• başbakan erdoğan'ın fransa'nın soykırımla ilgili almış olduğu karardan sonra yapmış olduğu ve dış politikamızdaki her aleyhte durumda olduğu gibi buram buram nihilizm kokan açıklama.

    görmezsen yoktur. düşünmezsen yoktur.

    fransa parlamentosundan karar geçince, paris'e yıldırım telgraf çekerek büyükelçisini geri çeken,
    gümrük birliğine üye olduğunu unutup, ülkesinde "fransız mallarını boykot etmek" gibi fantastik planları olan,
    "siz kendinize bakın bir kere, cezayir'e bakın!" tadına savunma mekanizmasıyla biz yaptık ama siz de yaptınız pozisyonuna düşen,
    dincisinden ulusalcısına tüm medyasının sekiz sütunluk manşetlerle "fransa akıllı ol!" tadına giderler yaptığı,
    cumhurbaşkanından ana muhalefet liderine tüm siyasi aktörlerinin konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda hissettiği ülke de;
    demokratik kongo cumhuriyeti idi zati.

    (bkz: peki canım sen kapat ararım ben seni)
  • artık resmi ziyaret olmaz ama fransa'daki uluslarası her toplantı fırsatında türkiye'nin en üst düzeyde temsil edilip temsilcimizin de (bakan, başbakan, federasyon başkanı, asker kim olursa) havaalanına iner inmez soykırım yoktur iftiradır demesiyle fiili durum yaratılarak gösterilebilecek tutum
  • (bkz: butlan)
    (bkz: mutlak butlan)
  • devekuşu siyaseti. görmezsem aslında yoktur demek istemişler. gerçi haykırıp bağırsa ne olacaktı adam gibi bir yaptırım uygulamadıktan sonra, örnek mi? hemen gelsin ; israil'e one minute dedikten sonra ticari ve askeri olarak ne değiştiyse fransa'yla da aynısı olacak fazlası değil.
  • muhtemelen fransa'nın hiç de sikinde olmayan, hatta haberi olmadığı beyan.
  • (bkz: keenlemyekün)
  • elçisiyle bakanıyla başbakanıyla meclisiyle medyasıyla koca bir türkiye'nin feci halde trollendikten sonra gelmesi üzücü tabi. biz sözlükten iyi biliyoruz, faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir. öyle saçma sapan bir konuda öyle saçma sapan bir yasa geçti ki fransız meclisinden, doğrusunu söyleme mecburiyetinde hissetti herkes kendini, düpedüz faşist bir uygulamaya kurban gittik, düpedüz topyekün trollendik. oysa yöntem bazen çok basittir, ilgili merciyi yetkisiz ilan etmek, kararı tanımadığını belirtmek, trolleri kumda kendi aralarında oynamaya mahkum etmek ve bunun etkisini gösterebilmesi için de kararlılıkla en başta yapmak. şu anda başta yapılan onca tantana, tehdit, görüşme, müzakere, boykot vs. anlaşıldığı üzere etkisizmiş, bizim siyasetçilerimiz, elçilerimiz, danışmanlarımız hedefe ulaşma konusunda doğru dürüst bir politika oluşturmaktan acizlermiş. üzücü bulduğum bu. neyse ki başta yapılması gerekeni sonda yapmayı akledebilmişler. olancası bu.
  • erdogan tarafinden edilmis en guzel sozlerden birisi..

    24 ocak ta yaptigi konusmasinda sarfetmis ve bir devekusu siyaseti degil aksina bir kasimpasa siyasetidir..

    dikleniyor senin aldigin karari tanimiyorum cunku boyle bir sey yok , gerektigi her sekilde de karsi gelicez buyuk elci de cekilir protesto da edilir askeri ihalelerde kesilir diyor

    iktidar muhalefet halk zengin fakir demeden herkesin bir arada vermesi yakisik olacak tepkiyi verdigi icin bir ulkenin liderine kizildigini ilk defa turkiyede goruyorum

    oyumu akp ye vermemistim ama turklugu koruyan gerektiginda baska ulkelere kafa tutan tek liderin ak parti lideri olmasindan utanmiyor gurur duyuyorum

    ucu turkiyeme dokunuyor
    kimse bizi ezemez ne sandiniz diyor adam daha ne desin a dostlar

    pesinen not: lutfen o konusmanin tamamini dinleyin erdogan cokcok guzel bir konusma yapti dun itibariyle basi sonu kici ayri ayri anlamlar tasiyor aradan secmeler konuyu dagitabilr
  • erdoğan tarafından edilen en güzel sözlerden biridir. ah evet.

    kendi içinde olanca çelişkiler barındırıyor olmasına rağmen, sürecin tamamı tuhaflıklarla dolu olmasına rağmen çok güzel söz.
    erdoğanı da çok seviyorum. türklüğü koruyor diye. ah evet. çok güzel koruyor. duruyor başında. koruyor. oyumu da akp'ye vermemiştim ama bu işin ucu türkiyeme dokunuyor.

    (bkz: kafalar güzel tabi)
  • sözlükteki insanların bile kafasının ne kadar karışık olduğunu ortaya çıkartan beyanattır.

    bak canım arkadaşım insanlar üstüne basa basa "bu ermenilere özel bir yasa değil, hatta onu bırak bu yasanın hiçbir hükmünün hiçbir bendinde türk veya ermeni kelimesi dahi geçmiyor, bu bütün soykırım suçlarını içine kapsayan bir yasa" diyorlar. bizim saftirik insanımızsa basının verdiği gazla mal bulmuş mağribi gibi "vay helal olsun başbakanıma şimdiye kadar çoktan yapılması lazımdı" minvalinde yorumlar yapıyorlar.

    öte yandan soykırım vardır yoktur orasını bilemem, tarihçi değilim, bu konuda derin araştırmalar da yapmadım. o zaman yaşananları ister "önce ermeniler başlattı deyin, ister zorunluluk deyin, ister tehcirdeyin, soykırım deyin, boykırım deyin vs. burada bir trajedi yaşanmış. bu konuyla ilgili gerek tarafsız tarihçilerin yaptığı tespitlerde, gerekse o dönemde orada bulunan insanların çocuklarının/torunlarının aktardıkları ortak nokta bu.

    her şeyin bizim istediğimiz şekilde olmasına o kadar çok alışmışız ki olayların aksini bırakın kabullenmeyi düşünülmesine dahi tahammül edemiyoruz. bu ister

    e tabi ondan sonra diyorsunuz ki rte çok popülist yaklaşıyor rererörö. lan sen koyun gibi her söylenene inandıktan sonra, olayların gerçek yüzünü araştırıp/ortaya çıkarma niyetin olmadıktan sonra, adam niye pozitif siyaset yapıp kendini yorsun ki?
hesabın var mı? giriş yap