*

  • (bkz: cay)
  • mecaz anlami; ulku ocaklarina takilmak
  • bi de x sekerli cay icirmek vardir. o sobelenmeyene orn: 3 sekerli cay ictin denirse 3 sobelenenide kurtarabilir.. geriye kalan(lar) artik nabar allah bilir..
  • hayatın olmazsa olmazlarından biridir, su içmeyi sevmeyen insanların en büyük dayanağıdır.
  • çay rahatlatıcı bir şey. içmediğim günler, tek tek aklımda tutacak azdır. çay koyamamak, içememek sıkıntı verir, hayatımda ender düzenli yaptığım tek uğraş gibi. ya evde çay kalmamışsa korkusuyla daha bitmeden alınır yeni çay paketi, ya tüp biterse aniden ya da demleyecek kadar gücüm kalmaz belki diye de hazır poşetler, sırf çay içmek için aldığım değişik kupa ve bardaklar arada yeni tatlar diye alınıp beğenilmeyen meyve çayları, yada kahverengi şekerler, o gün tadı çok kötü olursa diye hazırda bekleyen hazır kahve, iyi demlenirmiş diye alınıp saksı yapılan porselen çaydanlık... hepsi benim için dizilmiştir mutfak raflarına. eğer üşenmez ve enerjim var ise önce demliğe kuru çay konur alttaki suyun hafif hafif kaynaması beklenir, çay o kadar haşlanır ki buharla daha sıcak suyu üstüne koyar koymaz demlenmiş gibi olur. şekerine de dikkat ederim, büyük kupaya tek şekeri ufak cam bardağa dişle yarısından azı kırılarak atılır, normal boyda cam bardaklara ise ¾ ‘ü kadarı dişle özenle bölünerek atılır.

    kaşık eskiden bardağın içerisinde dururdu, her nedense, bir iş görüşmesine beraber katıldığım arkadaş, diğer görüşmecilerin yanında şansımız olmadığını söylemişti, çünkü onların iyi okulda okudukları iyi aileler tarafından yetiştirildikleri yani “bizden farklı oldukları” – tercih edilen bir fark- çay içmelerinden bile belli olurmuş, şekeri karıştırdıktan sonra “onlar” hemen çay kaşığını itinayla tabağa koyarlar, bizim gibiler ise çay kaşığını gözüne girme ihtimali olduğunda artık çay kaşığını çıkarırlarmış. bunları anlattığından beri çay kaşığını hemen çıkartırım “onlar” gibi olmak için değil sanki birileri bunu yapıp yapmayacağımı kontrol edecek kaygısıyla, yalnız olmama rağmen çay kaşığını hemen çıkartırım. bu kaygı duyuşuma da üzülürüm.

    çay bir de hep sıcak olmalıdır, her bardağa konmadan önce yeniden ısıtılmalı yada ocağı üzerinde durmalı. ama hep ocağın üzerinde durunca zamanla acır çay bu yaman ama bir türlü giderilemeyen bir çelişkidir, o yüzden bir demlik tüketilinceye kadar 4-5 kez ısıtmak en iyisidir. almanya’dan türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan bir akrabaya gitmiştim bir keresinde, çaydanlığı kül tablasına benzer ama üzerinde metal olan içinde küçük bir mum yanan bir tablaya çayı yerleştirmişti, o akşam boyunca aletten gözümü alamamıştım, herkes sustuğunda konuyu hep o tablaya getirmiş, onlarca soru sormuştum ve takdirlerimi defalarca yinelemiştim o küçük alete, bunu bu kadar abartmamın sebebi hem duyduğum hayranlık hem de “aaa evde bir tane daha var çok hoşlandıysan sana verelim, bolca da yedek mum” teklifini alma gayretiydi bu, ama beklenen olmadı, o aletçiği belki de onlarca arkadaşıma anlatmışımdır o zamanlar.

    yatmadan önce ki son bardağın yaklaşık yarısını bırakırım sabah kalktığımda serin bir şeyler arar ağzım, kendince iyice soğuyan çay sabahın ilk keyfidir, hafif şekerliymiş gibi gelir sıcak olana göre ama dehşet rahatlatıcıdır.
    tabi çaya bisküit de sokulur ama bu ilk çayda bardağı rezil etmemek için ilkinde yapılmaz, bir haberde okumuştum sıradan bisküvitlere göre 10 kat daha erimeye dayanıklı bisküvüler ingilterede kapış kapış satılıyormuş, benim de özlemlerimdendir bu.

    üç beş çaydan sonra dilin üzerine şeker tadı birikir yeni çaylardan önce ağzımı çalkaalrım hatta bazen dişimi fırçalarım yeni çaydan tat alabilmesi için.

    sonra ekşisozlük diye birşeye üye olursunuz, nick ister sizden, aklınıza bişi gelmez..
  • cay icmek isyandir. rahmetli dedem sabahin bes bucugunda kalkar, demli cayini hazirlar kahvalti gelene kadar iki demlik cay icerdi bi paket sigarayla. hep sebebini merak etmi$tim, niye boyle yaptiginin. yillar sonra anladim.
  • saklambacta artık ebelenmesinin bir onemi kalmayan kisinin saklandıgı yerden cıkması icin ortalıkta bagırılarak dolasılan cumle.

    oncelikle
    (bkz: saklambacta sobelenen kisiyi kurtarmak)

    -abi bak ben ahmet'i kurtardım, ayşe de fatmayı kurtardı, e faruk zaten ebeledi.. suat çıksın olm o zaman..
    -off! yine ebeyiz lan!
    -(hep bir agızdan) suaaat cay ictin cııııkkk! suaat..! cay ictin olm cay ictiin!

    saklambac oynarken bagırılan baska bir kalıp için
    (bkz: canak comlek patladı)
    (bkz: canak comlek patlaması)
  • (bkz: demlik)
    (bkz: semaver)

    (bkz: tiryaki)
  • göçmenlerin pek sevmediği aktivite
hesabın var mı? giriş yap