chris wolstenholme
-
-
-
osaka konserinde hayranlarinin ellerini sikarken "kaybolan" alyansini getirene omur boyu dunyanin her yerindeki muse konserlerine ucretsiz giris izni vereceklerini offical sitelerinde duyuran kapkac magduru basci. ayni zamanda grubun minyon olmayan uyesidir ve tipi en duzgun olanidir. evli oldugu icin groupie olaylarina da bulasmaz.
-
dinlediğim en karakterli çalan basçılardan biridir. overdriveı, distortionı çok fazla kullanır (bkz: hysteria) (bkz: plug in baby) ve şarkılara eşlik etmek, boşlukları doldurmak yerine şarkılara yön verir. bu özellikleriyle museun muse olmasında çok büyük payı vardır. her ne kadar matthew bellamy abartı yetenekleriyle kısmen haklı olarak çok ön planda olsa da, bu adamı gruptan çıkarırsanız muse bir daha şu anki muse olamaz.
-
5. çocuğu da doğmuştur.
-
6. çocuğu da doğmuştur. futbol manyağı biri olduğu üzerinden gidilirse on bir oluşturmaya gittikçe yaklaşmaktadır. sadece konserlerde ve sahalarda durdurulamaz bir performans sergilemediğini bir kez daha göstermiş.
-
albüm başına çocuk sahibi olarak her anlamda en üretken basçı olduğunu göstermiştir.. 6 çocuktan sonra giderek bize benzemeye, bağcılar'da ümraniye'de tekstil atelyesinde çalışan bir cemil gibi, bir ekrem gibi görünmeye başladığı ekteki fotoğraflardan da görülebilir..
seksi fotoğrafları için tıklayınız..
edit: link ölmüş.. -
the resistance'ı kaydederken yarısında alkol problemleri nedeniyle rehabilitasyona yatmış olan muse üyesi .sonunun, chris 17 yaşındayken aynı sorunlardan ölen babası gibi olmaması için ailesinin ve grup üyelerinin de desteğiyle bağımlılığını yenmiştir. sigarayı da bırakmıştır. son albümleri the 2nd law da alkol problemleriyle ilgili iki de şarkı** yazıp söylemiştir. çok da iyi yapmıştır.
liquid state alkol problemleriyle, save me ise daha çok ailesiyle ilgiliymiş.
ayrıca yüzüğünü de 'hayat boyu muse konseri' açıklamasından sonra geri almıştır ama birkaç ay sonra bir havuzda kaybetmiştir. daha sonra eşinin ismini sol koluna dövme yaptırmıştır.
konserler ve kliplerdeki sakinliğinin sebebi boynunda bir sorun olmasıymış.* gittiği ilk konser kylie minogue konseriymiş, 130'dan fazla olmak üzere baya geniş bir gitar koleksiyonuna sahipmiş, futbolda centre forward oynuyormuş, ayakkabı numarası 46'ymış. -
ben şimdi müzik konusunda epey geri kafalı bi insanım. bilhassa rock müzik konusunda. 60-70 lerden sonra ufak istisnalar dışında rock müziğin asla üst seviyelere çıkamadığına inanırım.
önyargılarımı yenmeye çalışıyorum. modern şeyleri dinliyorum. muse'a geldi sıra. kişisel nedenlerle önyargım olan bi gruptu. fakat dedim dinleyeyim. uzun uzun dinledim. albümlerinden konserlerine. önyargımı yendim. beğendiğimi söyleyebilirim.
lakin bu entry'nin asıl konusu bu arkadaş. yeni nesilde gördüğüm en iyi bassçı sanırım. en iyi müzisyenlerden de diyebilirim. distortion'ı çok seviyor. baya baya riff yaratıyor. müthiş mızıka çalıyor. bir yandan da sessiz, sakin. çok yetenekli bu adam. -
lisede iken davul calan ancak gelen teklif uzerine okulun populer grubuna bas gitarist olarak giren (iyi ki girmis) muthis yetenekli olan muse uyesidir. muse'u muse yapan kisidir farkinda olmasanizda :)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap