• afrikalı-amerikalı ünlü mafya babası. şiir yazdığı da bilinmektedir. bir dönem harlem'de fırtınalar estirmiştir. hoodlum filminde laurence fishburne tarafından canlandırılmıştır. son olarak american gangster filminde kendisini clarence williams iii canlandırmıştır. "yüce tanrı ile aramızda bir anlaşma var; ben onun evine gitmem, o da benim evime gelmez" diye ünlü bir sözü vardır.

    http://en.wikipedia.org/wiki/bumpy_johnson
  • hapisten çıkıp yeniden suç dünyasına dönüşü, godfather of harlem adlı dizide anlatılacak olan mafya lideri.
  • hakkında bilgilendirici bir video; https://www.youtube.com/watch?v=sdnwseqnutk

    (bkz: godfather of harlem)
  • harlemin gerçek godfather'ı, siyahilerin babası, robin hood'u.
    30 yılı aşkın bir süre new york şehrinin en saygı duyulan ama aynı zamanda da en korkulan suç patronlarından biri olmasıyla ünlü.
    'ellsworth raymond johnson'
    yada bilinen kısa adıyla bumpy johnson.
    godfather of harlem ismini ona karısı takmış.
    harlemi adeta demir yumrukla yöneten bumpy o kadar acımasızmış ki, örnek vereyim mesela, yeni yeni tanınmaya başladığında
    ulysses rollins adında ona benzeyen bir mafya rakibi ile bazen büyük kavgaları olmuş hatta bir keresinde kavga sırasında rollins'i 36 yerinden bıçaklamış ama adam ölmemiş.

    uzun bir aradan sonra rollins'i bu seferde bir lokantada görmüş, elinde ekmek bıçağıyla dalmış lokantaya adamı nasıl kesmişse artık olayın tanıkları ifadelerinde;
    -johnson onunla işini bitirdiğinde, rollins'in göz bebeklerinden biri bağlarla yuvasından sarkıyordu. johnson daha sonra oldukça sakin bir şekilde garsona dönerek canının aniden spagetti ve köfte çektiğini söyledi.

    evet acımasız ama bunun yanında yumuşak bir yanıda varmış.
    topluluğun içindeki fakir fukaraya garip gurebaya her zaman yardım etmeye istekli bir 'beyefendi' olarak da bilinirmiş. gücünü yoksullara yardım etmek için kullanma şekliyle de mahallede ona robin hood diyenler varmış.

    1960'larda ve 70'lerde harlem'de kötü şöhretli bir uyuşturucu kaçakçısı olan frank lucas , "o tipik bir gangster değildi" diye yazmış . “sokaklarda çalıştı ama sokaklardan değildi. rafine ve klas biriydi, yeraltı dünyasındaki çoğu insandan daha çok meşru bir kariyeri olan bir iş adamı gibiydi. ona baktığımda sokakta gördüğüm insanlardan çok farklı olduğunu söyleyebilirim.” demiş.

    o dönem boksör olan ünlü sugar ray robinson yada şarkıcı billie holidaygibi adamlarla kankalarmış.

    ve hatta malcolm x gibi tarihi aydınlar olsun yada işte gündelik harlemciler olsun
    bumpy johnson seviliyormuş, hatta belki de ondan korkulduğundan daha fazla seviliyormuş.

    ancak suç işini ne kadar kusursuzca yürütürse yürütsün johsnon yine de 1954 de eroin satmaktan ünlü alcatraz cezaevine düşmüş ve 15 yıl ceza almış.
    cezaevinden bir sabıka fotoğrafı.
    görsel

    bu da başka bir fotoğrafı.
    görsel

    cezaevinde ki sekizinci yılında beraberinde 3 kişiyle birlikte kaçmayı başarmış.
    sonra yine yakalnmış ama nasıl olmuşsa 1963 de serbest bırakılmış.

    bumpy johnson, 1963'te serbest bırakıldıktan sonra harlem'e geri dönmüş. mahallenin sevgisini ve saygısını hâlâ görüyor olsa da, orası artık oradan ayrıldığı yer değilmiş tabii ki.

    bu noktada, mahalle büyük ölçüde bakıma muhtaç hale gelmiş, (çoğunlukla johnson'ın geçmiş yıllarda bir zamanlar işbirliği yaptığı mafya liderleri sayesinde).

    mahalleyi iyileştirme ve siyah vatandaşlarını savunma umuduyla, politikacılar ve sivil haklar liderleri harlem'in mücadelelerine dikkat çekmiş. liderlerden biri, bumpy johnson'ın eski arkadaşı malcolm x'miş hatta.

    ne yazık ki kader ağlarını iki ters bir düz örmüş ve johnson mahalleyi eski güzel günlerine döndüremeden 7 temmuz 1968'in erken saatlerinde kalp krizinden ölmüş. son nefesini verirken en yakın arkadaşlarından biri olan junie byrd'ın kollarında yatıyormuş.

    bundan sonrasına godfather of harlem den devam ediyoruz artık.
    güzel dizi seyredilir.

    edit: düzeltme
hesabın var mı? giriş yap