• 25 yaş üstü kızlarda bunlardan bolca bulunmakta. sosyal ortamlarda veya sosyal medyada bir şekilde tanıştınız konuştunuz, ardından numaralar alındı. birkaç hafta sonra başbaşa görüşme planları yapıldığında verdikleri tepki genellikle şu olur;

    "benimle ciddi düşünmüyorsan görüşmeyelim."

    bir insan karşısındakini yeterince tanımadan nasıl ciddi düşünebilir ? gerçekten 1-2 haftalık tanıma sürecinde evlilik hayali kuran insanlar var mı ? evlendirme programlarında paravan açıldıktan sonra 1 çay içip evlenen insanlar görüyoruz ancak eğitim düzeyi yüksek olan, sosyo-kültürel olarak kendini geliştirmiş(ya da öyle görünmeyi çok iyi başaran) bazı insanlardan bile bu tip tepkiler gelebiliyor.

    aslında etrafımda olan biten bu tip olaylardan anladığım kadarıyla bu cümleyi kurmadaki sebep şuna bağlanıyor ; eğer benimle ciddi düşüneceksen sana gerçek yüzümü evlenene kadar göstermeyeceğim çünkü gösterirsem muhtemelen benimle evlenmezsin. ama yok eğer ciddi düşünmüyorsan gerçek yüzümü göstermemde sakınca yok.

    edit: entry'i anlamayanlar ya da farklı organlarıyla anlayanlar olmuş. bir kızın ciddi düşünmesi tabi ki güzel birşey, ancak bunu daha bikaç hafta önce tanıdığı , yüzyüze görüşmediği ya da 1 kez görüştüğü erkekle düşünürse samimiyetinden şüphe edilmesi kadar doğal birşey yok. normal olanı belli bir flört veya ilişki sürecinden sonra bu düşünceyi dile getirmesidir. ciddi ilişki demek evlenmek demek değildir diyenler olmuş, öyle değilse ne olduğunu mesajla açıklayabilirseniz sevinirim. ciddi demek evliliğe yürümek demektir. bu toplumun yüzde 99'unda böyle algılanır.
  • ne istediğini bilen biridir. en iyisidir. sen ciddi değilsen siktiri çekersin. senin için daha iyi değil mi?

    (bkz: heeeç)
  • yoktur mk. genelce bana ciddi düşünmeyenler ya da hiç düşünmeyenler denk geldi.

    denk gelseydi evli barklı olurdum şimdiye
  • minimum bir sene içinde evlenmeyi kafasına koymuş olan kızdır.
  • kız kendince haklıdır. yani kız aslında konuşmaya, tanışmaya karşı olduğunu ve bunları atlayıp hemen evlenmek istediğini söylemiyor. diyor ki, eğer birbirimizi tanıyıp kafamız uyarsa ve birbirimizi beğenirsek, o zaman evlenmeyi düşünür müsün? yoksa kafan uysa bile eğlencelik birini mi arıyorsun?

    yani konuyu "ya tanımadan mı evlenelim" olarak ele alırsan yanlış alırsın. ha tabi bana yine de ters böyle tipler, genelde biraz da salaktır. sonra "ühühüü evlencez demişti ama" diye ortalıkta ağlar dururlar evlenme vaadiyle kandırılıp.
  • çevremde var böyle bir kaç tane. hadi evlenelim desem hiç düşünmez evlenirler. en iyisi uzak durmak. sizle olmasa yarın başka biriyle evlenme ihtimalleri çok yüksek. evlenmeyi kafaya koymuşlardır çünkü.
  • hayatın ne getireceği belli olmaz ama ben yine de risk almayayım, ne istediğimi ve istemediğimi biliyorum, kalanı da kimseyi ilgilendirmez diyen kişidir.
  • düğün falan da istiyor böyle tipler. safi zarar ziyandırlar. gösteriş meraklısı bir tarafları da vardır. ancak özünde varoşun kralıdır.
  • normal kızdır. zira ciddi olmak demek evlenmek demek değildir.

    mesela ben böyleyim şu an. kezban yaftası yememe aldırmadan da gayet net bu cümleyi kurabilirim. insan tanımadan etmeden bir insan ile ileriye dönük ne düşünüp düşünmeyeceğini kestiremez evet. ama bir insanı ne niyetle tanımaya çalıştığınız önemlidir ki zaten ciddiyet de burada devreye giriyor. kimi erkeklerin motivasyonu 'oo siker atarım' malumunuz. bunu diyen erkek normal ama 'ciddi değilsen görüşmeyelim' diyen kız evlilik manyağı oluyor. kızları nasıl daha rahat sikebiliriz diye attığınız kollektif takla lan bu resmen.

