• bektaş atölyesinden yetişmiş peck çok mimar* dört yıllık mimarlık eğitiminden (okulda öğrendiklerinden) üstün tutar cengiz bektaş'tan öğrendiklerini.
    fener- balat civarında yaptığı restorasyonlar dikkatle incelenme ihtiyacı içindedir; mersin gökdeleni hayret verici bir yapıdır.
    mimarlık söylemi içinde sivri dili ve uzlaşmasız tavrı ile ünlüdür.
    en sıkı işi hala, ankara'daki tarih kurumu (türk dil kurumu olarak yapılmış; daha sonra türk tarih kurumu olarak değişmiştir.) yapısıdır.
    şimdi anımsayamadığım bir yapısı ile cengiz bektaş, geçtiğimiz yıl ağa han ödülü almıştır.
  • tipi erozyon dede hayrettin karaca'ya acayip benzer, çok tonton bir insandır. aga han ödülünü kazanan projesi galiba akdeniz üniversitesindeki olbia sosyal merkezi'ydi. mersin'e simge olsun diye yaptığı heyula gibi gökdelen dışındaki tüm eserleri kentsel dokuyla ve çevre kültürüyle barışık, başarılı eserlerdir.
  • "tys" nin su andaki baskanidir, duzenli olarak evrenselde yazar, ve cogu kitabi evrensel basim yayindan cikmaktadir [konut mu mal mi ? ]. ayrica "halk yapi sanati" isimli eserinin , dersini de veriyor, mimarligini yaninda genis tarih bilgisine sahip, cumhuriyet doneminin onemli mimarlarindan.
  • cocukken bana masal okudugunu hatirladigim kuzguncuk insani
  • galatasaray lisesi 1990 mezunu adaşına efsane hoca edebiyatçı deli bernanın "oğlum, mimar cengiz bektaş senin anan baban mı?" diye sordugu mimar-yazar.
  • edebiyat alanindaki yapitlari, kisi (1964), akdeniz (1970), mor (1974), dört kisiydiler bir de ben (1975), yeryüzünün yüregi (1978), yer deli gök deli (1980), zeytinli firin sokagi (1981), güz ey (1983), fide (1987), onu birden (1992, bütün siirler), dislarin ici (1994), mor (1998, bütün siirler), su bellegi (1998) isimlerini tasiyan, bu alanda 1971 yilinda trt siir basari ödülü almaya hak kazanmis mimar kisi.
  • 1934 denizli doğumlu, devlet güzel sanatlar akademisi (mimar sinan üniversitesi) mezunudur.
  • kendisi hakkında pek bir bilgim olmasa da lale müldürün istanbul'un fethi şiir okuma kumpanyasında uğradığı protestonun baş aktörü olarak gösterdiği, bu ihbarı yeter şart olarak sayıp, hoşlaşmadığım şahsiyet. (bkz: http://www.radikal.com.tr/…003&ek_tarihi=08/06/2003)

    oradan alıntılarsak:

    gerçek suçlu cengiz bektaş ve temsil ettiği türkiyeli yazarlar sendikasi'ndan 50 adamdi. yani bir tür elitist kemalistler. biz gittikten sonra sunucu ayten hanıma saldırmışlar ve ona burada bir daha kadin sanatçi olmayacak diye bağırmışlar. hırpalanan ayten şimdi yatakta yatıyordu. bunun üzerine ben derhal cengiz bektaş'ı aramaya başladım. evini aradım yok. ardından sekreterini aradım. lale müldür olduğumu söyledim galiba. ama kızın daha önce verdiği iş numaraları saatlerce meşgul çıktı. en son şimdi aradım. bir bey çıkıp evinde olduğunu söyleyip, yine boşu boşuna telefon ettirdi bana.
    bellek sorunum yüzünden adını hatırlamadığım fakat zekasına hayran kaldığım bir arkadaşıma bu yazıyı okurken bana dönüp, "bu işte bir provokasyon kokusu var" demesi ilginç bir soru ama cevapsız kalacak bir tutumdu. cengiz bey, ilk önce şunu bilin ki aranızda hiçbir şair yok. sonra benim hastalığıma da acımamanız ilgi çekici! dilerim allah'tan öbür tarafta da benim elime geçesiniz!

    (bkz: lale muldure kalkan eller kirilsin)
  • kuzbil'in ev sahibi, kemerler kontu.
  • denizli'deki hacı halil bektaş ilkokulu'nun mimarı ve de bu okula ismini veren kişinin oğlu.
hesabın var mı? giriş yap