*

  • "çağdaş sanat, düşünceyi akla indirgeyen felsefe, sanatı güzele indirgeyen estetik, zamanı ilerlemeye indirgeyen tarih, farkı aynıya indirgeyen ontoloji gibi bilgi ya da hakikat rejimlerinin radikal eleştirisinden besleniyor. bu saikle tüm değerlerin değersizleşmesine hizmet eden nihilist ve anarşist bir tavrı var. dolayısıyla çağdaş sanatın asıl amacı haz vermek değil, eleştirmek ve rahatsız etmektir" süreyya su
  • anlaması, anlamlandırılması zor deyip geçilen sanat.
    çağdaş sanat konusunda kendinizi imtihan edebileceğiniz bir test mevcut: http://onedio.com/…ahmin-edebilecek-misiniz--336901
  • şu sıralar düzenlenen contemporary istanbul etkinliği ile tekrar aklıma düşen ve bir türlü anlamlandıramadığım bir janr. zira "akım" demeye dilim varmıyor, ne yazık ki. çok sevdiğim realist ressamlardan biri olan gustave courbet'nin şöyle bir sözü vardır: ''belirli bir dönem, yalnız o dönemin sanatçıları tarafından canlandırılabilir. bununla o dönemde yaşayan sanatçıları kastediyorum. bir çağın sanatçılarının geçmiş ya da gelecek döneme ait olanları temsil etmek için yetersiz olduklarına inanıyorum. bu bakımdan geçmişe uygulanan tarihi bir sanatın varlığını reddediyorum.'' gustave courbet bu sözüyle, mücerret veya abstre olan şeylerin, resimin kapsamına girmediğini ifade etmiş olabilir; lakin çağdaş yaşamın birer kopyası dahi olamayan eserlerde, küreselleşmenin etkilerinden soyutlanamayan duygu ve ideaların sanata olan yansımalarını böylesine bir sanatsal harekette aramak beyhude bir çaba gibi geliyor. öyle ki, türkiye'deki çağdaş sanatçılar tarafından tekvin edilen eserler, kentsoylu değerler taşıdığ için yalnızca belli bir sınıfa hitap ediyor gibi. "yani herkes için sanat" gayesi anlamını yitiriyor.

    thomas mann'in, "halkın istediği yönde giden bir sanat, kitlenin ihtiyacını, küçük adamın, adi ruhlu topluluğun ihtiyacını benimserse sefil olur ve bunu devlet kuvvetine güvenerek kendine görev edinmek ve küçük adamın anlayacağı bir sanatta müsade etmek en kötü bilgiçlik olur ve düşüncenin ölümü demektir." ifadesi, adeta bu durumun tecessümüdür. bilemiyorum, her yıl akademilerden mezun olan binlerce ressamın geçmişten veya güncel olandan ilham alarak veyat etkilenerek tekevvün ettiği eserler, "çağdaş sanat" hareketi altında mı değerlendirilmeli? sorulması gereken o kadar çok soru var ki, contemporary istanbul'daki o inconscient eserleri gördükçe bu sorular, kafamda daha da birikiyor. her şeyden önce bu tür etkinlikler, kitle iletişim araçları sayesinde yaratılan bir gösteri toplumu için mi; yoksa (kalsik bir söylem olacak) kapitalist ekonomik düzenin kitlelerin bilincini yönlendiren güçlü mekanizmalar yaratmasından dolayı pasif bir tüketiciye dönüşen sanatsever bireyler için mi? bunlardan ötürü işlevsel bir sanatın varlığından söz etmek gayrimümkün. jean baudrillard'ın da değindiği gibi çağdaş yaşamda sanatın bir tüketim nesnesine dönüşümüne tanıklık etmek, eskiye duyulan özlemi daha da güçlendiriyor.

    çağdaş sanat yapıtlarının, modern galerilerin kapsayıcı aurasından yoksun bir şekilde teşhir edildiğinde beğeni ölçütlerinin nasıl ve hangi ideolojik nedenlerle tecelli edildiğini de ayrıca irdelemek gerek. yazmakla, tartışılmakla bitmez. belki de akıl erdirmek için bu lirik evreyi atlatmak gerekiyor, bilemiyorum. çağdaş sanatı bu kadar eleştirsem de her sene contemporary istanbul'a katılmaya çalışırım. zaten bu yazıda da ifade ettiğim gibi çağdaş sanata ilgi duymakyan ziyade etkinliği çok güzel yerli ve yabancı kadın galericiler için katılıyorum. çağdaş sanatı idrak etmek için öne doğru eğilerek burnunuzu sanat eserlerine gömmenize gerek yok; lakin algınızı serbest bırakarak içinizdeki beğeni duygusunu pekala keşfedebilirsiniz.
  • bugün sanat üretimi kolaylaşıp, tüketimi hızlandıkça daha saçma işleri başlığı altında toplamaya başlayan eserleri karşılar şekilde kullanılan sanat tanımı.

    bir örnek: https://storia.me/…sillarini-nasil-yasatiyor-3pax4d
  • çağdaşımız olan sanat.
  • (bkz: the square)
  • "... ne sanatsal, ne de ücretli emeği reddeden çağdaş sanat, sermaye için kolay bir ava dönüşür. hatta tüketimi ve iktidar ilişkilerini estetikleştirmek için sermayenin zarurui kaynaklarından biri haline gelmiştir."

    maurizio lazzarato
  • çağdaş sanat 1940 larda başlayıp 20 yy. sonlarına kadar sürmüştür. modern sanat manet in kırda öğle yemeği eseri ile başlamıştır. 1930 dan itibaren sanatçılar amerika ya göç etmeye başlar. bunun birinci nedeni 1917 de rusyada ki rejim değişikliğidir. amerikaya göç eden sanatçılar burada sergi açmıştır. sanat tüccarlarıda amerikaya yüzlerce eser getirmiştir. böylelikle 1940'da çağdaş sanatın merkezi paris'ten amerika'ya taşınmıştır.
hesabın var mı? giriş yap