*

  • az önce 166 masal hattında dinlediğim her masal gibi sırf laf olsun diye anlatılmayan derin anlamlar çıkarılabilecek yeşil çam ağacı ve sümüklü bir yavru kırlangıcın hikayesi.

    sözlerini de yazayım tam olsun:

    -cikcikcikcikcik diye giden kuş sesleri-

    bir varmış bir yokmuş..

    bir zamanlar mekanın birinde büyük bir orman varmış. bu aormanda her türlü ağaç bulunur, içinde binlerce canlıya ev sahipliği yaparmış..

    yazları bu ormana göçmen kuşlar gelir, diledikleri gibi yaşarla, havalar soğumaya başlayınca da başka yerlere göç ederlermiş.

    yine bir yaz tüm göçmen kuşlar bu ormana gelmiş ve hep birlikte güzelim ağaçlar arasında çok güzel vakit geçirmişler. gel zaman git zaman yaz bitmiş, havalar soğumaya başlamış. göçmen kuşlar aralarında artık göç etmenin zamanının geldiğini konuşmuşlar ve ardından hazırlıklar başlamış. hazırlıkların bittiği geceden sonra ki kuş tüm göçmen kuşlar ormanın üzerinde gökyüzünde toplanmışlar ve hep birlikte sıcak ülkelere doğru kanat çırpmaya başlamışlar.

    ama o da ne? ormanda tek başına minik bir kırlangıç kalmış. kanatı yaralı olan bu kırlangıç uçamadığından dolayı sürüye katılamamış ve onların arkasından öylece bakakalmış. üzgün minik serçe yaralı kanatını çeke, ağlaya ağlaya bi süre ormanın içinde öylece dolaşmış. en sonunda minik kırlangıç yaralı kanatından dolayı bu ormanı terkedemiyceğine göre bi ağaca sığınıp kışı onun kanatları altında geçireyim demiş.

    bu düşünceyle bir çınar ağacının yanına gitmiş ve demiş ki:
    '' eyy ulu çınar ağacı. sen bu ormanların en soylu ağacı olarak bilinirsin. herkes senin önünde saygıyla eğilir yaşlı çınar. lütfen bana yardım et. kanatım kırık olduğu için ben burdan göç edemiyorum. kış geliyo. bana dallarının arasında bir yer verir misin? yoksa burada soğuktan ölebilirim'

    ama çınar;

    'olmaz minik kırlangıç. başının çaresine bak.' demiş.

    kırlangıç;

    'ama ulu çınar ben lütfen bana acı yoksa daha fazla yaşıyamıycam' demiş.

    bunun üzerine daha çok kızan çınar ağacı, ' seni istemiyorum ve kovuyorum. anlamıyor musun?' diye azarlamış minik kırkangıçı.

    bunun üzerine minik kırlangıç söğüt ağacının yanına gitmiş ve demiş ki,

    'ey merhametli söğüt ağacı. sen iyi bir ağaca benziyorsun(nasıl yani?). kanatım kırık olduğu için sürüye katılamadım. lütfen bana dallarının arasında bir yer. küçük bir kuşum ben sana hiç rahatsızlık vermem. yoksa burada soğuktan ölücem.'

    söğüt ağacı da bu durumdan pek memnun olmamış:

    'haline acıdım minik kırlangıç. ama bunu kabul edemem. başka bir yol bulsan iyi olur' demiş.

    minik kırlangıç çok üzülmüş, gözleri dolu dolu olmuş, ağlamamak için kendini zor tutmuş. son bir umut kavak ağacının yanına gitmiş, ona 'eyy uzun kavak!' diye seslenip durumunu anlatmış ama minik kırlangıcı kavak da istememiş.

    bunun üzerine minik kırlangıç tüm ümitleri kırılmış bir şekilde ağlayarak ve ağrıyan kanadıyla birlikte sürüklene sürüklene bir çınar ağacının yanına kıvrılığ ağlamaya başlamış. ve birden bir ses duymuş:

    'eyy küçük kırlangıç ne diye ağlarsın. hiç üzülmene gerek yok. bu kışı benim dallarım arasında geçirebilirsin. hem burada hiç üşümezsin de! merak etme hadi çık yanıma'

    çam ağacının bu teklifini duyan minik kırlangıç havalara uçar(hani bu kuş uçamıyodu ya!), tüm ağrısını unutur ve çam ağacına teşekkür ederek dalları arasında yerini alır.

    bu sırada uzaktan kış ormanı izlemektedir ve olan bitenleri görmüştür. kış baba yanına büyük oğlu rüzgarı çağırır ve şöyle der:

    'oğlum rüzgar şu ormanı görüyosun dimi? şimdi oraya var gücünle esmeni istiyorum. öyle bir es ki çınar, söğüt ve kavak ağaçlarının yaprakları yerlere dökülsün ama çam ağacına dokunma'

    bunun üzerine rüzgar şiddetli bir şekilde esmeye başlar:
    (fiiiiiuuuuuvvvvvvvvvvvvv*)

    bu şiddetli rüzgar sonucunda çınar, söğüt ve kavak ağaçlarının yaprakları yerlere düşer. ama çam ağacına bir şey olmaz. o gün bugündür de çam ağacı yaptığı iyilik karşısında mükafatlandırılmıştır ve o ister yaz olsun ister kış hep yemyeşildir.

    -cikcikcikcikcikcikcikcikcik-

    meal: allahın sopası yok!
    meal 2: iyilik yap denize at
    meal 3: kırlangıçlar duygu sömürüsü yapan yalaka olabilirler
    meal 4: çınar, söğüt ve kavak ağaçları dombilidir haindir. kışın kesilip odun yapılıp yakılmalıdır.

    şüphe 1: acaba bu masal hattı çok yazıyo mu?
  • ilk okulda kitaptan okumuştum bu hikayeyi hemde kış zamanıydı çok etkilemişti beni
hesabın var mı? giriş yap