• su ve yağmur gezegeni, atreideslerin arrakis'den önceki gezegenleri, muad'dib in doğduğu gezegen...
    (bkz: dune)
  • dune'un ilk kitabının geçtiği zaman dilimine kadar 26 kuşak atreides ailesinin yönetiminde bulunduğu okyanus gezegeni.
  • frank herbert'ın yatının adıdır...
  • "biz caladan'lıyız; orası insan türü için cennet gibi bir dünyaydı. caladan'da fiziksel ya da zihinsel bir cennet inşa etmeye hiç gerek yoktu; dört bir yanımızda gerçekliği görebiliyorduk. ve ödediğimiz bedel insanların yaşamlarında bir cennete sahip olmak için her zaman ödedikleri bedeldi; yumuşadık ve üstünlüğümüzü kaybettik" demiştir leto atreides.

    hakikaten, caladan cennet gibi bir gezegendir. fakat bu rahatlık atreides ailesine pahalıya malolmuştır. arrakis'e göçen ev kendisini bulmuştur tabi. ama caladan özlemi de bir başkadır
  • halkının büyük bir coğunluğu geçimini balıkçılık ve pirinc üreterek kazandığı, tarım gezegenidir. atreides evi tarafından yönetilmektedir (vorian atreides'in soy ağacından gelen aile).
  • 7/24 proje çizmek suretiyle evinin,kocasının,arkadaşlarının varlığı unutan ralli ve offroad insanı mimar,
    türk sinemasında mama rollerine dublaj yapmak suretiyle şuh kahkaha atabilen necati kişisi.

    (bkz: kadınadam)
  • hayvanseverliği nedeniyle bazı kendini ve karşısında kimin olduğunu bilmez kişilerin entry copy paste ine maruz kalmış, her derde deva muhabbetleriyle gönüllerin sultanı, yüksek mimar, necorti kişisi.
  • dune evreninde, insanlara zaaflarını unutturan,zayıflıklarını gözardı ettiren en sinsi gezegen,insanlarına cenneti gösterip,cehennem yokmuş gibi davrandırtır caladan'ın sinsi iklimi.atreides hanedanının en büyük zayıflığı bu gezegenin vaat ettiklerinin gözlerini kör etmesidir. nitekim caladan dan sonra bile aynı zayıflık arrakis de bile devam etmiştir.
  • yollarımız kesiştiğinde; rastladıklarım, gördüklerim ve yaşadıklarımla...
    tanrının, en kötü haberleri, en merhametli kuluyla ilettiğini anlamamı sağlayan...dune cennetinin yasak elma'sı.

    bir gün, sende sorularının cevabını bulacaksın
    ama o soruyu soran
    çoktan unutmuş olacak, sorusunu.
    cevapların, kendine sakladıkların olarak kalacak...

    cala' ya:

    "bir başı boş rüzgar sandığım
    camlarımı delip geçen, fırtına
    kapalı kapılarımdan içeri sızan
    bir damla su, sel oldu götürdü beni ardından

    nereden bilirdim bir kelebek zamanında sevdiğimi seni
    öylesine kısaydı ki zamanın
    telaşın bin bir çiçekten bal toplamak kaygısı...
    ne hayatından çalmak, ne de uçarı hayallerinin celladı olmak istedim...

    sadece bir kez dokunmak istedim kanatlarına
    bir kez senin rüyalarında gezinmek

    kanatlarında taşıyamayacağını bile bile
    sevdin beni
    bense,
    dokunursam kırılacağını
    dağılacağını
    bir daha uçamayacağını bilemedim...

    senin küçücük yüreğinde taşıyabileceğin yükü
    benim taşıyacak kollarım yoktu
    sadece seversem bile
    öleceğini bilemedim
    affet..."
  • geidi primes albümünden bir parça. grimes'ın en hastalıklı çalışmalarından birisi.

    we all haunt in the sky at night (ah ah aaa)
    we all haunt in the sky at night (ah ah aaa)
    under a sea of clouds i fly

    would the wind fly round as she tumbles?
    something fell from the blue-white snow
    bright light grew and string my bow
    the wind shall seek with the sailor and me
    is the ? if i saw one
    ah ah aaa
    ah ah aaa...
    we all haunt in the sky at night
    we all haunt in the sky at night
    under a sea of clouds i fly
    would the wind fly round as she tumbles?
hesabın var mı? giriş yap