bu aşk bir bahr-i ummandır
-
plevne zaferi ile ilgili osman paşa marşı vardır tuna nehri akmam diyor" diye başlar, işte aynı onun müziğiyle söylenir bu ilahi de...
tasavvufaçısından çok şey ifade eder... allah'a olan aşkın büyüklüğünün sınırının olmayacağını, aşk'ın 3 mertebede yanarak yaşanacağını, hatta aşkın allah'ın kendisi olduğunu konu alır, tüm tasavvuf örneklerinde olduğu gibi... -
-
dertli bir eser.
siradan bir gunun aksaminda ali, bahadir ve cengiz evde, cengiz'in odasinda, oturuyorlardi. (bu isimler tamamen uydurmadir, dikkat ederseniz basharfleri alfabetiktir tipki ales sinavindaki mantik sorulari gibi)
her zamanki gibi cay iciyorlardi.
caylari her daim vardi. aslinda caylarinin her daim olmasi onlar icin hic de zor bir is degildi cunku isiticiya basmalari ve bir kac dakikada kaynayan suyu sallama cayin uzerine dokmeleri cay hazirlamak icin yeterliydi.
nihayetinde "caylari her daim vardi".
bilgisayardan, fonda sadece ses olsun diye bazi muzikler dinlerken diger ev arkadaslari davut isten geldi.
"bu ask bir bahri ummandir`i dinleyelim mi?" diye sordu.
davut'u kiracak degillerdi ya! actilar ve onun vesilesiyle dinlemis oldular. turku arka planda caliyorken cengiz bahr-i umman sozunden umman denizinin kastedildigini soyledi. davut buna itiraz etti ve bahr-i umman'in buyuk okyanus oldugunu ifade etti. cengiz kararliydi ama davut da soylediginden donmek istemiyordu. yaklasik olarak yirmi dakika bahr-i umman'in ne demek oldugunu tartistilar. cengiz'in israrla umman denizi oldugunu soylemesine ragmen, davut buyuk okyanus demekte karaliydi. o kadar sacma argumanlari vardi ki neden o konuyu o kadar uzattiklarini kendileri de anlamis degildi. o sacma tartismadan oyle bir biktilar ki, son geldikleri nokta da artik iki tarafin da fikri degismisti ya da degismis gibi yapmislardi. basta umman denizi diyen cengiz artik "bahr-i umman buyuk okyanustur" diyordu, davut da aksine "olur mu canim, bahr-i umman, umman denizi'dir herhalde" diye olayi kapatmaya calisiyordu.
bir hafta kadar sonra; davut, cengiz'in odasinda asktan sozediyordu, isim vermeden bazi sevdigi eski kizlardan bahsediyordu. o esnada cengiz bilgisayarin basinda davut icin bu ask bi bahri ummandir sarkisini acti. sarki esnasinda ahh ulan ah diye ic gecirdi davut.
bir ay kadar sonra, islerinden bahseden davut'a cengiz:
-gec bunlari abi bunlar bos isler, ask var mi abi? ask? onu soyle!
diye sordu. davut, hic bir sey demedi ve sadece "hih" diyerek, cantasini aldi ve odasina gecti.
uyudular, sabah uyandiklarinda mutfakta karsilastilar ve daha cengiz hicbir sey demeden, davut, direk olarak "ben diyorum ki bu ask bir bahri ummandir, sen diyorsun ki ask var mi" dedi. tekrardan derin bir ah cekerek orayi terketti.
hikayeye disardan bakan biri davut'un gozlerinin de nemli oldugunu rahatlikla tasavvur edebilirdi.
bugun 14 subat ve davut tekrar ayni eseri dinliyor: bu ask bir bahr-i ummandir. -
(bkz: https://youtu.be/9aatp-zsyr8)
-
-
an'dan içeru topluluğunun yorumu bir başka dünyadandır, şiddetle tavsiye edilir : https://www.youtube.com/watch?v=xyvj8vnjluu
aslında bundan ziyade albüm kaydı daha bir güzeldir, spotify kullananlar için :
https://open.spotify.com/…ck/1evnzj0jlk6xu3lws1g3rl
"eğer aşık isen yâre,
sakın aldanma ağyare.
düş, ibrahim gibi nâre
bu gülşende yanar olmaz."
yâr : sevgili
ağyar : başkaları, yabancılar, eller
nâr : alev, ateş.
gülşen : gül bahçesi
(enbiya suresi 68-69'da geçen ibrahim peygamberin ateşe atılması olayına göndermedir.) -
en iyi versiyonu bence sami savni özer'inkidir. şurada: https://www.youtube.com/watch?v=knjou1_eiqe
-
bu aşk bir bahr-i ummandır
buna hadd ü kenar olmaz
delilim sırr-ı kur’andır
bunu bilene de ar olmaz
süre geldik ezeliden
pirim muhammed ali’den
şerab-ı la-yezaliden
içenlerde humar olmaz
eğer aşık isen yare
sakın aldanma ağyare
düş ibrahim gibi nare
bu gülşende yanar olmaz
kıyamazsan başa ü cana
uzak dur girme meydana
bu meydanda nice başlar
kesilir hiç sorar olmaz
hakk ile hak olanlara
kendi özün bilenlere
dost yolunda ölenlere
kan bahası dinar olmaz
bak şu mansur’un işine
halkı üşürmüş başına
enel hakk’ın firaşına
düşenlere timar olmaz
seyfullah sözünde mesttir
şeyhinden aldığı desttir
divane-ra kalem nist'dir
ne söylese kanar olmaz -
abdulhakim murad yahut shaykh abdal hakim murad'ın yorumu da nefistir, enfestir.
https://www.youtube.com/watch?v=0dz7k37-oeg -
bin kere dinlemiş olma ihtimalim olan muazzam eserdir. her versiyonunu açtım dinledim.
sufilerin "tecrübe ederek" öğrenme kavramını derinlerde hissettiren bir eser.
burada da popüler olanlardan farklı bir makamda olduğunu tahmin ettiğim bir versiyon paylaşayım: https://www.youtube.com/watch?v=v9zozijrbw0
bağlamayı, kopuzu bunu çalarak öğrendim. o kadar severim.
şurada da daha geleneksel tekke havasında dinlenebilir: https://www.youtube.com/watch?v=rypoff9vgsa
yukarıdaki arkadaşın uçan linki için hippie kardeşilerimizden: https://www.youtube.com/watch?v=02hrzkxhnnu (ama dediği gibi spotifydan albüm versiyonu dinleyin, o inanılmaz iyi - hatta alın lan: https://www.youtube.com/watch?v=sbykofwdr2a)
son olarak, mistik sesine hayran olduğum, bektaşi nefeslerini harika seslendiren elif ömürlü uyar'dan: https://www.youtube.com/watch?v=d4fownagyqy
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap