çapsız ^*

• (bkz: çapsız neurovit)
• cümle sonunda yaya yaya kullanılması durumunda ağızda çok güzel bir tat bırakan hakir görme ifadesi. karşılığında muhatabınız ne derse desin bu kelimeyi sonda kullanmanızın bünyesinde yarattığı ezikliği gideremeyecektir.
  
  - söylemeyecektin o kıza öyle bi' laf, çapsız
  - ama abi. ama, ama...
  - sus!! çapsız
• sıfat.
  
  1 . çapı geniş olmayan.
  2 . mecaz yetersiz, dar görüşlü:
  "yahya kemal'in, döneminin ünlü ve çapsız şairlerinden birine söyledikleri gerçekten unutulmaz."- t. uyar.
  
  (bkz: tdk)
• çapsız kelimesi genel itibariyle kişiye yönelik hakaret anlamında kullanılır. ham insana cuk oturur. daha doğrusu adam olması için kırk fırın ekmek yemesi gereken bir lavuğa çapsız diye hitap etmek; tam da doğru kullanımı ifade eder diye düşünüyorum.
• (bkz: küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler)
• neden olumsuz anlam taşıdığını çözemediğim hede. kelime olarak muazzam oysa. çapsız. nick gibi, esnaf lakabı gibi birşey uyandiriyor bende.
  bir diğeri için
  (bkz: lavuk)
• samet aybaba ve mevcut beşiktaş yönetim kurulunun bazı üyeleriyle yavaş yavaş özdeşleşmeye başlayan sıfat.
• üniversitede çap yapmamışlar için de kullanılabilecek kelime.
  
  (bkz: çift anadal)
• en ufak bir problemle karşılaştığında bile çözüm aramak yerine kıyıya köşeye saklanmayı seçen, aman bize bulaşmasınlar, aman biz karışmayalım kafasıyla hiçbir tasın altına elini sokmayan, sadece kendini düşünen ve üstelik bu beceriksizliğinin farkında olmaktan da aciz olduğu için utanmadan övünen, bazı şeyleri yanlış da yapmış olsalar daha önce emek vermiş ilerleme kaydetmiş kendinden on gömlek üstün insanları bile eleştirebilen, ama kendisinin asla o seviyeye gelemeyeceğinin farkında bile olmayanlar için söylenebilecek sözcük.
• (bkz: vitor pereira)