*

  • ya orhan pamuk dıyınce bu kıtabı okuycanız ustune tatlı nıyetıne ıkı kere de yenı hayatı okuycanız (chunku bı kere okuyan annamıyo annamısh gıbı yapıyo herkesı herkesı kandırıyo) bashkada bıshı yapmanıza gerek yok kara kıtap 10. sayfada benım kumashım budur dıyo, beyaz kale ve gızlı yuz de zıkzak chızıyo sınır bozuyo.
    yok ama cevdet bey ve ogulları gıbısı yok...

    yıllar sonra gelen edit: efendim yukarıdaki entry sözlüğe ilk girdiğim zamanlarda, büyük bir gençlık cehaleti (pek genç de sayılmazdım ya neyse karıştırmayalım), rehaveti ve yavşaklığı, el ve beyin gevşekliği ile, muhakkak ki iş yerinden iki arada bir derede yazılmıştır.

    kendime ders olsun diye olduğu gibi bırakıp, böylesi bir ilk( bu da başa kalmış muhakkak) entry ile hakkını yemiş olduğum kitaba hakkını geri verelim;

    bu kitap okuduğum ilk orhan pamuk'tur ve malesef daha sonra yöneldiği tarzdan farklı tek kitabıdır. hiç bir kitabında aynı tadı bulamadığımı itiraf edeyim. hep bir yarımlık, hep bir "al hayalgücünü bu da kitap, ikisini kar" diretmesi buldum diğer kitaplarında. oysa cbvo bambaşkadır, kusursuz, eksiksiz bir üç nesil hikayesi. taşları tamam olması gerektiği kadar tamamdır, hikayenin yapısı da olması gerektiği kadar iğne üstünde ama sağlamdır. dengesi iyidir bu kitabın, türk edebiyatında pek nadir rastlarsınız o dengeye.

    her yazarın bir ilk, bir son kitabı olacaktır muhakkak, umarım orhan pamuk'un vedası da merhabası kadar güçlü olur.
  • orhan pamuk'un en sevdiğim kitabı... zaten topu topu üç tanesini okudum...

    bir bölüm var ki unutmam...üstelik her zaman kullandığım bir örnektir...
    cevdet bey, eşinin sigarayı bırakması gerektiği ile ilgili her zamanki sözlerini dinledikten sonra şöyle bir monolog ile cevap veriyor eşine.
    -sigarayı ne için bırakmalıyım? sağlıklı olmak için...
    -peki neden sağlıklı olmalıyım? uzun yaşamak için...
    -iyi de, sigara içemeyeceksem niye uzun yaşayayım....
  • orhan pamukun ilk romani. en az (neredeyse teknik bilgiye kacan) ayrinti kastigi kitap. bir ailenin birkac jenerasyonu boyunca -oldukca da siradan olan- hayatini istanbul ve ilk cumhuriyet yillari perspektifinde uzunluguna ve olaylarin siradanligina ragmen sikmadan anlatabilmesi bence orhan pamuk'un bu kitaptaki en buyuk basarisi.
  • ilk bolumunde sadece bir gunu anlatir.
  • cevdet ışıkçı'nın umutsuz mücadelesine, delicesine verdiği hayat kavgasına ibret ve hayretle baktıran orhan pamuk kitabı.
  • nusret karakteri,cevdet beyin abisi, acaba tolstoy'un anna karenina'sındaki levin'in abisi nikolay'dan arak mı diye düşündüren kitap. benzerlik her ikisinin de isminin n harfiyle başlamasından biraz daha fazla gibi geldi bana
  • sürükleyici ve merak uyandiran bir kitap. sonu gelmesin diye araya başka kitaplar alınıyor. nedense orhan pamuk'un pek bilinmeyen eserlerinden. *
  • esek gibi kalin olmasina ragmen bir-iki gunde bitirilebilen, bu ture merakli olan icin kolay okunan orhan pamuk eseri.
  • 57, bölümde * üç eski arkadaş olan refik, muhittin ve ömer'in bambaşka yönlere savrulmuş hayatlarını sorgulamaları, birbirlerini suçlamaları ve en sonunda içten içe birbirlerine kızsalar da gerçek dost olduklarını sezdirdikleri dialoglarla iç paralamıştır.

    insana, şu an çevresinde olan, aynı yolda yürüdüğü arkadaşlarına baktırıp "ulan biz de mi böyle olcaz" dedirtir.
hesabın var mı? giriş yap