cennet de cehennem de bu dünyada ^*

• semt pazarında, kara üzüm satan esnafın da kurduğu bir cümle.
  
  - sattığın üzümler de şahane hee, direkt cennete vallahi! cennet meyvesi bu.
  + cennete gideceksin hee?
  - yok beee, cennete gidip ne yapacağım ben cehenneme gitmek istiyorum. tanıdığım herkes orada. görmek istediklerim de. ne yapacağım ak sakallı hacıların yanında?
  + vallahi sana bir şey söyleyeyim mi! ben gözümle görmediğim bir şeye inanmam! bana sorarsan cennet de cehennem de bu dünyada!
  - al benden de o kadar! ben de inanmıyorum abicim allah'a!
  
  lise 3'te sosyoloji hocamız vardı. derste "din yok tanrı yalan" demiş ve de eklemişti, cennet de cehennem de bu dünyada.
  
  öğrencileri dini itikat mevzusunda yönlendirmek, gayrihukuki idi. rica etti, aman kimse duymasın! beni öğretmenlikten dahi uzaklaştırabilirler. o hocayı sınıfça çok severdik. çok şık giyinirdi. eğitim öğretim hayatımın açık ara en şık, en modern çizgilerde giyinen öğretmeni idi. müthiş karizmatikti.
  
  kendisi istanbul üniversitesi sosyoloji mezunuydu. ablasının okuyamadığından ve dünyadaki birtakım ilahi adaletsizliklerden söz açmıştı. tanrının adaleti ile bağdaşmayan nice vakayı sıralamıştı. hepimiz büyük bir şaşkınlık içerisindeydik.