bu değirmenin suyu nereden geliyor

• ortada güzel çali$an bir degirmen vardir, genelde yakinlardaki akarsuyun enerjisi sayesinde döner ama bunu dü$ünemeyen degirmencinin moron karisi her firsatta kocasini sanki gizli bir dümen ceviriyomu$ gibi bu cümleye igneler
• (bkz: jetpa)
• genelde kiskanc, cekemeyen insan repligidir.
• (bkz: yel değirmeni)
• "- nereden geliyor bu değirmenin suyu, söyle de bilelim.
  - niçin? öğütecek unun mu var babalık?"
  
  fosforlu cevriyem
• kredi kartları.
• gelir kaynağı bilinmeyen kurum, kuruluş veya kişiler için kullanılan deyimdir.
  
  gizli çevrilen işler, olaylar, durumlar sonrası gelir kaynağının ani ve hızlı artması ile insanı düşündüren şüpheli yaklaşımdır.
• son on yılda birden zengin olmuş, lise mezunu, nargile içip mercedes'e binen, altın taraklı tayfayı görünce aklımdan geçirdiğim, hatta neredeyse aklımdan hiç çıkmayan söz.
• kürşat ayvatoğlu'nun arabada kokain içmesi üzerine yaşadığı lüks hayatın ortaya çıkması sonucu chp lilerin akp lilere yönelttiği soru
  chp li vekiller tarafından yapılan açıklamalara bakınca sanki bu şekilde zengin olanları ilk defa duydukları izlenimi uyandı. oysa ki twitter da akp çocukları isimli hesap bu tip nasıl zengin olduğu belli olmayanları sürekli yayınlıyor. ama chp li vekiller o hesabı bile takip edip konuyu meclise getirmekten aciz. ancak kürşat ayvatoğlu olayındaki gibi gözlerinin içine sokulunca bu tür olayları görebiliyorlar.
  kısacası birileri hamuduyla malı götürürken bekçi uyuyor. malı götüren bekçiye omuz atıp uyandırınca bekçi kendine geliyor. acaba alan memnun veren memnun mu?
• ***
  
  çok ilginç bir şekilde birçok kişi tarafından hatalı kullanılan deyimdir. aslında tam olarak deyim de sayılmaz.
  
  konu şudur: önceki hayatında sürekli olarak akarsu marifetiyle çalışan değirmenler gören andaval bir kardeşimizin karşısına günün birinde bir yel değirmeni çıkar. bu kardeşimiz de çevrede bir su sesi, yakınlarda bir dere falan fark edemeyince gidip bu değirmenin yetkilisine sorar. der ki "ya arkadaşım, bu değirmenin suyu nereden geliyor?" yetkili kişi de bunun bir yel değirmeni olduğunu ve çalışması için suya değil rüzgara ihtiyaç duyulduğunu uzun uzun ve güzelce anlatır. açıklamasından sonra da adama "anladın mı şimdi?" der. adam da kendinden çok emin bir tavırla "evet evet. çok iyi anladım. teşekkür ederim." der.
  
  ve ekler: peki bu değirmenin suyu nereden geliyor?
  
  ***
  
  yani görüldüğü üzere bu söylem kaynağı belirsiz durumlarda kullanılmak için ortaya atılmamıştır. bir konuda birine net açıklamalar yaptığınız halde hâlâ daha anlamamakta inat ediyor ve anlatılan yerlerle ilgili soru sormaya devam ediyorsa işte o zaman bunu kullanmanız gerekir.
  
  örnek:
  
  - otobüsü kaçırdım. sen de bana "kesin olarak 8'de burada ol!" dediğin için mecburen taksiye bindim. sana getireceğim 250 tl'nin 20'sini de taksiye verdim. al şu 230'u. 20'yi de yarın tamamlayayım.
  + tamam da senin borcun 250 tl idi. sen bana 230 tl verdin. benim 20 tl param eksik kaldı.
  - hâlâ bu değirmenin suyu nereden geliyor diyor ya! kafayı yiyeceğim!