• cold reading, bir aktorun hakkinda pek bir fikir sahibi olmadigi bir senaryoyu aldigi gibi sayfa sayfa canlandirmasi islemine denir. soylence o dur ki, iyi aktorlerin cold reading i super olur, mukemmel aktorlerin ki ise bir boka benzemezmis. sebep: iyi aktorler ortalama bir olun gerektirdiklerini metin uzerinden hemen kavrayabilir iken, mukemmel aktorler "ortalama" mannerismlere, hal ve tavirlara prim vermez, cold readingden sonra mevcut kumastan orjinal bir kaftan yaratmaya calisirlar imis.

    tabi ogrenci filmleri seviyesinde bunlar isin biraz palavrasi, cold reading en basit anlamda artikulasyon guclugu ceken, akraba gazi ile "senden aktor olur" adamciklarini ayristirmakta en etkili yontemdir.
  • cold reading, hakkında hiçbir şey bilmediğiniz, üstüne üstlük falcılık ve astroloji gibi paranormal uğraşlara pek prim vermeyen, gönülsüz ve şüpheci bir yabancıyı, onun hakkında çok şey bildiğinize, onu "okuyabildiğinize" inandırma sanatıdır. falcıların cold reading sırasında yararlandıkları tekniklerin başında barnum etkisi gelir, fakat falcının cold reading yapıyor olması kendi paranormal güçlerine inanmadığı anlamına gelmez; gayet samimi bir şekilde insanların ruhlarını okuyabildiklerine, geçmişi ve geleceği görebildiklerine inanan falcılar, medyumlar, şamanist büyücüler vardır elbet. hatta, inanması güç ama, cold reading konusundaki seminal makaleyi, alanın başyapıtını ("cold readıng: how to convince strangers you know all about them") yazmış olan ray hyman isimli university of oregon profesörü bile - falına baktığın insanlardan aldığı olumlu geri bildirimler sebebiyle - hayatının büyük bir kısmında el falı bakabildiğine, bu konuda sihirli bir yeteneği olduğuna inanmış ve de uzun süre profesörlüğün yanısıra ek iş olarak falcılık yapmiş; bu yanılgısından da ancak bir arkadaşının tavsiyesi üzerine falına baktığı müşterilerine ellerinde "okuduğunun" tam tersini söylemeye başlayınca, ve de müşterilerinin aynı derecede memnun olduğunu, kendisine aynı şıklıkta "evet, evet, çok doğru bildiniz" dediklerini görünce kurtulabilmiş. konunun ehli sayılan profesörün bile falcılıktaki, cold readingdeki başarısının yaptığı yorumların doğruluğuyla hiçbir ilişkisi olmadığını anlaması için böylesine acı bir deneyim geçirmesi gerekmiş. demek ki barnum beyanatları sadece dinleyiciyi değil, söyleyeni de yanıltabiliyor bazen.

    "hayatta en hakiki murşit ilimdir fendir." - m.k. atatürk
  • derren brown abinin bu konuyla ilgili güzel gösterileri vardır. odada bulunan 5 deneğe birer zarf verilir ve içine doğum tarihlerini yazıp ellerinin resmini çizdikleri bir kağıtla birlikte kişisel bir eşyalarını koymaları istenir. bu arada zarfların üzerinde birer rakam vardır ve derren brown hangi zarfın kime ait olduğunu bilmemektedir. zarfları topladıktan bir süre sonra darren brown her zarfın içinde kişisel tahlillerini yazmış şekilde getirir ve herkesin kendisine ait olan tahlili diğerlerine göstermeden okulamasını ister. kişiler tahlillerin gayet kişisel (genel bilgiler değil kişisel bilgilerden oluşan örneğin "gençken roman yazmıştın ama asla bitiremedin" gibi) ve %80-90 oranında doğru olduğunu belirtirler. daha sonra derren brown tahlillerin el değiştirmesini ister ve durum anlaşılır ki tüm tahlillerde aynı şeyler yazmaktadır.
  • ian rowlingin me$ur kitabi "the full facts of cold reading"de uzun uzadiya anlatilan beceridir.
  • astrolojide işe yaramayan bir yöntemdir... çünkü herhangi bir burçta doğan bir insana, o burcun komşu burçlarına ait ya da karşıt burcuna ait bir yorumu okuduğunuzda, kesinlikle kabul etmiyor... diğer herhangi bir burca ait yorumu okuduğunuzda da bu reddetme oranı ortalama % 85 oluyor. bugün farmakolojide yeni bir ilaç geliştirdiğinizde %15 bile büyük bir etki sayılmakta...
  • (bkz: the mentalist)
  • yaptım bunu zamanında, ekmeğini de yedim:

    (bkz: psikolog gibi sorular sorarak fal bakan falcı/@atesikus)

    acı gerçeği de söyleyeyim, o hayranı olduğunuz kendine falcı diyen şarlatanlar da bunu yapıyor.
  • hep astroloji/falcılık ile bağdaştırılan ama satış danışmanlığı yaparken de işme oldukça yaramış olan yöntem.

    herşeyden önce iyi bir gözlem gücü ve hitabet kabiliyeti gerektirir. karşınızdakinin ağzından aldığınız lafları evirip çevirip kendi bilgileninizmiş gibi geri satar ve buna şaşırmalarıı gördükçe gülmemek için kendinizi zor tutarsınız. bir çeşit manipüle yöntemi aslında asla etik değil orası kesin.
  • zihin okuma yontemlerinden biri olan * -soguk okuma olarak da bilinir- kisiye genel gecer bilgileri cok ozele inmeden genel hatlari ile vermektir. genellikle falcilar ve medyumlar tarafindan bilincli veya bilincsiz bir sekilde kullanilir. dunyaca unlu karakter sherlock holmes da bu yontemleri kullanir. dunya uzerinde ki bir cok insanda bulunabilecek siradan ozellikleri 1 kisiye indirgeyerek karsi tarafa satmaktir.
    ornegin;
    “insanlarin sizin sevip sevmemesini onemsemiyor gibi gorunuyorsunuz ama sevilmeye ihtiyac duyuyorsunuz. cok disiplinli ve programli olsaniz da zaman zaman hic bir is yapmak istemiyor ve hayattan kopmak istiyorsunuz. ozgurlugunuzun elinizden alinmasini sevmiyor size neyin nasil yapilacaginin soylenmesinden de hic hoslanmiyorsunuz.”

    okuyunca bir cogunuz hmm evet dersiniz cunku bunlar her insanda gorulebilecek genel gecer dogrulardir. ancak bu genellikle sicak okuma ile beraber yapilirsa sizde soru isareti olusturmadan “herseyi bildi inanamiyorum” tepkisine sebep olur.

    sicak okuma da ise kisiyle ilgili gozlemlenebilir durumlari karsi tarafa caktirmadan satmaktir. buna da soyle bir ornek verelim;
    birinin dogum tarihini onceden biliyordunuz ve o bunu bilmiyor sohbet esnasinda sen kesin x burcusun demeniz ya da surekli cola zero ictigini gordugunuz birine formuna dikkat ediyosun demeniz sicak okumadir.

    birde *var oda ilik okumadir tum bunlarla beraber kisi ile ilgili cikarim yapmaktir.
    ornegin bmw kullanan birine hiz ve performansi sevdigini soylemeniz gibi.
hesabın var mı? giriş yap