*

  • mevcut yönetim şekillerinde ve yönetim araçlarında meydana gelen değişimlerin yönetilenler üzerinde meydana getireceği olumsuz etkileri en aza indirmek, yeni yönetim şekline uyumlarını tam olarak sağlamak ve sistemde gerekli düzenlemelerin tam olarak yapılması amacını benimseyen yönetim anlayışı.
    değişim yönetiminin bir süreç olmasından dolayı somut olarak örneklendirilmesi pek mümkün olmasa da benzetimler yapılabilir.
    90'lı yıllar öncesinde belgegeçer, telefon, para defteri gibi araçlar kullanılarak yapılan havale ve yatırım işlemleri, bilgisayar kullanımının artmasından sonra yerini çevrimiçi* sistemlere bırakmıştır. günümümüzde bütün bankalar işlemlerini çevrimiçi yapıyorken , bazı bankalar hala müşterilerinden belgegeçer parası almaktadır [bunlar genelde devlet bankalarıdır]. bir miskinlik, bir adam sendecilik, bir kendini bilmezlik almış başını gitmiştir bu bankalarda. değişim yönetimi anlayışı benimsenmemiş, yönetmeliklerde ve yazılı olmayan [yani geleneklere bağlı olan] kurallarda gerekli düzenlemeler yapılmamış, öylece löp diye çevrimiçi sisteme geçilmiştir bunlarda.
    işletmelerin bahsi geçen bnakalşar gibi olmaması için değişim yönetimi yaklaşımını bir süreç olarak uygulaması rekabet edebilirliklerinin sürdürülmesi bakımından son derece önemlidir.
  • ya iste bi isyeri var, üretim sürecinden tut da bilmem neyine kadar degistirmek istiyor. artik yeni bir teknoloji mi cikmis dersin, yoksa bircok insan isten atilmis, üretimin yeniden planlanmasi mi gerekiyor dersin, disa acilim ya da cok ulusluluk söz konusu olmus da, adamlar iscileri/yöneticileri bir sekilde bu olaya adapte etmeye mi calisiyor dersin...orasini sen bilirsin; ama bir degisim var ve bu sürecin stratejik ve taktiksel olarak yönetilmesi gerekiyor. iste olay bu.

    dört ana unsuru bulunur:
    vizyon (vizyonsuz olmaz zaten a kü)
    iletisim
    katilim
    kalifiyelendirme

    gördügünüz üzre, vizyon tepeden verilir ve iletisim, katilim ve kalifiyelendirme sürecleri is üzerindeki insanlarla ortaklastirilir. bazi firmalar vizyonu da ortaklastirmiyor degil.

    koca bir balondur kendisi, haberiniz olsun. yani simdi isyerim beni ilerde nasil daha kolay atabilir sürecinde etkin rol oynuyorum falan. böyle acayib isler. birtakim sertifikalar aliyorum ki, amman daha güzel calisayim, cici calisayim, is yerinde kalayim sdkjnfkdsn

    dünyanin ikinci büyük lojistik sirketinin 94 senesinden beri bu chanage management süreci icerisinde iscilerinin yarisini, isten cikarmama konusunda varilan anlasmaya ragmen cikarmayi becerdigini de not düseyim. zaman zaman ne kadan korkunc olduu bilinsin.
  • hangi branş ve o branş'ın içinde hangi bölümün değişimlerinin yönetildiğine göre, o işyerinin yapısına, insanların kaz kafalılığına, esnek olmayışlarına göre zor veya kolaylık derecesinin değiştiği şey.
  • türkiye'de formal bir şekilde yapılması imkansıza yakın. özellikle bt yonetimlerinde, birçok büyük bankada ve sanayi şirketinde gördüğüm kadarıyla, surekli bir istisna surekli bi acil degisiklik olur; dolayısıyla değişiklik yonetiminin uygulanması işleri yavaşlattığından süreçlere entegre edilmesi yerine göstermelik olarak yapılması tercih edilmektedir.
  • birden fazla problem yönetimi ve geliştirme içeren süreçtir. köklü ve büyük değişikliklerin yönetimi için kullanılır.
  • ne güzel demiş goethe; ''neler değişmedi ki.dünya dönerken,kendi ekseni etrafında dönebilene ne mutlu!''

    değişimden ve farklı olmaktan çekinen bir toplumun gelişen dünyaya ayak uydurması kadar zor birşey olamaz.

