• genelde kahkülle beraber gelen, en uzun modeli boynun gövdeyle birleştiği yere kadar olan, saçın kulak seviyesinin altında kalan kısmının şişkince olduğu saç modeli. (https://secure.guciimage.com/…ges/p/picture 252.jpg)

    gerçi internette çoğu sitenin dediğine göre bu kadar spesifik bi stil değil galiba, uzunluk olarak yaklaşık boyun-gövde sınırına kadar olsa da bin bir çeşit modeli var gibi.
  • (bkz: küt saç)
  • şüphesiz en güzel örneklerinden biri budur
  • bence bu kesimi en iyi taşıyan /he-man'dir.
  • french bob modelinden kestirmek istiyorum.
    bu aralar saçıma sardım.
    ben ki çok tutucu idim saçımla ilgili ama şu an mor renk bile deneyesim var.
  • aha, işte bu! eşim "seninle konuşmamız lazım" dediğinde gözümün önünden evliliğimizin tüm film şeridi geçti. ama değil, kadın 'bob cut' kestirmek istiyormuş! hayır, kusura bakmayın da benim dünyamda bob cut diye bir şey yok. yahu, kadının saçını kırpıp, ensesinden kısa, önlerden biraz uzun bırakıyorlarmış. bu mu şimdi moda olan?

    söyleyin, lütfen söyleyin; bu bob cut nedir? bu mudur yani yoksa bir silah mıdır? yoksa yeni bir süper kahraman mıdır? hayır! saç modeli imiş. bizim bildiğimiz kısa saç işte. yok mudur bunun daha uzunu. inadım inat bundan kestireceğim diyor, kestir tabi ne diyebilirim ki..

    ne oldu, uzun saçlarını tarayacak gücün mü kalmadı? ya da bunca yıldır saçına harcadığın şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerine verdiğin parayı düşündün de ekonomik kriz mi yaşadın? hadi canım, bu bob cut işini anlamıyorum ben.

    belki de moda böyle bir şeydir, belki de hiç anlamamışımdır. ama şunu biliyorum ki, saçlarını seviyorum. evet, bazen saçların lavabonun giderini tıkıyor, bazen de evin dört bir yanına dağılıyorlar. ama yine de senin saçların... ve eminim, bob cut kestirsen bile, ben yine de seni ve saçlarını seveceğim. belki biraz alışmam zaman alır, belki de birkaç gün surat asarım. ama seni ve bob cut'lu halini de seveceğim.

    yani, demek istediğim... eğer bob cut kestirmek istiyorsan, benim bir karşı çıkma hakkım yok. çünkü saçlar senin, karar da senin. ve eminim ki, her ne olursa olsun, yine de harika görüneceksin. ama bir ricam var, bir daha 'seninle konuşmamız lazım' dediğinde biraz daha spesifik ol. eşim beni bir kalp kriziyle hastaneye kaldırtacak diye endişelenmeyeyim.
  • bugün yeniden kısacık french bob kestirdim, hiç de koymuyor nedense o uzun saçların gitmesi bana, aksine kafam ve saç diplerimdeki şu taranırken ya da herhangi bir işlem yapılırken hissedilen ve bazen çok daha berbatlaşan acı hafifliyor. belki insanların başka gözlere güzel görünmek gibi bir sorumluluğunun olmadığına son derece güçlü bir biçimde inandığımdan nasıl rahat ediyorsam ya da hoşuma gidiyorsa, kısacası kafama göre takılabiliyorum. benimki kakülsüz önler hafif uzun olandan, şu kısacık dümdüz kaküller çok hoş gerçi aslında ama onları öyle düz tutmak apayrı ve ciddi bir çaba gerektireceğinden yaptırmıyorum. tam 1920'ler ve 30'lar, silent film & jazz era oluyor bu şekilde, ki çok da severim dönemi, gerek modern niteliğini gerekse mistik, ezoterik yapısını. zaten yüzüm nostaljik geliyor bana, arada siyah beyaz yapıp bir de öyle bakarım fotoğraflarıma. bir tek koyu, yoğun bordoya boyatmak kaldı, kullandığım da öyle güzel bir boyaymış ki yarıya kadar kahverengi uzadığı halde neredeyse, kalan kısımlar hala çok tatlı bir renk. neyse, görsel bir şeyler yazıp evdeki sıkıntılı durumlardan kafamı dağıtmak istedim. imge, imaj bildiğin sihirdir zaten, sanattır, kendini sanatsal olarak ifade etme kanallarından yalnızca biridir yaratıcı bireyin. bedenimiz ruhumuzun eviyse, bilgiyle, bilgelikle, deneyimle doldurduğumuz kabımızsa şayet, yani konuyu bu yönüyle düşünüp hissedersek daha da yoğun anlam ifade edecektir bu söylediğim.
  • bu terimi jjk meme sayfalarının birinden öğrendim. türkçesi küt saç tabii. google translate "küt saç"ı "blunt hair" olarak çeviriyor. chatgpt daha doğru. işin ilginci blunt hair araması yapınca da doğru görseller geliyor. neyse akşam akşam uğraştığımız şeye bak.

    https://www.google.com/search?q=bob cut
hesabın var mı? giriş yap