    hayır güzel kardeşim evlilik manyağı olmuyor. duygusal bağların, gerçek paylaşımların olmadığı muhteşem zamanlar geçirdim. ama bana yetti. şu anda hayattan beklentim bu değil. çünkü ben buna aç değilim. doydum. şu an vaktimi ayıracağım erkeğin ancak bambaşka beklentilerimi geliştirme ihtimali varsa (ki bu beklenti evlilik değil) o erkeği vaktime değer görüyorum. e dolayısıyla, sen otuz yaşına gelmiş ama eli sikinde gezen ergen gibi tavırlarınla, yeterince seks yapamamış ve doymamışlığınla benim güzel vaktime değmiyorsun ve ben de sana 'ciddi olmadığın için seninle görüşmediğimi' açıklayabiliyorum. sonra gelsin kezbanlar, gelsin evlilik manyakları. ya allah aşkına, bu hikayede kim kezban?

    edit: ne yazık ki "duygusal bağların, gerçek paylaşımların olmadığı muhteşem zamanlar geçirdim." cümlesini yazdım diye 'canım artık benden geçti' diyerek bir koca bulup onun iliğini emikleyecek insan olarak orospu damgası da yemişim. zaten bu ekşi sözlükte bir kadın olarak ya kezbansındır ya da orospusundur. ama sizi de anlıyorum, aç köpek gibi saldırmak bunu gerektirir. yine de belirtmek isterim ki hayatımda, bana gerçek bir değer veren insanlara geçmişimde tüm yapıp ettiklerimi açık açık anlatmak gibi pis bir huyum vardır. ayrıca izin verin de benim geçmişimi benim kocam düşünsün. kızları nasıl daha rahat sikebiliriz diye attığınız kollektif taklalar iş görmeyince, kollektif olarak aşağılamaya başvurmanıza da ayrıca bayılıyorum.

    edit 2: bu ikinci editi ekşi sözlüğün güzel kadınlarına bir uyarı olsun diye yazıyorum. vaktinde mesaj kutumu yeşillendirme çabaları içine girmiş ve cevap alamamış bazı erkeğimsi yazarlar bu başlık altındaki entrylerinde direkt olarak şahsımı hedef alarak lafı orospu'ya getirmektedir. gene vaktinde çok tatlı bir insanmış gibi zorlayıp asla cevap alamamış insanlardan biri "degerli vaktini sikilerek gecirmesen boyle koca meraklisi olmazdin bana sorarsan" diye mesaj atmış, kıyamam. bu başlığın da ekşi sözlüğün de özeti budur. sonra vay pipisiolmayangil bize neden yüz vermiyor diye aha böyle delirirsiniz. ulan sizin neyinize yüz versin?
  • yakın geçmişte karşılaştığım olaydır.

    evet efenim anlatalım.

    olimpostayım gayet güzel bir tatil geçiriyorum. deniz, sahil, antik kent derken durmadan geziyor, fotoğraf paylaşıyorum. geceleri #keşfetde gezerken bir bakıyorum, fotoğraf paylaştığım her yerde ertesi gün neredeyse aynı pozlar verilerek yapılan paylaşımlar var. sahibi çok güzel, alımlı bir kadın.

    fotoğrafı beğendim. oda benimkileri beğeniyor. takip ediyorum, takip ediyor.

    uzun zamandır yalnızım ve gerçekten mutlu olacağım birini arıyorum. neden bu, o kişi olmasın diyorum. ve "merhaba" diyorum. hemen cevap geliyor. nasıl mutluyum. üstelik aynı şehirde yaşıyoruz. herşey yolunda.

    kısa bir sohbetten sonra (nerede yaşıyorsun? tatilin bitti mi? vs) alakasız bir anda şöyle bir yanıt geliyor.

    "bu arada şunu söyleyeyim, hakkımda ne düşünüyorsun bilmiyorum. fotoğraflarım 300-500 beğeni alıyor. takipçim falanda fazla. bu kızı kolay avlarım diye düşünme. ciddi değilsen görüşmeyelim"

    oldu mu şimdi bu? bu güzelliğin içinden böyle bişey mi çıkacaktı?

    bir görüşsek zaten anlayacağız ne istediğimizi. yazık oldu.

    çocuklarımın anasını böyle yitirdim.

    not: hala bazen girer bakarım. ve hala yalnız. aradan 4 sene geçmiş. benim evliliğe giden bir ilişkim var. o hala yalnız. değişmemiş demekki.
hesabın var mı? giriş yap