• ilk gammazlık girişimini kendi üzerinde deneyip ışık hızıyla çaylak olmuş sözlüğün en saf süseri. *
  • yazdığı bir entry'sine aramasına rağmen uygun başlık bulamayıp yeni bir başlık açan *, sonra bir süserin aramaya inanmak şeklinde verdiği ayarın altına iliştirdiği benzer başlığı görüp * "evet bunu burdan silip, diğer başlığa aktarsam iyi olacak." diye düşünüp, bu fikri moderasyona danışmak gafletinde bulunan, danışılan moderatör tarafından ( adı lazım değil, o kendini biliyor.) saniyeler içinde uçurulan, iyi niyet kurbanı yazar. kimse bana "benzer başlık açmak uçurulma sebebi olabilir, bunu bilmiyor musunuz küçük hanım?" demeye kalkmasın. ben ne başlıklar gördüm tek yumurta ikizi. örnek mi istiyorsunuz? buyrun burdan yakın;

    (bkz: van minit)
    (bkz: van minut)
    (bkz: van minits)
    (bkz: one minutes)
    (bkz: olmaz van minut)
    (bkz: daha gider bu)
  • #18156804 entry'siyle beni benden almış suser.beşiktaşlılık ancak bu kadar güzel anlatılırdı.saygılar,hürmetler efendim
  • gülümseyince ekran renklenir.
  • "fotoğraflarında hep ağzın kapalı" dediğimde, "belki de dişlerim kötüdür" deyip gülmüştü.
    dün gördüm ki meğer dişlerden değil, naifliktenmiş..
  • ne zaman uzunca bir yorum okusam, son olarak kimin yazdığına baktığımda ismini gördüğüm yazar.

    (bkz: #18654882)
    (bkz: #18418703)
    (bkz: #15174490)
  • online reçete hizmetiyle gönüllerde taht kuran sevimli kişilik. sohbeti de ve yazıları da sıcacık.
    ailecek takip ediyoruz efendim.
  • öksürük kesicim oldu kendileri, minnettarım.
  • bir hüzünbaz, bir hokkabaz.
    bazen siyah, bazen beyaz.
    biraz naif, biraz kalas.
    içi dışı bukalemun.
    bu yüzden kafası dolu,
    ve bu yüzden böyle yorgun.
  • ilk başta, bundan yaklaşık olarak (tam tarihi hatırlamadığım için yuvarlıyorum) 2 sene kadar önce, internette bulunan yüzlerce beşiktaş platformundan birinde tanıdım kendisini. tanıdım dediysem, bahsettiğim platforma bir yorum göndermişti kendisi. ben de daha yeni üyeyim o zaman. böyle yorum falan yapmadan, sadece okuyorum. kendisi yorumu gönderince ve ben yorumu yazanın bir bayan olduğunu görünce (evet, itiraf ediyorum, bu eşekliği yaptım ama çok pişmanım) * ilk başta çok ciddiye almadım kendisini. daha sonraları kendisinden başka başka yorumlar gelince, hele bir de o yorumlar güzel bir üslupla süslenince, yorumlarını sabırsızlıkla beklemeye başladım. zamanla okuduğum her yorumundan, yazdığı her yazıdan dolayı beşiktaşlılığın anlamını daha iyi anladım. beşiktaş'ı ve beşiktaşlılığı o kadar naif, ince ve duygulu anlatıyordu ki kendisi, beşiktaşlı olduğunuz için tekrar tekrar gurur duyardınız sayesinde.

    bir gün birbirimizi aslında tanıdığımızı bilmeden sözlükte kendisiyle beşiktaş üzerine uzun bir sohbet yaptık. sohbet sırasında ben "acaba bu o mudur?" derken, o da "acaba o mudur?" diye aynı soruyu kendisine soruyormuş. hesabın kendisine ait olduğunu öğrendiğimde yorumlarını okuyabilmeye devam edeceğim için sevinmiştim çünkü diğer siteden bazı sebepler yüzünden uzaklaştırılmıştım. bu arada, bana ulaşıp güle güle deme nezaketini göstermeyi de unutmamıştı kendisi.

    futbola ama özellikle beşiktaş'a farklı bir pencereden bakan. bu oyunda her şeyin kazanmak olmadığını bilen. seyirci değil, taraftar olmanın bilincinde olan. her şeyden önemlisi, hayatı siyah beyaz yaşamaktan korkmayan bir beşiktaş sevdalısıdır kendisi.

    herkes yaşayamaz hayatı siyah beyaz, çünkü sevmek yürek ister biraz.
hesabın var mı? giriş yap