*

  • oncelikle, bu entry'de asil anlatmak istedigimi aslinda baslikta soyledigimi itiraf etmek zorundayim. cheja'nin gercek olamayacak kadar ustun bir varlik olduguna inanmami saglayan seyleri sayarak sizi ikna etmeye calismayacagim; zaten benimle ayni fikri paylasmaniz icin ugrasmayi da ne dusunmuyorum, ne de umursuyorum. buna inaniyor olmak benim icin yeterli.

    sanirim, benim konumumda olan birinin yapabilecegi en uygun sey,
    (a)yalnizca cheja'nin sahip oldugu "gercek olamayacak kadar ustun bir varlik olma" ozelligini
    ve (b)"gercek olamayacak kadar ustun bir varlik olma" kavramlarini
    somut bir olaya benzetmek. biliyorsunuz ki insanlar asirlardir soyut seyleri somut seylere benzetmekle ugrasmis, bunu bir sanata cevirmislerdir.
    basliyoruz:

    1.
    kucuk minik cheja ile butun okul arkadaslari
    top oynamak icin ciktilar disari.
    kucuk minik cheja topa ilk tekmeyi ativerdi
    top gitti de yahudi'nin bahce duvarini asiverdi.
    hele kucuk minik cheja'nin topa ikinci vurusunda
    yahudi'nin camlari sangir sungur asagida.

    ardindan yahudi'nin kizi cikti evinden
    tum giysileri elbet yesilden.
    "gel buraya, gel buraya, kucuk yaramaz seni,
    topunla gene oyna da goreyim seni."

    "nicin gelecekmisim, elbet gelmeyecegim,
    arkadaslarim yokken hic yalniz gelir miyim?
    sayet ustam isitirse alimallah,
    sonra ben ne halt ederim?"

    kiz, kucuk minik cheja'yi tuttugu gibi
    cekti, evin icine getirdi,
    sonra bir odaya girdiler ki
    ne kadar bagirsa isitilemeyecegi.

    kiz cebinden bir caki cikardi
    ve cheja'nin minnacik basini kesip atti.
    artik o topunu oynayamayacak asla
    oluler arasina karisti kendisi zira.

    2.
    peki ya kucuk minik cheja'nin basini kesen yahudi'nin kizi degil de yahudi'nin kendisi olsaydi; o zaman yahudi, cheja'nin minnacik basini gosterirken, elini kizinin omzuna koyup ne derdi? "kizim, derdi, butun bunlar bir gun senin olacak.".

    3.
    kucuk minik cheja odada, basi kesilirken, hicbir sey olmamis gibi duruyor. sanki basi kesilmiyor; her zamanki gibi kipirdamadan duruyor. yada cheja diogenes buyuk bir filozof, aldirmiyor. oyle duruyor. odanin icinde. basi kesiliyor. oyle duran kucuk minik cheja da sanki soyle dusunuyor: "biliyorum, biliyorum, basim kesiliyor; ama yapacak fazla birsey yok." ya da: "evet, basim kesiliyor, ama bunun ne onemi var?" belki de sunun gibi birsey: "basimin kesilmesine alistim artik, pek fazla birsey fark etmiyor."

    4.
    tam o sirada, butun cehennemlikler soyle buyurdular:
    kacapat rutkoy aksab nadirnat, halliludmahle!

    5.
    derler ki, kucuk minik cheja da, tam o sirada, soyle mirildaniyordu:
    cin cin! kale cani!
    hosca kal, annecigim!
    eski kilise mezarligina gomun beni
    en buyuk agabeyimin yanina.
    tabutum kara olacak,
    arkamda alti melek;
    ikisi ilahi soyleyecek,
    ikisi dua edecek,
    ikisi de ruhumu goturecek.

    6.
    tanimak istiyorsan cheja'nin goturulen ruhunu,
    derisinden arit elden kacan bir ucan balonu.

    7.
    ah, central park ortasinda,
    bir ayyas, sizip kalan;
    ve jungle karanliginda,
    bir avci, aslan arayan;
    ve bir cinli, disci;
    ve kralicesi ingiltere'nin;
    parcalaridir hep
    ayni guzel makinenin.
    guzel, guzel, cok guzel;
    guzel, guzel, cok guzel;
    güzel, güzel, çok güzel.
    kucuk minik cheja'nin kesilen basi icinde
    cesit cesit kisiler.

    8.
    cheja ruhunun goturuldugu yer hakkinda bu kalipsoyu soylemis olabilir mi?:
    ah burada ne uzgun insanlar
    buldum ben.
    ne ezgileri var
    ne de dondurmalari.
    ve ah nereye
    tunmeye calissalar,
    orasi ya van cleef & arpels'in
    ya da katolik kilisesi'nin.

    9.
    yillar sonra bir baskasi sevimli yuzunu, sahte nesesini dunmus gibi hatirladigi kucuk minik cheja'nin hala oralarda top oynayip oynamadigini sordu.
    karsisindaki (siyah topuz sac, guzel boyun) hayir dedi; cheja, dusunun ki, "bugulu fantastik"'te (ya da kulagina oyle geldi, "saydam seyler" olsa ne fark eder ki?) oynamak uzere mahalleden ayrilmisti. sirtustu uzanmis cocuklari betimleyen cimen yesili gok mavisi bir kartpostal aciklama ya da kanit olarak gosterildi. basligi uc dilde yazilmisti ve yalnizca latince olani deyim niteligindeydi. ingilizce olan baslik soyleydi: lying lawn (ve sanki kasitli olarak; hileli bir perspektif, cimenligi devasa boyutlarda genisletmisti.).
hesabın var mı? giriş yap