    bu konuda oldukça değer verdiğim paylaşımlarını,dikkatle takip ettiğim değişim ve algı yönetimi konusunda uzmanlaşmış bir firma önerim olacak,bir göz atmanızı tavsiye ederim http://bit.ly/1auqxuq
  • (bkz: management of change)
    (bkz: moc)
    (bkz: change management)
    (bkz: değişikliklerin yönetimi)

    bir tesisin, prosesin, operasyonun işleyisinde gerçekleşecek değişikliklerde, yönetim seviyesiki organizasyon değişikliklerinde, iş yapış şekli değiştirğinde uygulanacak olan prosedürdür.

    değişimin doğuracağı riskleri bilmek, beklenmedik bir olayla karşılaşmamak adına yapılır.
  • misyon değişimi,stratejik değişim,organizasyonel değişim,teknolojik değişim,bireylerin davranış ve tutum değişimleri değişim yönetiminin önemli alt birimleridir.
  • change management derler, en güzeli (bkz: change the management)'tır.
  • üstte de bahsedilmiş, başlık özünde "change management". ama türkçe "değişim yönetimi" haliyle, tam olarak karmaşık ve çok büyük değişimleri benimsemeyi de barındırıyor.

    bence bu önemli bir nokta, büyük yaşam olaylarına karşı değişimi benimsemek konusunda büyük sıkıntılar yaşadığımızı düşünüyorum: tayin olup küçük bir ile giden bir memur, evlilik, ne bileyim, yaşam kalitesini arttırabilecek (bazen de azaltabilecek) kritik kararlar verip hemen ardından değişime alışamamaktan gelen bir "hayatım zehir oldu, keşke düzenimi bozmasaydım" durumu. geçtiğimiz haftalarda linda brimm'in bu konuda bir yazısını okudum ve orada 7c dediği bir değişim yönetimi programıyla karşılaştım, açıkçası çok işe yarar olduğunu düşünüyorum. peki nasıl oluyor bu, elimden geldiğince anlatmaya çalışayım.

    1. complexity (karmaşıklık): büyük bir değişim yaşayacağınız zaman bütün konuları dikkate almanız gerekiyor. her şeyi düşünmüş olarak değişime atılmalısınız.

    2. clarity (netlik): yukarıdaki bütün konuları anlamak ve önceliklendirmeniz gerekiyor. o konular hakkında net bir fikrinizin olması lazım, ileride "aa bu da vardı" gibi bir şeyle karşılaşmamak için bu kritik bir adım.

    3. confidence (güven): değişimin başarıyla gerçekleştirileceğine inanmak. aklınızda soru işaretleriyle büyük bir yaşam olayına girmemelisiniz.

    4. creativity (yaratıcılık): sorunlara inovatif çözümler bulmak, beyin fırtınası yapabilmek. hatta en baştaki maddeye dönersek, sorunlardan korkmamak, olabilecek her sorun için olabilecek en yaratıcı çözümü bulmaya çalışmak.

    5. commitment (kararlılık): değişimi hayata geçirmek için ilk adımları atmak. bence bizim milletçe en büyük sıkıntımız bu, tam olarak "başlayamıyor"uz. her şeyi ince ince düşünüp ilk adımı atamamak bazen benim kendimde de gördüğüm kötü bir alışkanlık ve bunu yapmayınca tam olarak hiçbir şey elde edilmiyor.

    6. consolidation (pekiştirme): yeni kimliğe adapte olmak için eskisini bırakmak. bu da bizim millette olan bir şey. asker emekli olunca hala bir askeri saygı, hala bir albay muamelesi görmek istiyor mesela. yeni kimliğe adapte olabilme, sıfır. yolda izde onu sivil gören gençlerin ona karşı "normal" davranışları da adamı çıldırtıyor, çünkü hala eski kimliğinde kalmış, nasıl olur da askeri bir saygı görmez??

    7. change (değişim): değişimin ve bunun sonuçlarının içinde yaşamak. değişimi kabullenmek.

    bütün bunları düzgün bir şekilde yapabilenlere de net bir şekilde "değişim ustası" deniyor zaten. değişim ustası olmak şu demek:

    -değişimleri normal bir şey olarak görüyorlar.
    -değişimlerin belirsiz ve duygusal özelliklerini anlayabiliyorlar, bizdeki gelenekselleşmiş haliyle "uzatıp" durmuyorlar.
    -yeni kimliklerini deneyimleyebiliyorlar.
    -aynı şekilde yeni düşünce tarzlarını da kolaylıkla anlayabilip uygulayabilyorlar, bilişsel esneklik de deniyor buna.
    -dışarıdan gelen kişi konumunu kullanarak içerideki sorunları çözebiliyorlar, yabancı bir göz olmanın avantajını kullanabiliyorlar bu şekilde.
hesabın var mı? giriş yap