• okullarda otobüslerde herkesin kapmaya can attığı yerlerdir, binalarda alternatif olarak duvar kenarları vardır ama pencere yanı seyir ve radyatörden gelen sıcaklıkla ısınma imkanı tanıdığı için yeri doldurulamaz
  • bir kaza anında başınıza yıkılacak dünyanızdır.
  • kız ve erkekten oluşan bir çiftseniz her daim kız olanın oturduğu.
  • bir de bir donem genc erkekler cafelere gittiginde usulca garsonun kulagina egilip ''usta cam kenari degil am kenari olsun mumkunse'' demi$lerdir.

    ornek: bir arkada$im.
  • ne kadar seyirlik bir mevki gibi dursa da aslında insanı strese sokar.
    otobüse binilip de boş bir cam kenarı görüldüğünde "eheloy cam kenarı boş lan" şeklinde sevinç nidalarıyla koltuğa atlanır.
    daha sonra ayakta kalmak istemeyen bir bünye cam kenarına oturamamanın ezikliğiyle de olsa gelip yanınıza oturur.
    bundan sonra da sizin için can çekişmeli saatler başlamış demektir. "ya benden sonra inecekse? ya uyursa lan öff" gibi iç yiyişlerle yolculuğunuz devam etmektedir.
    daha cam kenarının keyfini çıkaramadan pişmanlık duymaya başlarsınız.
    siz bu rahatsızlıkla otururken, yanınızdaki şahsiyetin önlenemez bir şekilde başı öne düşmeye, göz kapakları düşmeye başlar. haykırmak, "lan dangoç uyuma ben birazdan ineceğim" diye haykırmak istersiniz ama olmaz. çünkü bunu yaparsanız serviste " arkadaşlar aranızda ülker çikolatalı gofret sevmeyen var mı" diyen yavşak kızdan farkınız kalmaz.
    siz bu düşüncelerle kahrolurken, yanınızdaki mahluk uyumaya başlar. bir de ağzı açık uyur sizi iyice sinir eder.
    bu sırada ineceğiniz durağa yaklaşmışsınızdır, ve malum kişi manda gibi uyumakta, koltuğa da gitgide tuzsuz helva gibi yayılmaktadır.
    bir de bu şahsı uyandırmak zorunda oluduğunuzdan, bir durak önceden kalkmak zorunda kalırsınız.
    malum şahsa "öhö möhö" yaparsınız sallamaz, "pardon !" dersiniz pireleri konuşma balonunuzun üstünden bile atlar. en sonunda omzundan tutup "hüüoop kendine gel hemşerim uyan" şeklinde sarsarsınız şuursuzu. birdi ikidi derken, etraftaki yolcuların tebessümleri gölgesinde uyanır, ağzını kapatır "he hö" yapar uyku sersemi bir şekilde size yol verir.

    ohhh geçmiş olsun.
  • yaz aylarında, bol güneşli günlerde, halk otobüslerinde, belediye otobüslerinde, minibüslerde vs asla oturulmaması gereken yer.
  • otobus/dolmu$/vs yolculuklarinda tek kulaginda i$itme kaybi olanlarin ozel ilgi gosterdigi konumdur. bu durumda cam kenarina oturma istegini belirleyen cevreyi izleme ya da yanindakini kollama/koruma degil, yol boyunca sohbet edilip edilmeyecegi tercihidir.
  • yaz aylarinda günesin gelis acisina ve gidis yönünüze göre ayarlanip oturulabilen en ideal yerdir. yaninizdaki kesiyor izlemini vermeden disardaki otu boku görebileceginiz yerdir. ayrica bu cam kenarlarinda sonsuz hayallere dalinir, soyutlanmaya, dinlenmeye müsait alanlardir. 'pardon inicem de müsaade eder misiniz' gibi söylemlerle de karsilasmazsiniz.
  • bazıları için bir yaşam biçimi.
    (bkz: recep ivedik)
  • şehirlerarası yolculuklarımın tümünde talep ettiğim otobüs mevkisidir cam kenarı. bilet aldığım firmanın görevlisine üst üste yinelerim bu isteğimi, emin olmadan onay vermem...

    halbuki bilirim; bahtıma çıkacak yan koltuk sakini, illa ki tercihimin tam tersi bir tip olacaktır. horul horul uyuyacak, mola vakitlerinde inmek istediğimde ters bakışlar atmaktan çekinmeyecek hemcinslerimden biri gönderilmiştir yanıma. her yol verişinde "amına koyuyum" diyen yarı açık gözlerle bakacaktır bana; ben de ona "madem uyuyacaktın, yarak mı vardı da koridor biletini kabul ettin, a yarraamın anteni?" gözsel cevabını vereceğimdir.

    anlattığım tüm bu cam kenarı yolculuklarından sonra, vatana ve millete bir cam kenarı yolcusu daha hediye ettiğimi farkederim. "o elemanlar bir daha hayatta koridor bileti almayacaklar" diye sevinirim. "belli mi olur; gün gelir o mevkideki bileti almaya razı olanlara uyarı soruları sorarak mağduriyetimizi giderir belki de otobüs firmaları? 'eğer yolculuk boyunca uyuyacaksanız, lütfen yanınızdakine sözlü ve gözlü küfür etmeyiniz; aksi takdirde muavinlerimiz yolculuğunuzu sonlandırmak mecburiyetinde kalabilirler' diyerek hepimizi garantiye alabilirler" şeklinde teskin eder dururum kendimi...

    kaç tanesi okur bu yazımı bilemiyorum ama tüm koridor biletlilerine sesleniyorum buradan: mecbur değilseniz almayın o bileti kardeşlerim. aciliyetiniz sebebiyle son çare olarak başvurduysanız da söyleyiverin, yerimi seve seve veririm böyle durumlarda. bıktım gözlü küfürler yiyip, kaşlı gözlü küfürlerle yanıt vermekten. yolculuk bittikten sonra kendimden utanır hale gelmekten bıktım usandım, siz hala bıkmadınız mı yahu?
hesabın var mı? giriş yap