• elif safak'in 22 mart'da metis yayinlarindan cikan romani.
  • kapagi cok ho$ olan kitap. #1121260 ... x

    kitap bir apartmani ve sakinlerini anlatiyor. hatta kitaptan bir bolum sunacak olursak:

    "çok değil, en fazla on beş sene içinde semtin çehresi büsbütün değişmişti. şimdi artık ana cadde boyunca ak pak, pürnizam porselen dişler gibi yan yana gülümseyen şık apartmanların, yüksek kırat mağazaların, muteber muayenehanelerin altlarında bir zamanlar ve aslında hâlâ yüzlerce mezar olduğunu ne hatırlayan vardı, ne de hatırlatan. apartmanların çoğunun, tabanları halı kaplı, iç içe iki kapılı, daracık asansörleri vardı. eğer bu asansörler sadece binaların zemini ile üst katları arasında gidip gelmekle yetinmeyip, daha, daha da aşağılara inebilselerdi, devasa büyüklükte bir pastadan kesilmiş dilimler gibi, tüm kesitleriyle içi seyredilebilirdi sürdürülen hayatın. en altta katman katman yer kabuğu, üstünde pürtük pürtük toprak, derken bir kat unufak edilmiş mezar, incecik bir çizgi asfalt, üst üste birkaç daire, bir kat kırmızı çatı ve hepsinin tepesinde, süsleme amacıyla sıvanmış, her tarafa yayılmış mavimtırak gökyüzü... zaman zaman birilerinin, 'eskiden buralar hep mezarlıktı' dediği işitilirdi."
  • şehrin aynaları, pinhan ve mahrem'den sonra, elif şafak'ın yazdığı dördüncü roman. tastamam uydurma, fantastik bir eser; ama yazarın, pazar sabahı nur çintay'ın köşesinde bir vesikalık fotoğrafı ve on parmağında on beş gümüş yüzük bulundurduğu bilgisi ile göz kırpmasına vesile olmuş eser, değil maalesef.

    (sevgili sözlük, bugün, en azından mesleki başarıları nedeniyle tanıdığımız insanların** yaptıkları ile anılmaları gerek diye takıldığım gün benim.)
  • söylentilerin tam zıttına, dil olarak zenginleşmiş olduğunu düşündüğüm,gördüğüm son kitap.
    söylentiler diyor ki; gereksiz osmanlıca sıkıştırması yapmış mış mış...
    evet, osmanlıca kelimeleri gereksiz kullanmak moda şu sıralarda, eleştirmenler de bu yolla kolayca herkesi bu "gereksiz" lafıyla damgalayabileceklerini sanıyorlar ama bilmiyorlar ki "hakikat" "gerçek" demek değil bu romanda.
  • tanıtımı, içerisinde ilk bölümün yer aldığı minyatür bir kitapçıkla yapılan, diğer kitaplarına nazaran daha oturmuş bir dil, başarılı bir kurgu yapısına ve roman karakterlerine sahip bir elif şafak romanı.
  • elif şafak'ın yazmış olduğu en hacimli kitap; zaten var olan ayrıntılı anlatma sanatını doruğa çıkarmıştır bu kitapda... yalnız bu dallanıp budaklanma çok da güzel toparlanamamış bana göre... 1 yılda yazmış elif hanım bu kitabı; belki ondandır bu havada kalan bölümler... akademik çalışmalarını da ustaca fon olarak kullanmış romanda... yine bilmediğim bir sürü osmanlıca kelime ile karşılaştım; en komiği ise 'bidilik'di...

    ''her insan yeryüzündeki aynasını arar,'' demişti kimi âlimler, ''onunla bir olmak, onda kendini bulmak için.'' ama nasıl cennette tuba ağacı, kökleri yukarıda, dalları toprağın altında ters dönmüş ise, kimi aynalar da alaşağı eder yansımaları.
    ---
    insan denilen mahluk, alabildiğin karmaşık ve kabiliyetlidir bir yanıyla. tesadüf sandıklarımız, bizat sebep olduğumuz sonuçlara mim koyar yalnızca.
  • detayları ve eğlenceli üslübundan dolayı bana amelie filmini hatırlatan ve aynı tarzla film yapılabilecek hissi uyandıran kitap.
  • türk dili sınavını geçmek için okumak zorunda bırakıldığım. kurgusu gayet güzel, fakat uzun cümlelerle gereksiz saplantıların oluşturduğu kombinasyon sayesinde gece beyin ve göz yorup çokcana sapar olaydan. yinede iyidir. *
  • bit palas gelecekte türk edebiyatının temel eserlerinden biri kabul edilebilecek derecede başarılı bir kitaptır. bunu yalnızca sürükleyici anlatım ve betimleme zenginliğiyle değil, konu ettiği olaylar, kişilikler ve seksenlerde başlayan sosyal dönüşümün zehrini akıtan satırlarla yapar. genelde gözden kaçan, elif şafak’ın bu romanda orhan pamuk’un kara kitap’da yaptığına benzer şekilde ironik bir anlatım kullanması ancak kara tasvirlere teğet geçerek dilin yakıcılığından çok şekere bulanmış masalsı bir üslubu tercih etmesidir. bu anlamda elif şafak, orhan pamuk’la başlayan gerçeklik sınırlarında postmodernlik, hikayeci masalcılık geleneğinin başarılı bir bayrak taşıyıcısıdır.

    yaratılan eğlenceli karakterlerin, kitap satırlarından çıkıp canlanarak bir sinema karakteri gibi zihnin karanlık yerlerinde gerçeklik kazanması da romanın paul auster-vari bir anlatım gücü kazanmasını getirmektedir. kitabın başında yer alan öykünün kendi içinde burgaçlar çizip, bir açılıp bir kapanarak bir anda bugüne bağlanması, modern edebiyatın en eğlenceli zaman döngülerinden biridir ve oldukça başarılı uygulanmıştır.

    bit palas, ileride dünyanın en iyi romancılarından biri olarak kabul görecek elif şafak’ın ilk boy göstermesidir, okunmalı, okutulmalı...
hesabın var mı? giriş yap