148 entry daha
  • breaking the waves (1996) filminin bess karakteri dişi bir isa canlandırması yapmış. birden çok, pek çok göndermesi var. bir de doğu ve batı tasavvufuna, aşk dini mensupluğuna, inandığı gibi yaşayıp, aptallıklarını daha baştan kabullenme ve satın alma üstüne oturtulmuştur. böyle bir çerçeveden izleninde dehsetine karşın lars von trier'in çoğu diğer filmi gibi deccal-nihilist etkisi değil, yaşamı olduğu gibi kabul ve katarsis etkisi yapmaktadır. yani üstadın olumlu filmlerinden biridir. von trier sanki kadın/dişi cinsinin doğa-toprak-şeytan bağlarını görece korumuş, canlı ve süregidiyor olmasına baştan beri dikkat etmiş ve parmak basıyor. lars von trier kendisi de tanrıyla-kutsalla ilişkilerini bir türlü yoluna koyamamış, hep de çabalamayı sürdüren inanmış ama satanist biri gibi duruyor, bu haliyle bana postmodernden çok modern hissi veriyor. toplumu katı, yaşlı, yasakçı ve aforozcu bir kilise cemaatiyle karikatürize edip kişi ve kişiliklerini daha görünürleştiriyor.

    (ilk giri tarihi: 10.5.2020)

    (bkz: lars von trier/@ibisile)
    (bkz: altın kalp üçlemesi)
    (bkz: dalgaları dinlemek)
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap