• tiamatin en kotu albumunun (bkz: skeleton skeletron)bence rezil bi $arkisi.
  • sozleri asagida olan sarki.

    we could wander in the garden of eden baby
    we could do anything tonight, maybe
    we could even touch the sky
    if we just get up on our feet and try
    we could wander in the garden of eden baby

    will you settle for the bull's run
    for the second best of fun, we're turning
    for the fire of a handgun
    burns brighter than the sun, we're burning

    any colour you like as long as it's black
    you could have anything if you just give it back
    you could be a celebrity like me
    it won't change anything as you will see
    any colour you like as long as it's black
  • sözleri oldukça anlamsız olmasına rağmen tiamatın en gaz şarkılarından biri olmaktadır, severiz cümleten.
  • albümü pek tatmin etmese de tiamatın yaptığı gelmiş geçmiş en gaz şarkılardan biridir. kadın vokal bu parçada gayet şık durur ayrıca. johan edlund abimizse her zamanki gibi o mükemmel sesi ile döktürür.

    ayrıca tiamat'ın skeleton skeletronile aynı sene * çıkardığı single albümüdür..

    track list :
    1. brighter than the sun
    2. children of the underworld
  • insanların tiamat deyince ilk akıllarına gelen şarkı, aslında pek de tiamat dinlemediklerini belli de eder
  • dinlerken insanın içinden ortalıkta hoplamak zıplamak gelen, much brighter than the sun, we're burning diye bağırarark gezinmeme neden olan şarkı...

    sözelri ne kadar saçma olsa da (bkz: johan edlund) sesi pek bi güzeldir... pek bi hoş*tur...
  • sozlerinin anlamsiz, parcanin (ve hatta albumun) ne kadar kotu oldugundan dem vurulmus, ki bence bu insanlarin grubun anlatmak istediklerini degil, kendi anlamak istediklerini dinlemesinden kaynaklanmaktadir.

    tiamat genel olarak garip bir gruptur, ama yine de gecirmekte olduklari evrimin kolay gorulebilecegi bir gruptur. skeleton skeletron, wildhoney'den beri ne kadar degismeye calisirlarsa calissinlar, eninde sonunda yine de kendilerini tekrar ettiklerini anlayan bir grubun albumudur. ardindan cikardiklari judas christ albumunde kendileriyle nasil inceden dalga gectiklerini gorenler bu albumu tekrar bir dinlediklerinde bunu hemen farkedeceklerdir.

    bu parca ise, heyecan, adrenalin, uyusturucu, sohret, veya herhangi birseye bagimli hale gelmis bir insanin ruh halini, kanimca oldukca basarili bir sekilde anlatmaktadir. muzigin, vokallerin ozenle bunun icin secildigini dusunuyorum.

    sozlere gelince, meali soyledir:

    ilk kita: artik bagimli oldugumuz sey ne ise (uyusturucu/sohret/seks/heyecan), onun dozajini arttirmak suretiyle aldigimiz gazla zevkimize zevk katabiliriz...

    nakarat: ohooo anam siz hala bogalarin onunde mi kosuyorsunuz, ondaki heyecandan daha guzeli var, biz rus ruleti ceviriyoruz aramizda alimallah, ahan da yaniyoruz bak!

    ikinci kita: var ya, esasinda ne bok yersen ye, istersen unlu ol, gaz ol, hep ayni olm, bunaliyorum valla, oyle boyle degil, butun renkler siyah.

    iste oyle...
hesabın var mı? giriş yap