• kim milyoner olmak ister yarışmasıyla tanıdığımız ve programda söyledikleriyle tepkileri üzerine çeken aile hukuku uzmanı avukat. ailesini reddettiğini, ailesine dünya çapında koşulsuz sevgi davası açmak istediğini, bunun yanında spiritüel tarzda konularla ilgilendiğini ve bu konuları mesleğinde kullanacağı çeşitli projeleri olduğunu söylüyor. bu, toplumun en küçük yapı taşı olan aileye karşı aldığı tutum mesleğiyle de, inandığı şeyin felsefesiyle de çelişki yaratıyor. mesela karma felsefesine, bilincine göre; geldiğimiz aileyi karmamıza göre bizim seçtiğimiz, ailemizin, karşılaştığımız kişilerin, yaşadığımız olayların gelişim ve dönüşümümüz için bir sebebi olduğu gibi inanışlar mevcut. hiçbir şey sebepsiz değil ve baktığında hepimiz yanlışları, hataları olan kişileriz. toplumumuzda çoğumuzun bilinçli ebeveynler tarafından yetiştirilmediğini kabul ediyorum ancak bu konuda bir farkındalık ve bilinç yaratmak istiyorsa öncelikle yapmak istediklerini sağlam dayanaklandırsın ve özümsesin. dolayısıyla yapıcı yaklaşmadığı için, yapmak istediklerini de sağlam dayanaklandıramadığı için amaçladığı şeyde başarılı olacağını düşünmüyorum. önce kendisine sonra da bütüne katkısı olacak şeyler yapabilmesi dileğimle...

    edit: imla
  • vaziyet alın buralar karışacak.
    öss’de derece yapmış olduğunu belirtti ve kendisi kocaeli hukuk mezunu.
    ben muhtemelen aynı dönemlerde öss’ye girip kocaeli hukuk geldiğinde tercih yapmamıştım. meğersem derece yapmışım, boşuna yaktık 1 seneyi.
  • (bkz: buket ebru söylemez kim aq)

    gereksiz bir insan için açılan gereksiz başlık. zaten nerde gereksiz varsa ünlü etmekte, üstümüze yok...
  • gayet de doğru şeyler söylemiştir. tabularınız psikolojinizi bozuyor farkında değilsiniz. (yarışmadaki söylediklerini diyorum, youtube kanalı değil.)
  • kesinlikle ruhsal problemleri var. ses, tavır, el kol hareketinden belli...
    ayrıca bu tiplerin alayının "sipiritüyel" bok püsürlerle uğraşıyor olmaları artık şaşırtıcı gelmiyor.
  • bu kadin ucmus.
  • (bkz: nasıl delirdim)

    geçen yine ruhuma kür uyguluyorum. bi baktım şeytan. selamlaştık falan. onun da varmış bir derdi. atamıyormuş içinden. ben pozitif bir enerji yaydım hemen iyileşsin dedim. şeytanmış allahmış ayırım yok bizde çünkü biliyorsun. tabi benim yaydığım enerji pozitif ve şeytanın iç enerjisi de negatif olunca, fizik kanunları işte çektiler birbirlerini. ardından şeytan hızla toparladı kendini. oh dedi iyiyim artık. giderken ölmüş ciguli'yi yanıma gönderdi ve bütün haftasonu onun şarkılarını canlı dinledim. bu sebeple yüzüm gözüm yamuldu. yıldız tilbe'ye benzedim. yeterince tipim kayınca ciguli bana evlenme teklif etti. tipim kaymış olsa da ruhum hep pozitifti. o yüzden teklifi kabul ettim. adımı da binnaz olarak değiştirdim. mutluyum. pozitif enerji yayıyorum hala.
  • tertemiz delirmiş bir arkadaş. instası falan olsa da takip etsek.
  • sevişsen herşey düzelecek.
  • geçtiğimiz günlerde kim milyoner olmak ister yarışmasına katılıp, sunucuyla yaşadığı diyalog esnasında çok sıra dışı bir savda bulunan kişidir.

    aile hukukuyla ilgilenen bir avukat olan yarışmacı dört kardeş ablası olduğunu, ailesiyle bir sıkıntı yaşadığını ve akabinde ailesini reddettiğini belirtiyor. kan bağım olan kimse yok diyecek kadar da net. ardından "benim rızamı almadan doğurdunuz davası" diye hindistan'da başlatılıp kazanılan bir dava olduğunu iddia ediyor. davanın içeriğini anlatırken de önce doğan çocuk, kardeşi olup olmayacağı noktasında tasarruf etmelidir, anne baba ilk doğan çocuğun birtakım haklarını garanti altına almadan diğerini doğurmamalıdır, doğuracaksa da ilk çocuğun rızası olmalıdır anlamında bir şeylerden bahsediyor. ve son olarak kendisinin de buna benzer bir dava açmak istediğini, farkındalık oluşturma çabasında olduğunu ve hatta bu durumun bm çocuk hakları bildirgesine şerh olarak düşülmesini sağlamak istediğini ifade ediyor.

    kendisinin ailesiyle sıkıntılar yaşaması ve bağlarını koparması üzücü, umarım bir şeklide düzeltip eskisinden daha kuvvetli bağlar oluşturabilirler.

    davaya ilişkin görüşlerinin ise çok uç noktada ve genel aile ahlakına ve en temel insan hakkı olan (yaşam hakkı)na ve bununla ilintili olarak (üreme hakkı)na zıt olduğu kanaatindeyim.

    yaşama ve insana dair olan çocuk sahibi olmanın reşit ve akıl sağlığı yerinde olan herkesin, başkalarının rızasına veyahut onayına gerek duymaksızın tasarruf edecekleri bir hak olduğunu düşünüyorum. yani ilk doğan çocuğun, anne ve babasının maddi ve manevi imkanlarını kendinden sonra gelenlerle paylaşacak olması bu durumu değiştirmez. ya da ülkenin nüfusunun ciddi oranda artıyor olması ve ekonomik durumu da bu durumu değiştirmez. örneğin çin'de uygulanan çocuk sahibi olma politikaları da bahsettiğim insan haklarına aykırı uygulamalardır ki orada da bu uygulamalardan dönülüyor.

    elbette dünyaya bir can getirmenin, bir insan yetiştirmenin sorumluluğu çok büyük. reşit ve akıl sağlığı yerinde olan herkesin bu sorumluluğu asgari düzeyde üstlenebileceğini varsayarak ve inanarak bu sonuçlara vardığımı da eklemeliyim.

    ez cümle; buket ebru söylemez ile aynı fikirde değilim.

    ayrıca o da benimle aynı fikirde olmak zorunda değil. bu durum beni de onu da deli yapmaz. bana onunla dalga geçme ve ona hakaret etme hakkı tanımaz.
hesabın var mı? giriş yap