• zamanın en iyi slide gitaristlerinden... gospel ve blues u hem gitarı hem de vokali ile eşsiz şekilde yorumlayan blues müzisyeni.. ry cooder ı çok etkilemiştir
  • 1902 teksas doğumlu daha çok gospel gitaristi ve vokalistidir... yedi yaşındayken üvey annesinin babasından dayak yedikten sonra intikam amacıyla yüzüne sudkostik atması (bkz: oha) (bkz: bunu yapan insan olamaz) üzerine kör olan johnson, yapacak başka birşey bulamadığı için sokaklarda gitar çalmaya başlamıştır... sllide olarak bir çakı kullanan johnson, dark was the night, let your light shine on me gibi kendi parçaları yanında john the revelator gibi geleneksel anonim parçaları da yorumlamıştır... 1947'de zatüreeden ölen johnson'ın dark was the night kaydı, 1977 yılında uzaya gönderilen voyager 1 aracında, bach ve beethoven'ın yanında bulunmaktadır...
  • yine led zeppelin'in nobody s fault but mine sahibidir, candır
  • in my time of dying'in blind willie'deki adı jesus make up my dying bed'dir.
  • "voyager, in case it's ever encountered by extra-terrestrials, is carrying photos of life on earth, greetings in 55 languages and a collection of music from gregorian chants to chuck berry.

    including "dark was the night, cold was the ground" by '20s bluesman blind willie johnson, whose stepmother blinded him when he was seven by throwing lye in is his eyes after his father had beat her for being with another man.

    he died, penniless, of pneumonia after sleeping bundled in wet newspapers in the ruins of his house that burned down. but his music just left the solar system."

    https://www.youtube.com/watch?v=n8acnl7-ya0
  • hell on wheels sayesinde öğrendiğimiz the soul of a man namlı şarkı da bu beyefendiye aittir. şarkının hell on wheels'deki kullanımında sözlerine de ufak bi cover çekilmiştir. dinleyen bir kez daha dinlemek ister olmuştur,
  • en güzel şarkısı, bir gün uzaylıların da dinleyeceğine emin olduğum (bkz: dark was the night cold was the ground) adlı olandır.
  • insan üç kere ölür derler;

    vücut fonkiyonları durduğunda.
    bedeni toprağa verildiğinde.
    evrende birileri onu son kez hatırladığında, adını andığında.

    willie johnson olarak doğan, annesi tarafından suratına kostik atılınca blind willie johnson olan willie; görmeden, sadece içinden geldiği gibi çaldığı şarkılarla sonsuza kadar yaşayacağını bilemezdi muhtemelen.

    evi yanıp kül olduğunda gidecek yeri olmadığı için kalıntıların içinde yağmurdan ıslanmış bir minderde uyurken de bilemezdi, bu sebepten zaatüre olup öldüğünde de.

    insan eliyle yapılmış, yıldızlararası seyahat gerçekleştirecek olan ilk obje voyager 1 ile ölümsüzlük yolculuğuna çıkan bir avuç insandan biri olacağını kendisine söyleseniz ne düşünürdü acaba?

    bundan belki binlerce, milyonlarca yıl sonra, insanoğlu yok olup hiç birimizin adını anacak kimse kalmadığında birileri voyager 1'i bulacak ve bach, mozart, beethoven ile beraber blind willie johnson'ın adı anılmaya, hatırlanmaya devam edecek. bizler öldükten çok çok çok sonra bile.

    voyager'daki parçası: dark was the night cold was the ground
  • önemli şahsiyetleri herkes tanımaz. sevgili bw.johnson yy'lar sonra yıldızlar arası biryerde varolan varlıklar seni dinliyor olacaklar (bkz: voyager1) (bkz: dark was the night cold was the ground)
hesabın var mı? giriş yap