• gazetecilige 1923'te cocuk yasta matbaa ciragi olarak baslamis, daha sonra soz konusu matbaanin cikardigi yerel gazetede muhabirlik ve haber yazarligi yapmis gazeteci. bu yerel gazetenin 1933'te kapanmasi ve ailevi sebeplerden dolayi kendini bab-i ali'de bulmustur. uzun sure is bulmamamissa da bir yil sonunda gunaydin'da muhabir olarak ise girmistir. bos kaldigi zamanlarda kendi kendine fransizca ogrenmistir. yayinlanmis 4 kitabi ve 3 de cevirisi bulunmaktadir. 1982'den olumune dek milliyet'te zamanin kiyisinda isimli koseyi yazmistir.
  • stefan zweig'in amok koşucusu'nu ilk dilimize çeviren yazar.
  • iyi de bir yazar diyorlar kendisine, bilemeyeceğim, okumadım yazdığı hiçbir şeyi. ancak gerçekten çok iyi bir çevirmen.
  • çevirmenlik ve gazeteciliğin yanında tiyatro eleştirmenliği de yapmış, kendi yazdığı kitapları da olan, başarılı işlere imza atmış bir kişi. berlin film festivalinde jüri üyeliği bile yapmış. ayrıca istanbul aşığı olduğunu da düşünüyorum kitaplarına bakınca:
    (bkz: taşı toprağı altun istanbul)
    (bkz: yokedilen istanbul)
    (bkz: bir istanbul var idi)
  • ölüler genç kalır olarak bilinen die toten bleiben jung'u türkçeye çevirmiştir.
  • 1944 yılında abisi agop arpad ile beraber yokuş kitabevi isimli yayınevleri aracılığıyla(ahmet ihsan basımevi'ni kullanarak) sait faik'in medar-ı maişet motoru isimli kitabını yayımlayan çevirmen, yayıncı. kitap 1944 yılında toplatılmadan önce ellilik balya halindeki birkaç paketi saklamıştı. aramalar sıklaşınca bu bölümden de çoğunluğunu yakmak durumunda kalmıştı. ancak birkaç tanesi bu ilk baskıdan günümüze ulaşabildi. sonrasında ilgili kitap ancak 1952'de yasaklı kısımlar çıkartılarak bir takım insanlar ismiyle varlık yayınları'nca basılabildi.
  • çevirmenlerin çevirmeni. oğlu ahmet arpad, "babam çoğu gün 18 saat çalıştığı halde ne sinemadan ne de tiyatrodan eksik bırakırdı bizi" demiş. salt buradan bile anlaşılabilir nasıl bir adam olduğu.
  • kitap fuarından alınan kitaplardaki genç kuşak çeviri sefaletini gördükten sonra değerini bir kez daha anladığım ve saygıyla andığım büyük edebiyatçı.

    zweig çevirilerini okurken orijinalinden bile büyük bir keyif verir. çünkü cümleleri çevirmez; usta bir yazar olarak metni bozmadan yeniden kurgular. sanki yazar en başından beri türkçe düşünüp türkçe yazmış gibi hissedersiniz okuduğunuzda.

    kitap çeviri işinin çevirmenlere bırakılamayacak kadar önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. örneğin zweig'i çevirecek insanın o dili, bit bütünlük içinde yazarı, kitabın konu ettiği tematik bağlamı çok iyi bilmesi gerekir. yalnızca çeviriden gelecek paraya odaklanıldığında ortaya hilkat garibeleri çıkar.

    biz bir kuşak olarak çok iyi çeviriler okuduk. o büyük çevirmen yazarların anılarına saygılarımla...
  • bugün, 1974 may yayınları baskısı direklerarası - türk tiyatrosundan hikayeler kitabını okuduğum ve bu vesileyle de tanışmış olduğum yazar.
  • biraz çağdışı fikirleri olan bir aydın da aynı zamanda.
hesabın var mı? giriş yap