• temel olarak tum bilgi islem kaynaklarini (islemci, depolama, baglanti, yazilimlar vs) belli erisim ucreti odeyerek uzaktan kullanma anlamina gelmektedir. ismindeki cloud yani bulut kelimesinin geleneksel olarak networking'de internet'in bir bulut seklinde temsilinden geldigine inanmaktayim.
    live mesh veya google in pek ragbet gormeyen google docs and bilmemne uygulamalarini sayabiliriz ancak web 4.0 konsepti genelde gercek cloud computing gibi gorulmektedir sahsimca.
  • ayni anda cok sayida musterinin kullanimina sunulan, olceklenebilir bir mimari ile gelistirilmis, internet teknolojileri uzerinden sunulan servisler. (bkz: gartner)
  • microsoft'un internet sağlayıcısı olan her bilgisayardan ağ üzerinde fiziksel bir donanıma gerek duymadan ulaşılması mümkün olacak işletim sistemi şeysi. klavye ve ekran yetecek durumu. http://www.mesh.com/ basitçene bir örnek ama online dosya depolamadan biraz daha kapsamlı bir çalışma olacakmış bu oysa oysa. tey tey.
  • (bkz: hype)
  • bilgisayar teknolojisinin en buyuk trendlerinden biridir.

    cloud computing teknolojisiyle beraber, sirketlerin data storage maaliyetleri oldukca dusecek ve kullanilan yazilimlarin computational gucu de inanilmaz derecede artacaktir.

    en son, microsoft'un windows azureteknolojisiyle kiymetini iyice anladik. microsoft disinda diger oncu sirketler icin (bkz: salesforce), (bkz: google), (bkz: amazon.com)
  • (bkz: icloud)
  • (bkz: web 3.0)
  • çok basit bir mantık üzerine kuruludur. senin kullanıcı olarak bilgisayar kullanırken giriş ve çıkış ekipmanına sahip olman yeterli. giriş için klavye, mouse, gamepad veya başka araçlar olabilir. sonucu alacağın bir çıkış birimi de senin bilgisayarla etkileşimini tamamlar. bu bildiğimiz monitör olur, televizyon olur, başka bir görüntüleme aracı olur farketmez.

    ancak bilginin işlenmesi ve depolanması için yanımızda duran bir donanıma sahip olmamız gerekmez. şu an kasalar (işlemci, anakart, ram, vs..) yanımızda duruyor. buna karşın, giriş ekipmanından verdiğimiz komutu, insanın algılayamayacağı bir gecikme ile; alıp, işleyip, sonucu çıkış birimimize ileten bir sistem olsaydı buna gerek kalmazdı. örneğin bir merkezde duran, hayvani süperbilgisayarlar ve hayvani dijital depolar... böyle bir sistemde kullanıcı başına maliyetin azalacağı kesin.

    tahminim, gecikme makul bir seviyede olduktan sonra üzerinde modem bulunan ekran ve klavye ile, bilgisayar kullanıyor olabiliriz. cloud computing de bu yolda atılmış güzel bir adım.
  • bulutlarda dolaşmak ne kadar risklidir? (bkz: http://www.bilisimhukuk.com/…islem-cloud-computing/)
  • bu teknolojinin en ilginç tarafı aslında hiç de yeni olmamasıdır. insanlar öyle bir pohpohluyorlar ki ben mi yanlış biliyorum diye düşünmeden edemiyorum. zamanında unix diye bir işletim sistemi vardı. bütün bilgiler sunucu bilgisayarlardaydı. kullanıcılar sunucu bilgisayarlara aptal terminal denen aletlerle bağlanırdı. mailleriniz ana bilgisayarlarda, dosyalarınız ana bilgisayarlardaydı. aptal terminaller bir ekran ve klavyeden ibaretti. herkesin bir kullanıcı kodu ve şifresi vardı.
    sonra kişisel bilgisayar teknolojisi (!) çıktı. tamamen kişiselleştirilebilir ve tamamen bağımsız bu bilgisayarlarla yapacaklarınızın sınırı yoktu. oyunlar, kelime işlem programları, müthiş grafikler neler neler.
    şimdi bu cloud computing'in tanımını bir kere daha okuyalım. sadece ekran ve klavyenizin olması yeterliymiş. 20 yıl öncesinin teknolojisinden (sunucuların daha güçlü, ağ bağlantısının daha hızlı olması dışında) farkını bilen biri bana anlatabilir mi acep?
    cloud computing denen şey 15-20 yıl öncesinin teknolojisidir. bu teknolojinin bilgisayarları (netbooklar) geçmişin aptal terminalleridir. iyidir güzeldir ama kesinlikle yeni değildir.
hesabın var mı? giriş yap