteri daha alabileseniz.
    *aynı şekilde çeşitli özel günleri takip edin, 4 temmuz'da olan kurtuluş günü gibi.
    *polislere dikkat edin.asla ama asla tartışmaya girmeyin.bizim turk polisleri gibi ruhsatın arasına bir 20'lik sıkıştırıyımda kurtulıyım diyebilceğiniz insanlar değil.özellikle beyaz polislere dikkat edin.onlar cok daha ırkçı,yurt dışından gelip çalışan insanları pek sevmiyorlar.siyah polislerin çoğu size müsama gösteriyorlar herhalde azınlık duygusuna sahip oldukları için.tabi bu bir genelleme siyahın onunde gaflete düşüp suç işlemeyin.
    *kurallara çok sıkı bir şekilde uyun.özellikle times square civarında en ufak bir trafik kuralını ihlal etmeyin.geçen yaz bir donem bisikletlerin sayısı aşırı derecede artmıştı buda trafiği aksatıyordu.dolayısıyla polislerde bisikletlere çok kızmaya başladılar ve en ufak hata yapana ticket(ceza) kesiyorlardı.kırmızı ışıkta asla geçmeyin,kırmızı ışık'ta çizginin üstünde durmayın geçmeyin.yaya geçidi üzerinde durmayın.park yapılmaz denilen yerlerde beklemeyin.bazı showların çıkışında polisler oluyor.onlar size durmayın diyorsa durmayın sokağın hızlı turlayıp tekrar dönüp tekrar geçin bu şekilde müşteri almaya bakın aksi takdirde ceza yerseniz.
    *ilk bir hafta inanılmaz kas ağrınız olucak.özellikle bacaklarınızda.merdivenleri bile canınız acıyarak çıkıcaksınız bu yüzden yanına bi numum kas gevşedici vb ilaclar almayı unutmayın.hatta yanınıza kullanma ihtimali olan her ilaci alın,new york'ta ilaclar hem receteli satılıyor hemde çok pahali.bunu iki küçük göz damlasına 100 dolardan fazla veren bir kişiden duyuyorsunuz.
    *new york belkide dünya'nın ve capitalizm'in başkenti.normalde para hırsı olmıyan insanlar bu şehre gittikleri zaman gözlerini para hırsı bürüyor bende bu hırsa kendimi bir süre kaptırdım.kendinizi bu hırsa cok fazla kaptırmayın nihayetinde hayatınızda ilk defa ve belkide son defa amerikaya gidiyorsunuz.tadını cıkartın,eglenmenize bakın.özellikle ihtiyacınız yoksa turkiye'ye cok fazla para getirmeyin,orada kendinizi alış verişe vurun(bkz: woodbury).elektroniğin turkiye'ye göre ne kadar ucuz olduğunu gittiğinizde göreceksiniz.aynı şekilde outlet'lerdeki marka kıyafetlerinde ucuzluğuna şaşıracaksınız.
    *eğlenmek için mutlaka ama mutlaka mustang gt kiralayın.merak etmeyin 4 kişi kiraladığınızda çok ucuz bir rakama geliyor.ardından kiraladığınız mustang'in üstünü açın ve new jersey'deki six flags'e kesinlikle gidin.hayatınızdaki en eğlenceli dakikalar olucağını garanti ediyorum.dünyanın en hızlı roller coaster'ına binin (bkz: kingda ka).
    *son olarak new york'a gidecek olan türk arkadaşlara brooklyn'de kendi kiraladığım odayı tavsiye edebilirim.amerikada bulabileceğiniz en iyi ev sahibidir kendisi.ülkeyi tanımayanlar için bulunmaz bir fırsat.gitmeden once kalıcağınız yerleri onceden ayarlayın.hostel vb. gibi.

    yukarda yazdıklarımın hepsi kendi kişisel görüşlerim ve deneyimlerim.hepsi herkes için doğru olmayabilir.bunlar geçen yaz için geçerliydi bu yaz ne olur bilinmez.son olarak yazın tadını cıkartın ve eğlenin.
  • konya'da sakallıoğulları a.ş tarafından üretilen yolcu taşımacılığına yönelik gezinti amaçlı bisiklet.

    http://www.ntvmsnbc.com/news/445982.asp
  • rickshaw adi ile bilinen ve ozellikle uzakdogu ve asyada pek yaygin olan yerel ulasim aracinin ulkemizde hayat bulmus hali
  • 2008 yazı itibariyle bi numarası kalmamış, daha dogrusu diğer işlere kıyasla cok kazandırmayan hatta yerine göre aç bırakan bir iş halini almıştır. özellikle san diego'da 2006 yazı itibariyle başlatılan türk kimliğini amerikada tanıtalım mantalitesiyle overcharging hayvani boyutlarda yapılmış ve işin boku çıkarılmıştır.
  • çok saçma olsa da abd'de j1 ve f1 vizeliler için kullanması yasadışı olan.

    pedicab/@femizonian female supremacist
hesabın var mı? giriş yap