boşanma
-
kız: "bugün görücüye gelecekler.
tamam dersem, boşanma hazırlıkları başlayacak."
boşanma: dövlet ayırır. onu ona çarpar. hiç merak etme sen. hanginiz canlıysa onun içinden canını çıkarır. hepiniz sırada bekleşen mezbaha kuzularısınız.
hiç evlenmemiş birinin evlilik karşıtlığı, henüz doğmamış olanın yaşam beğenmezliği kadar olabilir. zaten evlenmemişler evliliği evlenmişlerden hep daha fazla önemser. keza bekarın evlenme demesi, evlinin evlenme demesi, boşanmışın boşanma demesi hepsi çelişkidir ve ne kadar iyi niyetli ve mantıklı olursa olsun kulak verilmeyi hak etmezler.
feşmekanca'nın abisi zorunlu bokoburmuş. bereket o seçimli bokobur. en zoru aile içi boşanma ama gerekirse onu da yaparmış.
...
yalnız, bu arada can kulağınız hangisi sizin?
yatarız biter- sandımdı (evlenme ve boşanma dairesinde). (bkz: sanmıştım)
ayrılık/boşanma hem üzücü hem sevindirici. başarıyla süren ilişkilerin de içinde örtülü ayrılık demleri oluyor. bu bakımdan, biten ilişkilerin bir taraflarında süren yanlar var. benim özel deneyimim, ben hiçbirinden tam ayrılmadım.
avukatlar medeni hayatın "genel eş"leri gibiler. yanlış anlaşılmasın genelev veya genel kadın gibi değil, iş ilişkisine girdikleri herkesin eşi olmak üzere genel eş. boşanma tazminatları baştan belli ve yüksek. ayrıca evlilikte edinilmiş mallara katılma rejimi gibi dava türüne göre gelirden, kazanılmış davadan boşanan eş gibi pay alıyorlar. onların bu fiili durum benzerliğine karşı bildiğim bir karşılaştırılabilir meslek var: doktorlar. onların arasında özellikle psikiyatristler. doktor özellikle psikiyatrist fahişe gibidir, orospu dersek bir çıt daha iyi konumda tanımlamış olurduk. hani orospuyu zevk için sevişen, fahişeyi sevişme yeteneğini fahiş fiyatla satan diye betimleyelim. psikiyatrist hele terapistken her hasta/danışanına "kocacım, kocacım" diye, 'çok iyisin, senden iyisini görmedim, ne üstün sevişiyorsun...' der tarzda davranmak, gidip gelmeyi sürdürmesi için desteklemek zorunda.
onların evliliği de gidici göçücü ama geçen yıl kızın sınavı, bu yıl oğlanın sınavı derken yavaştan aldılar. ben arkadan gelip birden hız yapıp onları geçtim. biz boşandıktan sonra onlar yeni 'hadi artık boşanalım,' diye konuşma yaptılar. önünde örnek ben olduğum halde sevgi dolu arkadaşım boşanmayı umutsuzca yavaşlatmaya çalışıyor. (bkz: evden kovulmak/@ibisile)
"boşanma sonuçlanmış bile. ama bugünlerde yaşanan konut sıkıntısı nedeniyle kendisi için oturacak bir ev bulamamış, işte sadece bu nedenle evli çiftler gibi beraber yaşamaya devam ediyorlar." franz kafka - briefe an milena (1920)
"insanlar arasındaki yakınlık, sabırdır, hoşgörüdür, saplantılar ve tuhaf huylar için bir sığınaktır. açığa çıkarıldığında içindeki zaaf anını da belli eder ve boşanmada da böyle bir açığa çıkma kaçınılmazdır. güvenin bütün envanterine el koyar boşanma." theodor w. adorno- minima moralia
[boşanmalarından yalnızca onu sorumlu tutmadığını söyleyecekti. ama o zaten kendini sorumlu tutmuyordu ki... boşuna. "ortak bir dilimiz yokmuş."] tomris uyar - güzel yazı defteri
(ilk giri tarihi: 8.10.2016)
(bkz: anlaşmalı boşanma), anlaşmalı boşanma protokolü
(bkz: boşanmak/@ibisile)
(bkz: sanmıştım)
(bkz: görücü/@ibisile)
(bkz: ikinci evlilik/@ibisile)
(bkz: ebeveyne yabancılaşma sendromu)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap