• biz'in bir tuhaf çoğulu:
    "bizler sahip çıkmazsak, kim sahip çıkacak vatana?"
  • herkesler kadar gudik bir kullanim..
  • şimdi bir sürü biz var, tamam mı... o biz, bu biz, şu biz. bunların toplam kümesine bizler diyoruz işte, evet...
    "biz kümesi"

    cümle içinde de kullanalım tam olsun:
    "bizlerden sizlere kim düşer?" *

    boynuzlu bonus: (bkz: sizler)
  • çoğulun çoğulu.
  • iddia ediyorum, en çok eğitim dünyasında, bilhassa mezuniyet töreni konuşmasını yapan kız tarafından kullanılır.
  • bir oktay rifat şiiri

    sardunya camdan yola büyür
    konuşur damdaki azgın kedilerle
    bebelere çiçek açar
    güler öbür sardunyalara
    kısraksa gide gele pulluk çeker
    evleklerinde tarlanın
    kuyruk rüzgârda
    bulutta başla yele

    akşam mum gibi erimiş yorgun argın
    kısrak sardunyaları düşünmez bile

    döne kız sular onları bakır tasla
    testiyi doldurduğu suyla kuyudan
    bir yıldız yağmuru başlar ağustosla

    üzümler sararmaya durduğu zaman
    sardunyalar, kısrak, döne kız ne iyi
    içimizde duyarız sıcak geceyi.
  • (bkz: sizler)
  • muhatabınızı kendinize denk tutuyorsanız ona sen dersiniz.

    yok tutmuyor da üstte görüyorsanız siz dersiniz.

    karşınızda birden çok sayıda siz diyerek hitap edeceğiniz kişi varsa sizler dersiniz. siz artı siz artı siz, "sizler" olur. bunu seçersiniz ki karşınızdaki topluluk, yalnızca siz diyerek onlardan her birine sen dediğinizi düşünmesin.

    gelgelelim, "bizler" ifadesi dili düşünmeden konuşanları bulmanın mihenk taşıdır. esasında, büyüklenmeden başka bir anlam vermezken sözde hatipler vacipmiş gibi her söze bizler diyerek başlarlar.

    baş başa görüşmede muhataba siz demek yerinde iken kendinizden biz diyerek bahsetmeniz kulağa pek yakışıklı gelmez. o vakit toplulukların iletişiminde de karşınızdakilere sizler demek yerinde iken kendi topluluğunuzu işaret ederken bizler demek kulağa pek hoş gelmemeli.

    telefonu kapatırken "bye bye" demek yerine, "güle güle", "hoşça kal", "allahaısmarladık", "görüşürüz" ifadelerinden birini seçmenizi, türkçe ifadelerin kullanımını teşvik etmenizi dilerim...
  • bu kelimenin iki farklı şekilde kullanıldığını ya da böyle bir eğilim olduğunu düşünüyorum.

    ilki, bir grup olarak bizler. burada, konuşan kişi ile hitap edilen kişi ya da kişiler, normal anlamda "biz" olarak hitap edilenlerin aksine, daha yakın bir ilişki içindeler, herhangi bir ortak paydada buluşuyorlar ve aynı grup içerisindeymiş gibi davranılıyorlar.

    ikincisi, hitap edilen kişi ya da kişileri hariç tutan bizler. normalde türkçede biz dendiğinde buraya hitap edilen kişi ya da kişiler dahil mi değil mi belli değil. bu kullanımdan özellikle de yaygınlığından tam emin değilim ama bazı durumlarda, konuşulan kişi ya da kişileri hariç tutmak adına kullanılıyormuş gibime geliyor.

    örn. "bizler gidiyoruz, sizler geliyor musunuz?"

    dediğim gibi özellikle ikincisinin ne derece yaygın olduğundan emin değilim ama bu tür kullanımları duymamış da değilim. biraz daha inceleyip şeetmek lazım sanırım.
  • hayvanat bahçesinde doğan goril yavrusu kendini insan sanıyor.
    aşağı yukarı bütün evcil hayvanlar kendini insan sanıyor.
    bir de irili ufaklı bizler kendimizi insan sanıyoruz.

    benimle bedenim arasında bir şey var. bir uzaklık, engel gibi. başkalarında dahası olabilir. bedenine yasaklı gibi, bedeninde tutuklu gibi olabilirler. zavallı ben ve bizler. (bkz: beden/@ibisile)

    sevgilini (hadi kılçık atalım, seviyorsan) zannettiğin kadar kıskanmazsın, daha doğrusu dayanamam sandığın doğru değil. o ne ki, erkekler biz, en iyisiyle, reddedilmeyle* büyüyoruz. sahip olamamak* (aynı zamanda sahip olunamamak*) varoluşun açmazı, normal bir duygu. onun bir uzantısı, ortada bir öteki yokken bile sevgilimiz bizi herkesten fazla sinir eder*. sinir etme yetkisi vardır. biz de sevgilimizi sinir eder, çaresiz bırakırız. bunun biraz öyle biraz böyleleri* yaşam içinde akar. dalgalanma aynı çiftin ilişkisi içinde dengelenmez, hesaplaşılamayabilir. sevgilileri ve eşitsiz sevgi durumlarını devralıcaz, devredicez; acılı ve çılgın şekilde sürüp gidecek. bizler öbür karanlığa yaşlı büyümemiş yürekler olarak intikal edebiliriz.

    "bizler, yaşamımızın öznelliği ve özelliği ölçüsünde, çağımızın yalnızca kurbanları değil, aynı zamanda etkenleriyiz de. çağımız, biz demektir." carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş

    "gerçek şu ki tapındığımız en kutsal şey kokumuzdur. tüm sıkıntılarımızın kökünde iyisiyle kötüsüyle bir sürü yıl boyunca hep jean, pierre, gaston olarak kalmak zorunda oluşumuz yatıyor. şu bizim bedenimiz, yani o kıpır kıpır, sıradan moleküller sayesinde tanınmaz hale gelen nesne, bu rezil sürüp gitme maskaralığına karşı hep isyanları oynamaktadır. moleküllerimizin, bu yavrucakların tek arzusu, bir an önce, evrene dağılıp ortadan kaybolmaktır! sonsuzluğun boynuzladığı "bizler" olmakla yetinmek onlara acı veriyor. biraz cesaretimiz olsa paramparça olurduk, günden güne bunun eşiğinden döneriz." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit

    "peer gynt'in mısır'da ziyaret ettiği akıl hastanesinin yöneticisi, peer'in beklentisine karşın burada kendileri olamadıkları için bulunduklarını belirtir.

    burada bizler alabildiğine kendimiziz;
    kendimiz ve kendimizden başka bir şey değil.
    kendimizin basıncıyla tam yol gidiyoruz yaşamda,
    her birimiz kapatmış kendini kendinin miğferine,
    kendi kendine mayalanıp dibe batar,
    kendi tapasıyla kendini kapatıp,
    ve mevsimler geçer kendinin kuyusunda,
    kimse ağlamaz burada öbürünün kederine.
    burada kimse dinlemez başkasının fikrini." rollo may - özgürlük ve kader

    (ilk giri tarihi: 23.8.2017)

    (bkz: biz/@ibisile)
    (bkz: biz kimiz)
    (bkz: biz aşağıda imzası olanlar), biz aşağıda imzası bulunanlar
hesabın var mı? giriş yap