• cassie jaye, dünyadaki en önemli erkek hakları savunucudur desem çok da yamulmuş olmam sanırım. kendisi feminist hareketin kontrolden çıktığını, ortalığın babasını ağlattığını söyler. erkeklerin de şiddete maruz kaldığını, kanunların kadınlara uyguladığı pozitif ayrımcılık yüzünden kadınların şımardığını ve öne geçtiğini, erkeklerin bu yüzden birçok sıkıntıya girdiğini söyler. erkek intihar oranlarının çokluğundan ve ayrıca vatanı korumanın sadece erkeklerin görevi olmadığından bahseder.

    the red pill adında da bir belgesel yapmıştır.
    edit: bir de şöyle şükela bir hanım kızımızdır kendisi.youtube
  • accayip güzel kadın. aşık oldum galiba. empati yapmasıyla da gönüllerde taht kurmuştur.

    https://youtu.be/3wmuzhqxjoy
  • belgeselini* yeni izlediğim yapımcı. genel hatlarıyla beğendiğimi söyleyebilirim. ancak o duygusallaşmalar, konuşma zorluğu çeken pozlar ve kapanıştaki
    "i no longer call myself a feminist."
    ile top yapan oyunculuğuna diyecek söz bulamıyorum. iyi reklam yapmış.
  • bugün tedx konuşmasına denk gelmemle haberdar olduğum dişil birey.

    kendisi the red pill belgeselinin yapımcısı ve yönetmeni. başta kadın düşmanı pislik erkek hakları savunucularının (men's right activists) ipliğini pazara çıkarma niyetiyle yola koyuluyor; ardından mra'lar ile yaptığı görüşmelerin sonucunda, görüşmeleri film için hazırlarken uzun süre pür dikkat dinlemek zorunda kalıyor ve o sürede yoğun mra propagandasına maruz kalınca fikir değiştirerek feminizmden istifa edip o kadar da kadın merkezli olmayan başka bir dünya görüşüne geçiş yapıyor.

    konuşmasının daha dikkate değer ve öncelikle bütün beyinsiz karıların, sonra da tüm beyinsizlerin dinleyip örnek alması gereken kısmı ise feminist olduğu zamanlarda erkekleri dinlerken nasıl da beyinsizce bir tavırla her duyduğu cümleyi kendi ideolojisine uyacak şekilde kıvırmaya ve çevirmeye çalıştığına yönelik itirafları. özellikle şu cümlesi, bir kısım geri zekalının nasıl beyinsizce tepkiler verdiğini çok iyi özetliyor: "...i began to realize that my initial knee-jerk reactions to certain statements weren't really warranted and my feeling offended didn't hold up to intense scrutiny."

    "...şunu fark ettim ki, belli ifadelere karşı verdiğim ilk refleksif tepkilerin aslında haklı bir gerekçesi yoktu ve hissettiğim alınganlık detaylı bir incelemeye tabi tutulduğunda bunun dayanaksız olduğu görülüyordu."

    tabii burada küçük bir fark olduğunu da eklemek gerekiyor; sağda solda göreceğiniz sıradan gerzek bir feministin söylemlerinin aşırı derecede beyinsizce olduğunu anlamak için detaylı bir incelemeye tabi tutmaya genellikle lüzum yok. bunlar o kadar sersem tipler ki sürekli yalan yanlış iddialar ortaya atıp hiçbirini somut olarak gerekçelendirmeye de ihtiyaç duymadıkları için bomboş konuştuklarını ilk bakışta anlayabiliyorsunuz. nitekim ortalama red pill'ci de aslında böyle, çünkü insanların çoğu aslında böyle, yani geri zekalı. ancak burada konu edindiğimiz cassie jaye gibi bazıları, kendi görüşlerini mercek altına alıp, bazen de aslında tam tersi bir amaçla yola çıkmış olsalar bile fark etmeden yavaş yavaş kendilerini gözden geçirmeye itilerek sonuçta içinde bulundukları ağır gerzeklikten kurtulabiliyorlar. bu da kadın-erkek, feminist, red pill'ci, mra (ki aralarındaki kadın düşmanı sayısı gerçekten az değildir) herkese örnek teşkil etmesi gereken bir olay. gerzeklik kaderiniz değil.
  • rüyalarımdaki kadın...kendi çıktığı yolda vay lan meğer benim bildiğim her şey yanlışmış diyerek 180 derece dönebilmek ve kendisini bunun davasına adamak muazzam bir başarı...
hesabın var mı? giriş yap