• manyaklığın en güzel ama en uç noktalarından birinde olan yazar.
    muhtemel meslektaşım.
    benzetmeleriyle ünlü.
  • tek manyagi'nin kendim olduğunu düşünürken, geçen haftanın en dikkat çeken entry'lerinde keşfettiğim adaşım.
  • çok sıkıcı olduğum bir gün (bkz: #24778917) şöyle bir entry gördüm. nasıl hoşuma gitti nasıl güldüm hiç unutulacak gibi değil. hemen mesaj attım. öyle keyiflendim ki ne ankara'nın sıcağı ne benim sıkıcılığım kaldı. sonra dedim ben okumayım sadece bunu; facebook twitter her yerde paylaştım. dönüp dönüp bir daha okuyorum. hatta bir ara cevirimanyagi bana abartma dedi. ben de kendimden emin sesle ve trt spikeri vurgusu ile " ben abartmayı seviyorum." dedim.
    sonra ertesi gün oldu bu defa kıskanmaya başladım, neden ben yazmadım? falan gibisine. sonra bir baktım benim abarttığımı düşünülen entry en beğenilen entry'lere girmiş. nasıl sevindim nasıl sevindim. sanki kendim yazmış gibi. sonra bir de yazarlıktan çaylaklığa geçiş yaptığımdan nick altına yazamıyorum diye şiştim. ve bugün geldi işte o an..

    şimdi gidip çayla ekmeğimi yiyeceğim:)
  • (bkz: #81227228)

    hasıl olan ilgi ihtiyacını, çöp başlıklar açmak suretiyle tatmin eden asosyal troll.
  • galatasaray hakkındaki bazı kırıcı çıkışlarını fark ederek donuza eklemeye karar verdiğim yazar. mutlu ama uzak olsun.
  • damacanaya rulmana çocuğa tecavüz edilen bir yerde tacize uğradığını söyleyen kadının reklam yaptığını savunan yazar.
  • bir adet kadın düşmanı, kendinden de çok emin. bu yüzden 3. dünya ülkesiyiz işte.

    (bkz: #108396838)

    kıyamam ne yaşadıysa artık, gelip burda kadınlara sallayarak avutmuş kendini.

    edit: diğer entry'lerine de baktım, fikrim değişmedi, pek olgun biri gibi de durmuyor.

    edit2: leyla değil, kayıp yazıyor arkadaşlar, yani uçurulmamış, kendisi gitmiş. şaşırmadım.

    edit3: sırf şu entry'yi yazdığım için ne kadar zır cahil varsa mesaj kutuma doluştu. ben bu kadar mesaj aldıysam bu arkadaş kaç katını almıştır. bildiğin kaçmış olmasına rağmen ekşi sözlük jargonu bilmeyen cahiller bana mesajla "adamı uçurtmuşsunuz faşistler" diye yardırıyor, kendilerine yepisyeni mağduriyet devşirmeye çalışıyorlar. yemezler bebişlerim, öyle bi dünya yok. kanaat önderi arkadaşınız baskılara dayanamayıp kaçtı. ama saldırgan üsluplu erkekler olmadığımız için yorumlarımız daha ılımlı oluyor.
  • ortaya attığı argümana bakalım: "zengin erkek, zengin koca"... hani bu zırvalığa neremizle gülsek bilemedim. bunun aşırı dindarların kurduğu "düşen uçak=ateizm" denkleminden farkı yok. zekası anca buna yetiyormuş. ayrıcalığa alışmış, eşitlik talebi kendisine zulüm gibi geliyor.

    akademide çalışıyormuş bir de. ben neden kudurduğunu çok iyi biliyorum. bu, akademinin içler acısı halini de özetliyor. feministlerin (ya da feminist olmayanların, fark etmez. sonuçta farklı kesimlerden de destek aldı) bu kararlı çıkışı sizi niye gerdi paşam? yoksa akademide çalışan erkeklerin artık kadınları rahat taciz edemeyecek olması mı sinirinizi bozuyor? insanlar farkındalık kazandıkça, sizin gibi tiplerin konfor alanı mı daralıyor? mağdur mu oldunuz siz? kıyamam.
  • tanım: bir yazar.

    kadınların(ya da erkeklerin) zengin ve fiziği iyi birini istemesi bu arkadaşlara neden batıyor? seni seçmemiş, öbürünü seçmiş diye kadınlar neden ölüyor, şiddete uğruyor? bu nasıl bir kindir anlamıyorum.

    kapitalist ve şekilci bir dünyada yaşıyoruz. kadın ya da erkek fark etmeden, kendini allı pullu gösterip sosyal çevreni genişletmeden bir şeyler yapamıyorsun. bu yaşamın her alanında, her iş kolunda böyle.

    " zengin ve yakışıklı bir adamdan mesaj alınca ataerkil falan demeden koşa koşa kollarına atlayacak kadınların "

    sen çok mu farklısın? akademide çalışmışsın. oradaki hocaların sana ters bir hareket yaptığında ağzını açıp tek laf edebiliyor musun, yoksa " helal olsun hocam çok iyi yaptınız " deyip geçiyor musun. ağzını açsan zaten oradaki işin son bulur değil mi. çünkü otorite değilsin. tacize de uğrasan sesini çıkaramayacaksın büyük ihtimalle (bkz: hiç yakışıklı ve zengin tacizci olmaması) çünkü otorite sana baskın gelecek. bu hayatın her alanında, dünyanın her yerinde böyle. insanlar otoriteden az ya da çok korkar. otorite pozisyonundaki kişiler de çoğu zaman bunu kötüye kullanır.

    kadınlarla ilgili her meselede parayı öne sürmeniz cidden komik. parasız kiranı, faturalarını ödeyemezsin. aç kalırsın. para kazanmak istiyorsan iyi görüneceksin, iyi görünmüyorsan başka şey yapacaksın. bunun kadını erkeği yok. dünyayı para yönetiyor. parası olan birini eş olarak seçmek şiddet görmenin, öldürülmenin bahanesi değil.

    araya ingilizce cümleler sıkıştırarak cool görünmüyorsunuz, haklı da olmuyorsunuz. hipergami ne demek? hindistan'daki kast sistemi. dümdüz bu. hindistan diyorum bak. nasıl bir ülke olduğunu herkes biliyor. bu kavramın altı da bomboş zaten. herkes kendi çevresinden birini bulup evleniyor. eskiden aynı köy içinde evlilikler olurdu, şimdi aynı okulda/iş yerinde/kursta vs tanışıp evleniyor insanlar. sizin sayıklayıp durduğunuz zengin insanlar her ortama girmez, onların ortamına da siz giremezsiniz.

    ergenlik çağında her şeye ve herkese aşırı bir nefret beslenebilir, isyanlar edilir. ama bizim toplumun erkeklerine yüklenen ekstra egoyla birlikte bu doğal hormonal durum tehlike arz etmeye başlıyor. eşşek kadar olup hayata karışsalar bile kafa yapıları aynı kalıyor ne yazık ki.

    " çünkü that's fucking hipergami amk. " kurduğu cümleye bak. gel de gülme...
  • cinsiyetci bir troll.

    görsel
hesabın var mı? giriş yap