• türkiye'nin gelecek vaat eden parlak beyinlerinden. ilkin kaşgar dergisi'nde rastlamıştım bu isme. alper çeker ve cevdet karal'ın yanında yetişmiş, birbirlerinin eli ayağı olmuşlar. üniversitede yunanca okumuş. hayalperdesi ve bisav'da çeşitli çalışmalarına rastladım. iki yıla yakındır mostar'da felsefeyle harmanladığı "edebiyat gündemi" köşesini yazıyor. felsefe, edebiyat ve sinema konusunda kendisini sürekli yeniliyor. takip edilmeye değer bir isim...

    mostar'daki son yazıları: http://mostar.com.tr/default.aspx?yazar=55
  • çok kültürlü, kafası çok iyi çalışan bir insandır.

    "modern hayatın sebep olduğu sıkıntıları, bireysel yollarla gidermeye çalışan “kişisel gelişim kitapları”nın muhafazakâr versiyonları, yayınevlerine para kazandırmıyor sadece; toplumsal bir talebin varlığına da işaret ediyor. “sahura, sabah namazına nasıl kalkılır”, “oruç nasıl tutulur”, “gıybetten nasıl uzak durulur” gibi isimlerle çıkan, ucuz ve kolay tüketilen bu kitaplar, muhafazakâr kesimdeki bireyselleşmenin boyutlarını gösteriyor." yazmış.

    şöyle de bir şiiri var:

    yangında dönüp duran bir ırmağın karanlık kavisler çizerek anlattığıdır.

    "yüksüğünde gül yetiştiren bir oğlum var idi
    yüzünün mânâsında bir şark çıbanı var idi

    yüksüğünde gül maalesef
    dudağındaki keder ile yer değiştirmemiş idi"

    bozkır gülüşlü idi oğlum, köpüğümü gezdirirdim teninde. yürür idi suların üstünde, ayak izleri yapracık şeklinde.

    "nereye yitik revnak? ayacığı öpülesi oğul.
    kınından çıkmasın ipek…"

    tenindeki yumuşak çentikler olsaydı keşke, kendi aşk takvimim keşke. oğul keşke…

    "remmal oğlum! rûmal oğlum!
    elinin falında ah! oğlum."

    yapracık ayağın kesilir oldu ya, kainat yıldızların' döke döke ağlar oldu.

    gözünde nur besleyen, kurban olduğum! sözü ayet, teni ilaç… ne vardı sanki terk edecek yatağım'…
    topucuğunda kıyam ân! yatağım.

    "yüzünün mânâsı nasıl çözülür?"

    göçebe cehennemden kurtulur mu tenha?nın dediğidir.

    rem oğul, bak seni terk etmedim, rem gözlerin' yumup uyusaydım ya oğul.
    "sen beni hiç dinlemedin."

    kıymeti bilinmez mi sanırsın kıymetlerin.

    "hoyrat çocuk!
    kıvılcımı yanardağ çocuk."

    ömrünün ebcedine düşen kelime kaç?
    bir ırmağın bıraktığı uçurumun eni boyu ne oğul?
    oğ ulu ellerimle parmaklarımı, kutsa beni, kutsa beni…

    "depreşsin şiddeti, şirret aşk harflerinin"

    defne dalına basıp da deliren oğlum oy oy
    güzel ayaklı kuzum oy oy
    kendine kilitlenen bir lanetle öpüldün yavrum
    "unutmaz oldum."

    görülmemiş bir ırmağın ağlaması'nın söylediğidir.

    "sırtımda bir cenk izi bırakıp gittin ya, aşk olsun!"

    ah ürkek güzellik!
hesabın var mı? giriş yap