• losttaki en gerizekalı karakter. geçirdiği sinir krizleri bize de geçirtiyor ekran başında.
  • hastası olmak için doğurmasını beklediğim müstakbel anne. rezil aussie aksanını override edecek derecede güzel.

    oldu olacak:

    (bkz: lost hatunları)
  • müthiş güzellikteki kadın.hastasıyız.bebeğe buradan mama,bez tedarik edilecektir olmadı.
  • yavşak aksanı ile "maayy beybiiee" diye ağzını kocaman açıp insanı çıldırtıcı şekilde ağlamasına ve "çoğrleii"*diye söylemlerine rağmen kendisini * emesim gelen lost karakteri.
  • şahsımca hep hunharca olduğu yere çakılıvermek zorunda olan, bu bağlamda pasif kadın imajını simgelemek haricinde bir espirisi olamayacak, harcanan bir güzellik. önce hamileliği, şimdi de bakmakla yükümlü olduğu bir sezercik yüzünden claire hiç bir zaman adanın yüz metre berisine bile gidemeyecek, hep kampta bebek boku temizleyecek bir dul kadın olarak kalacaktır ki ne acı.. emekli maaşı kuyruğuna girmek ve torunlarına ıspanaklı börek yapmak haricinde hayatında bir heyecan bulunmayan rose bile şu an ondan daha aktif görünmektedir ne de olsa. zaten match edildiği erkeğe (charlie ibişi) bakarak bile bedbaht kaderi yüzünden okunmaktadır bu hanım kızımızın. içindeki saflığın en ufak bir hinliği barındırmadığı o masum kalbine rağmen sanki çok menem bir yanlış yapmış gibi hep ceza çekme elzeminde görünmesiyle "vurun abalıya" tarzı bir düşmüş kadın feminenliğine hangi vizyonsuz ataerkil senarist layık gördü seni ah canım benim.. katil kate iki cıvır adamla junglelarda cirit atsın sen hala beşik salla, bok temizle. lanet olsun böyle düzene..

    ps: 6. sezon itibariyle şu karakterin geldiği noktaya bakıyorum, entry ile kıyaslıyorum da.. ne biçim dizi lan bu.
  • en sevmediğim lost karakteri.
  • bi kere nankördür. bunun "my beeeeybiii" sini türlü badireler atlatip french chick'ten kurtaran kişiye -ki bu kişi charlie bile olsa- tekmeyi basıvermiştir. sonra yalnızlık işine gelmeyince, jack ve sawyer kate'e yazıldığı, locke da yaşlı olduğu için dönüp dolaşıp charlie'ye gitmiş ve hobbiti maymun etmiştir.

    ha güzeldir. fakat yayvan yayvan "okeeeeey" ya da "my beeeeeyyybiiii" dediği her sahne tüyler ürpertir. sussun bu.
  • jackin kizkardesi cikacagini dusunduren, gecmisine en az temas edilmis lost karakteri. (ikinci sezon ortalarinda yagmurlu bir gecede ana lucia ve jackin babasi sydney'de bir evin onunde dururlar, ana lucia arabada kalir, jackin babasi evin kapisinin onunde sarisin bir bayanla tartisir, 'o benim de kizim' gibi bir cumle duyariz tartismadan. sanki jackin babasi bir ara gizli isler cevirmis evlilik disi bir cocugu daha olmustur ve bence bu kiz, o kizdir nacizane teorime gore).

    ha ama bunun diziye nasil bir katkisi olur, orasini bilemem.
  • --- spoiler ---
    3.08'de bir an için "oleeeyyy yoksa ölüyo da kurtuluyo muyuz" dedirten kişi.

    tamam, ölüyo olsa önce geçmişine gider, bir bölüm boyunca ipe sapa gelmez bi şekilde konuşur, sonra da yapımcıların ölmek üzere olan lost karakterlerine sundukları "hadi son bi kez sevişin bakalım" hakkından yararlanır ve en nihayetinde rahatlamış ve mutlu bi şekilde ölür giderdi. bunlar olmadığı için hatunun kurtulacağına üzülerek ayıldık ama bi umut işte insanı ayakta tutan.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    jack shephard'ın kardeşiymiş meğersem abovvvvv...!!!
    --- spoiler ---

    (bkz: dünya ahret bacımsın)
hesabın var mı? giriş yap