• (bkz: bmw 1502)*
  • glenn gould'un çok da doğru bulmasam da mutlaka kulak verilmesi gerektiğini düşündüğüm sıradışı bach yorumlama üslubunun en iyi sonuç verdiği eserdir. aklıma çoğu zaman göklerde bir yerlerde hayal edilen, dini eserlerin bestecisi bach'ı yeryüzüne indirip bir yandan da ondan o insanüstü tarafı çalmayan bir başka yorum olan martha argerich'in ikinci partita kaydını getiriyor. tek kelimeyle kusursuz bir eser; hem gould çalarken, hem sviatoslav richter çalarken
  • bence bu eserin en güzel kaydı, trevor pinnock ve the english concert'in archiv produktion'dan çıkan kaydıdır. bahsi edilen kayıtta, bu eser, tarihsel ensturmanlarla çalınmıştır; bu da olaya ayrı bir güzellik katmıştır. hızlı, coşkulu, duru ve keskin bir kayıttır.*
    *: bittabi şöyle de bir olay var: (bkz: #47589711)
  • helmuth rilling'in bwv1052r şeklinde numaralandırdığı bir de keman uyarlaması vardır ki kanımca kemanın klavye yanında sönük kaldığı nadir bach kayıtlarındandır.
  • (aşmış) bir johann sebastian bach eseri.
    eserin piyano yorumu hakkında, olayla dinleyici olarak ilgileneninden, profesyonel yorumcusuna, birçok kişi söylenebilecek çoğu şeyi detaylarıyla belirtmiş.**
    bu noktada klavsen icralarına dönelim: sadece bir kayıt dinlenecekse bu trevor pinnock ve the english concert kaydı olmalıdır. bakınız, eğer bir insan saçları şu şekil yatırıyor ve böyle sırıtıyorsa( http://www.bach-cantatas.com/…io/pinnock-trevor.htm ), o kişiye kesinlikle dikkat etmeli, önemli işler ortaya koyabilir; ki yaptığı kayıt ortadadır.
  • bach’ın bugün elimize kalan klavsen konçertolarından do majör tonunda iki klavsen için olan hariç hepsi kendi yaptığı transkripsiyonlardır. bu muazzam konçertonun da aslında keman konçertosu olduğu bilinmekte. orjinalinin bugün kayıp olmasını içime sindiremedim ve bu durumun müsebibini bulmak için yaptığım araştırmalar sonuç verdi. hiddetle açıklıyorum:

    bach ölünce eserleri bilindiği gibi oğulları arasında dağıtılıyor. albert schweitzer üstadın belirttiğine göre keman konçertoları carl philipp emanuel bach ve wilhelm friedemann bach arasında pay edilmiş. philipp emanuelde bulunanlar bugüne ulaşabilirken, wilhelm friedemann’ın elindekiler kayboluyor. adam saklayamıyor. bir kilitli dolap uyduramıyor. caanım müzik çoluğun çocuğun elinde külah oluyor. çöpe gidiyor. çok çok büyük ihtimalle de bahsi geçen konçerto onun elindeydi. adam öleli yüzyıllar olmuş. götüme girerse de girsin diyerek, buradan kendisine sesleniyorum:

    allah cezanı vere wilyım frodo! göt!
  • o kadar güzel anlatılmış ki sözlüğün varlığına bir daha teşekkür ediyorum..

    tek verebileceğim tanım metafizik glenn gould yorumuna ilişkin kişisel bir his. bu kaydı dinlemekte zorlanıyorum çünkü bugüne değin dinlediğim tüm müziklere ait tüm kayıtlardaki en net fiziksel dokunuş hissini yaşatıyor..

    ilk bölümde bach’ın yazdığı müzik o kadar heyecanlandırıyor ki ayağa kalkmak istiyorum, ki genelde dinlerken kalkarım, odada dolaşırım, banyo kapısına doğru deparlar atarım. ama bu sefer durum farklı. glenn buna izin vermiyor. tam önümdeki sandalyede oturduğunu farkediyorum. kahverengi kumaş pantolonu dizime değiyor, eli ensemde.. sıkan parmaklarını tek tek hissediyorum. gözlerimi kaldırıyorum. yüzü çok yakın. suratıma sırıtarak bakıyor. ama herhangi bir sırıtış değil zekice, hafif bir tebessüm. gözgöze geldiğimizde bakışları delip geçiyor. içimi okuyor. sanki “evet, ne hissettiğini anlıyorum ama kalkmayacaksın” der gibi. heyecanım artıyor. eliyle ense köküme artık iyice bastırıyor. canım yanıyor. bu acı müziğe odaklanmamı sağlıyor, müzikten çok çaldığı piyanoya.

    yavaş yavaş tuşa her basışında piyanonun neler hissettiğini anlamaya başlıyorum. keyif ya da güzellik değil sadece basınçlı dokunuşlar.. her dokunuşta etim içeri göçüyor.. fakat bir yandan hep kalkmak istiyorum. isteğimi farkettikçe daha çok sıkıyor. doğrulmayı düşündükçe daha çok eğiliyorum. iradesizliğimin farkındayım. utanıyorum ama glenn önünde iki büklüm olmama engel olamıyorum. sonunda eser bitiyor. nefesimi tutmuş olduğumu farkediyorum. doğruluyorum ve yavaşça havayı içime çekiyorum. gözümü açıyorum. karşımda kimse yok. kalkıyorum...

    http://www.youtube.com/…8-kyl2gmxv8&feature=related
  • şahane bir eser olduğunu tekrarlamak isteğimi giderdikten sonra uzunyol seyahatlerinde çok güzel yol arkadaşlığı yapabileceğini de belirtmek isterim.
  • satın almaya veya bulmaya kıyamadığım tek müzik eseri. o beni bulsun istiyorum. ben de nerede karşıma çıktıysa işi gücü bırakıp oturup onu dinleyeyim.
  • j.s bach saheserlerinden sadece biri. iki turk tarafindan icra edilen soyle guzel bir yorumu vardir:

    [http://www.youtube.com/watch?v=7-umwf-fiba http://www.youtube.com/watch?v=7-umwf-fiba]

    orkestranin piyanoyla degistirilmesi oldukca hos olmus.
hesabın var mı? giriş yap