• direk muadili olmamakla birlikte, yerine kullanabilen düşük moleküler ağırlıklı heparinler bulunmaktadır. bunlar içersinde en çok kullanılanları fraxiparine ve innohep'dir.
  • şırınga sistemini kim düşünmüş ise tebrik etmeli kendisini. enjeksiyon bitimide içindeki yay sayesinde piston yukarı çıkarken, iğneyi de vücuttan ayırıyor ve iğneyi gizliyor. böylece kullanımdan sonra başka yere batırma tehlikesi ortadan kalkıyor.
  • son dört aydır göbeğimi mosmor eden iğne. görevi kanın pıhtılaşma süresini uzatmak. gizli görevi göbek morartmak. o derece.
  • bu iğne vasıtasıyla acaip şeyler öğrenebiliyor insan:

    iki gün evvel aile hekimliğinde ( bildiğimiz sağlık ocağı aslında neyse) iğne olmak için sıramı bekliyorum. 4-5 yaşlarında bir erkek ocuğu na iğne yapılıyor içerde, de annesi yedek kuvvet olarak arkadaiısını çağırınca kapıyı da açık bırakınca içerideki vahim duruma şahit oldum. bir hemşire çüocuğun dizlerinin üstüne oturmuş, anne ve arkadaşı kollarına yapışmış, diğer hemşide de baldırından iğneyi yamaya çalışıyor, ama ne mümkün, çocuk düzenli olarak tükürüyor ve 4 kişiyi birden etkisiz kılıyor. tipik anadolu kadını görünümlü anne arada yaradana sığınıp çocuğunun kafasına suratına bir iki geçirdi. feci manzara. kınamamak düsturuyla büyütüldüğüm halde, hadiseyi de tarafları da kınadım kendime engel olamayıp, ayıpladım filan.

    ertesi gün. her zamanki gibi göbekten bu iğne vurulacak, hemşire parmakları arasına aldığı deriye iğneyi tam batırıyordu ki, içerdeki delikanlı bildiğimiz tekmeyi tam o noktaya bir geçirdi, hemşie elinden iğneyi düşürüyordu az daha, özür diledi beyefendiden "kusura bakma, rahatsız ettik seni" diye de öyle yaptı iğneyi.

    neymiş, kimsenin çocuğunu kınamayacakmışsın.
  • insülin iğnesi kadar incecik bir iğne ucu olan kan sulandırıcı hededir. özellikle hareketi kısıtlı yatalak hastalarda (yoğun bakım hastaları gibi) pıhtı atma riskine karşı endikedir. lakin örneğin beyin kanaması sonrası yatalak hale gelmiş bir hastanız varsa tekrar bir kanama olma durumunda kan sulandırıcı özelliğinden dolayı risk yaratabilir. hele ki hastanız bir ameliyat geçirecekse mutlaka bir hafta öncesinden kesilmesi gerekir yoksa ameliyatta kanama riski yaratır..

    (bkz: antikoagülan)

    yıllar sonra gelen edit: tabii ki doktorunuza sormadan kafanıza göre ilacınızı bırakacak ya da ilaca başlayacak kadar salak değilsiniz di mi canlarım? her vaka her hasta ve hastalık farklıen nihayetinde. aman bi yanlış anlaşılma olmasın sonra doktorlardan fırça yiyoruz *
  • ana kullanım sebebi, en basit haliyle, riskli durumlarda, damar içinde pıhtı oluşumunu engellemek.
    avantajları, kolay kullanımı, heparin denilen ağa babası gibi yakın kan tahlili takibi gerektirmemesi, yan etkilerinin daha az olması ve etkisinin kolay yok olması olarak sayılabilir. büyük ameliyatlarda kanda pıhtı oluşma riski arttığından genelde ameliyat öncesi başlanır ve duruma göre ameliyat sonrası evde de devam etmek üzere bir ay devam edilebilir.
    beyin-omurilik ameliyatlarında veya spinal, epidural anestezi (belden uyuşturma) işlemlerinden önce kesilir. ilaç genelde bu riskli işlemlerden 8-12 saat önce kesilir. işlemden yedi gün önce* kesilen ilaçlar için; (bkz: aspirin), (bkz: kumadin).
    bu son iki ilacı ameliyat öncesi kanama riski sebebiyle mecburen kestiniz, e zaten bu hastalar bu ilaçları pıhtı riski için, kan sulandırıcı olarak alıyorlar (kalp kapakları değişmiş, daha önce beyne pıhtı atmış vs vs) ilacı kesersek ameliyat öncesi, pıhtı atmaz mı?
    bu ikilemde imdadımıza clexane'nın da içinde bulunduğu düşük moleküler ağırlıklı heparin yetişir. aspirin, kumadin gibi ilaçlar kesilir ve clexane başlanır. genelde bu ilaç değiştirme işlemi de işlemden yedi gün önce yapılır.
  • apartmandaki yaşlı yatalak amcaya bu sabah vurmaya başladığım iğnedir. çok rica ettiler kıramadım.
  • 4-5 gündür yüreğimi dağlayan midekaldıran. doktor, nasıl yapıldığını hemşirenin bana öğretebileceğini söylediğinde, artistik yapıp, eve hemşire çağırır yaptırırım diye düşünmüştüm. sabahınan hiçbir sağlık ocağının telefonu cevap vermeyince, özel klinik de taksi parası + 5 lira falan deyince bi üzüldüm, bi gerildim. sonuçta günde iki kereden 1 haftada hemşire hanıma çeyiz dürebilirdim yani. sonra youtube'tan aradım ki bi sürü insan kendilerine bunu yaparkenki vidyo koymuşlar. böyle saçmalık olur mu, oluyor. belki ilacı bilenler nolcak zaten öyle tehlikeli bir şey değil diye düşünebilir ama benim gibi böyle şeylerden tüyleri ürperen bir insan için, internetten vidyo izleyerek kendine aşı yapmak deneyimi anlatılmaz, yaşanır. ayrıca günde iki kere tekrarlanan bi rutin haline gelmesi ömrümden ömür çalıyor. eskiden günler hızlı geçiyor diye hayıflanırdım. şimdi duvardaki saate yumruk atmak istiyorum.

    (bkz: allah'ın adını verdim biraz yavaş)
  • antitrombotik.

    babannem daha yeni ortopedi ameliyatı olduğu için sabah akşam uyguluyoruz bu ilacı. insülin iğnesi gibi incecik ucu var ama benim hoşuma giden kısmı, enjeksiyonu yaparken iyice bastırınca ucundan plastik bir koruyucu çıkması. oturup da "iğnenin ucunu takayım, bir yere batmasın" derdi olmuyor, çok pratik.

    gönül ister ki kimse kullanmak zorunda kalmasın, ama genellikle evde kullanılan bir iğne için böyle kolaylaştırıcı detaylar düşünmeleri, çok hoş.
hesabın var mı? giriş yap