*

  • bir hikayesinde, gün ağardıktan kararıncaya kadar etrafını çevirebildiği kadar toprağın sahibi olmak için yola düşen bir çiftçiyi anlatır. hedefi daha çok toprak, daha çok kuvvet.
    ancak gözünü mal bürümüş bu abimiz, şurayı da alayım, burayı da alayım derken ipin ucunu kaçırmış ve başladığı noktaya varamadan şişip kalmıştır.
    yanındaki uşağı ise düştüğü yerde toprağı kazarak bir kurgan oluşturuyor ve gömerek evine dönüyor.
    ve üstad tolstoy şu cümle ile noktayı koyuyor:
    bilmiyordu ki..
    asıl ihtiyacı olan bu kadar topraktı.
  • tolstoy'un kısa hikayelerden oluşan kitabı. hikayelerden birisi de insan ne ile yaşardır. tolstoy'un müslüman olduğunu ileri sürenlerin en büyük dayanaklarından birisidir.
    kitaptaki en güzel söz için
    (bkz: #4574327)
    (bkz: klasiklerde spoiler olur mu)
  • tanri ile devamli degisken iliskiler icinde bulunmus olan tolstoy'un bunu belli ettigi enteresan bir eserdir. icinde 4-5 tane hikaye bulunur. hikayelerinde vermek istedigi insan-tanri iliskileri ve insanlik vazifeleri ile alakalidir. icinde propaganda malzemesi edilebilecek pek bir olaya rastlamak da bana gore mumkun degildir. yazar sadece vermek istedigini kisa hikayeleriyle vermeye calismis, geri kalani okuyucuya birakmistir. gayet kisa ve okunabilir bir kitaptir. kasmadan 1 gecede rahatca bitirilebilir hatta.
  • hisseli kissalar içeren öykü kitabı.

    öykülerden birinde, daha önce yerleri sildiği çamurlu bir bezle kirli bir masayı temizlemeye çalışan, ancak bezi sürdükçe masaya çamur bulaştığından bir türlü masayı temizleyemeyen bir hizmetçi vardır. bu hikayeden de kötülüğün kötülükle giderilemeyeceğini anlıyorduk.
  • benim sadık yarim kara topraktır tarzında bir hikayeyi de içinde barındıran okunulası kitap. kıssadan hisseler çıkartmak için de birebir.
  • sefilleri oynadığım bir dönemde bir umutla aldığım kitaptı bu hal böyle olunca ilk cümlesiyle beni epeyce neşelendirmişti;
    - simon çok fakir bir insandı...
    bu cümleyi kitabın ismiyle de ilişkilendirip işte dedim hayatımın kitabı ama değilmiş.
    hikayeleri enteresan olsa da (bence değil) anlatış şekli çok sıkıcı ortaokul, ilkokul çocuklarına göre hadi bilemedin lise 30larına merdiven dayamış insanların okuyabileceği bişey değil pek, belki çevirisi dandik. sıkıcı

    ne ile yaşayacağını bilemeyecek kadar maddi manevi yoksullaşmış kişilerin kafalarında sürekli dönüp dolanan bir soru
  • tolstoy'un o ağır ve gerçekçi betimlemeleri ile, okurken karakterle beraber iliklerinize kadar üşüyüp, içtiği cep kanyağı ile beraber ısındığınız kitaptır.
  • kendini okutan bir hikaye, daha uzun sürseydi diyor insan.
  • tolstoy'un insanlığa kazandırdığı unutulmaz senaryo tadında bir roman.
  • lev nikolayeviç tolstoyun yazdigi oykulerden biri. ayrica ayni isimli oyku derlemesinde iki farkli oyku de bulunabilir: insanin ne kadar topraga ihtiyaci var, bey ile usagi.
hesabın var mı? giriş yap