• süper 1 clash şarkısı
    the offered me the office, offered me the
    shop
    they said i'd better take anything they'd got
    do you wanna make tea at the bbc?
    do you wanna be, do you really wanna be a cop?

    career opportunities are the ones that never knock
    every job they offer you is to keep you out the dock
    career opportunity, the ones that never knock

    i hate the army an' i hate the r.a.f.
    i don't wanna go fighting in the tropical heat
    i hate the civil service rules
    and i won't open letter bombs for you

    bus driver....ambulance man....ticket inspector

    they're gonna have to introduce conscription
    they're gonna have to take away my prescription
    if they wanna get me making toys
    if they wanna get me, well, i got no choice

    careers
    careers
    careers

    ain't never gonna knock

    (bkz: the clash)
  • boğaziçi üniversitesi mezunlar derneğinin mezuna destek amaçlı verdiği hizmet.
  • sandinista albümünde, albümde klavye çalan mickey gallagher'ın iki oğlu luke ve ben tarafından seslendirilen bir versiyonu da mevcuttur.
  • frank whaley ve jennifer connelly'nin başrollerini paylaştığı film. çoğu sahnesinin bir markette geçtiğini hatırlamakla beraber şunu söyleyebilirim: bu filmi televizyonda izleyen* weird science'ı da aynı tv kanalında izledi.
  • jennifer connelly'nin büyüleyici bir güzelliğe sahip olduğunu görebileceğiniz 1991 yapımı duygusal komedi filmi.
  • şöyle bir klipte karşımıza çıkan,
    seksenlerde doksanlarda doğup ergenliğinin bir döneminde jennifer connelly'e takılıp kalmamış erkek var mıdır diye düşündüren film.
  • after dark için editlenmiş klip beni o kadar büyüledi ki başka kelime kullanamıyorum kendime gelemiyorum hayran kaldım.
  • iki gündür beni esir almış olan bog wizard/dust lord splitine ait parça.

    yok ben anlatamıyorum. anlatamam. bunu dinlemeniz lazım.
  • şarkı olanını dinlemeye çalıştım, herhangi bir şeye benzetemedim, bok gibi lan. elektro gitara yapılmış bir hakarettir.

    metal-iş sendikasındanım ben de ama bakıyım, hala bok gibi.
  • gideceğim yere kafamı kaldırmadan yere bakarak gittiğim, insan ilişkilerinde aşırı başarısız olduğum erken ergenlik dönemimde denk gelip izlediğim filmdir.

    filmin hayatıma ufak olsa da bir döneminde etkisi olduğu inkar edilemezdi.

    neydi bu etki?

    "gece, insanlardan uzak tek başına çalışmak"

    ilk zamanları gayet keyifli geçen çalışma süreci kendi kendine konuşmaya, garip düşünceler oluşturmaya, zaten kötü olan iletişimimin yok olmasına doğru giden bir yere evrildi.

    e zaten gecenin bir körü jennifer connelly gibi aşkla bakan bir hanımefendi de çıkmadığı için karşıma bırakmıştım işi.

    tekrar filme gelirsek;
    tüplü televizyondan izlemenin yerini başka bir şeyin tutmadığı filmdir.
hesabın var mı? giriş yap