• şu ana kadar yapılmış en eksantrik bi o kadar da aerodinamik otomobillerdendir. direksiyonla beraber farları da döner, kontak kapatılınca yere yapışır, asfalt veya araziye göre yüksekliği ayarlanabilir (tam bir hidrolik harikası). bilimum klip (cose della vita) ve filmde (louis de funes'in çoğu filmi) boy göstermiş artiz bir arabadır aynı zamanda. ismi, "de es" şeklinde okunur ki bu "déesse" (tanrıça) kelimesinin okunuşudur (bkz: harf oyunu).
  • (bkz: fantoma)
  • fransa cumhurbaşkanlarının makam otomobillerinin fransız arabası olması geleneğini başlatan araba. general charles de gaulle (bkz: cadillac) ı bırakıp citroen ds'e binmeye başlamıştı, o gün bu gündür fransa cumhurbaşkanları sadece fransız üreticilerinin arabalarını kullanmışlardır.
  • 1960lı yıllarda çıkmasına rağmen, gerek aerodinamik yapısı, gerek süspansiyon sistemi ve sunduğu bilumum teknoloji nedeniyle çağının baya bi üstünde olan otomobil... ayrıca süspansiyonu, yoldaki bozuklukları kabine minimum hissettirecek yapıdadır... içerdiği gaz sayesinde aracın dengesini her daim sağlayabilen bu süspansiyon, citroen'in hidro pnomatik süspansiyon gibi rakiplerinden üstün ve ayrı olan teknolojisinin de temeli olmuştur...
  • http://www.id-ds.com/planetd&g/barthes.but.html

    (ds üzerine 1957 tarihli ve roland barthes imzalı bir makale, ingilizce)
  • 50 yılı paris'teki bilim müzesinde nefis bir sergiyle kutlanan araba.

    (hıncal uluç mode on)

    imkanı olan varsa gidip görsün, arabanın her türlü modeli, içi açık hali, devrim niteliğindeki süspansiyonunun hareketli bir zeminde çalışmakta olan bir örneği, oyuncakları vs., hakkındaki videolarla beraber pek güzel bir şekilde sergileniyor.
  • (bkz: nintendo ds)
  • roland barthes' in "çağdaş söylenler" kitabında hakkında yazı olan arabadır. muhtemelen bir araba üzerine yazılmış en olağanüstü yazıdır. güzel bir manzara eşliğinde yol alan araba reklamlarından başka bir şey ortaya koyamayan reklam yazarlarına ilham vermesi gereken bir deneme şaheseridir. aynı zamanda bu deneme, kitabı çarkıfelek misali çeviren tahsin yücel'in zorlama öztürkçe kelime kullanması, anlaşılmaz kıldığı cümleler gibi nedenlerden dolayı, "fransızca'yı tahsin yücel'den kurtaralım" kampanyasına neden hep destek tam destek verilmesi gerektiğini de gösteren kanıttır. kumru, peygamberin son beş günü gibi roman yazsa, çevirmese...
    " öyle sanıyorum ki, bugün otomobil, büyük gotik katedrallerin oldukça tam bir karşılığı durumunda. diyeceğim, çağın büyük yaratımı, bilinmedik sanatçılarca tutkuyla tasarlanmış, koca bir halk tümüyle büyülü bir nesneyi kendine mal ediyor onda, kullanımında olmasa da imgesinde tüketiyor.
    yeni citroen ds karşımıza öncelikle üstün bir nesne olarak çıktığı ölçüde, açıkça gökten düşüyor. unutmamak gerekir ki, nesne üst doğanın en iyi habercisidir: hem bir kusursuzluk, hem de bir köken yokluğu, hem bir kapalılık hem de bir ışıklılık, yaşamın özdeğe dönüşmesi(özdek yaşamdan çok daha büyülüdür), kısacası masal dünyasının malı olan bir sessizlik kolaylıkla bir araya gelir nesnede. ds, 18. yüzyılın ve bizim bilimkurgumuzun yenilik tutkusunu beslemiş olan şu başka bir dünyadan inmiş nesnelerin tüm özelliklerini taşıyor(hiç değilse kitle ona bu özelliklerini oybirliğiyle vermeye başlıyor): ds öncelikle yeni bir nautilus.
    bu nedenle tözünden çok eklenimlerine ilgi gösteriliyor. bilindiği gibi, düzlük her zaman kusursuzluğun niteliklerindendir, çünkü tersi tümüyle insansal ve teknik bir takma işlemini ortaya koyar: hz. isa'nın gömleği dikişsizdir, bilimkurgunun uzay gemileri de kesintisiz bir madenden yapılmıştır.
    ... sergi salonlarında, tanık-araba yoğun ve tutkun bir özenle gözden geçiriliyor: buluşun büyük dokunumsal evresi, görsel masalsı nesnenin dokunmanın usavurumcu saldırısına uğradığı an bu (çünkü dokunma, en büyüsel duyu olan görmenin tersine, tüm duyular içinde, aldatmacaları en çok ortaya çıkaran duygudur):saclara, eklenimlere dokunulmuyor, kıtıklar yoklanıyor, koltuklar deneniyor, kapılar okşanıyor,minderler mıncıklanıyor, direksiyonun önünde tüm bedenle arabayı sürme öykünüsüne girişiliyor. nesne tümüyle bayağılaştırılıyor, sahipleniliyor; metropolis göğünden yola çıkmış olan ds çeyrek saat içinde bağımlılaştırılıveriyor, sonra, bu büyü işleminde, küçük kenter(burjuva'nın yücel'cesi) yükselişinin devinisini gerçekleştiriyor."
  • bir sabah, ise gitmek amaciyla apartman kapimi actigimda önümde bütün güzelligiyle durdugunu gördügüm klasik harika.
    70'lerin havasini tamamiyle yansitan, göze fazlasiyla hitap eden bir tasarimi vardir. internet'te kisa bir arastirma sonucunda gördüm ki, basta fransa olmak üzere cogu ülkede sayisiz fan'i bulunuyor.
    visne cürügü rengiyle, krem rengi deri dösemeleriyle hayallerimi süslemektedir
  • 1955 model bir araba hala bu kadar mı modern,bu kadar mı asil durur,bir araba bu kadar mı şık tasarlanır,insanda hayranlık uyandıran bir araba.
    tek kollu ve hidrolik direksiyon,viraja adaptif farlar gibi bugün bile her arabada görülemeyecek birçok özelliği bünyesinde barındırır,çok güzel bir arabadır,zamanında fransızların bu araba olayında ne derece ileri olduğunu kanıtlayan bir modeldir.

    bugün citroen'de hala o günleri yakalayacak potansiyel ve güç varsa da nedense citroen,kişilikli ve citroen farkını yaratacak modeller yerine xsara,c5 gibi sıkıcı ve sıradan modellerle uğraştı,neyse ki c3,c4 ve c6 gibi güzel modeller gelmeye başladı.
hesabın var mı? giriş yap