consultant

• ingilizcede danisman.
• "biz bu konuyu inceleyelim, size geri döneriz" cümlesini en sık kullanan çalışan grubu.
• dilbert in en cok dalga gectigi mesleklerden biri.
  iceriden biri olarak pek de haksiz degil diyorum.
• ing. müşavir
• türkçede işsiz.
• (bkz: konsültan)
  (bkz: konsültan hekim)
• fikir saticisi.
  
  bu isi uzun sure yapip, yeterince fikir sattiktan sonra ise deneyim saticisina evrilir.
  
  iyi meslektir esasinda.
  
  veriye dayali iskembeden ahkam keser; uygulama ile isi olmaz.
  
  "bu boyle olmali, cunku soyle soyledir" der.
  
  ama bunun "boyle yapilmasi" adina kilini kipirdatmaz.
  
  verdigi fikir uygulamaya gecerken musterinin elinde patlarsa, bahanesi de hazirdir: uygulamada problem var.
  
  sonra uygulamanin nasil yapilmasi gerektigine dair bir fikir daha satar musteriye.
  
  sil bastan. cark doner.
  
  iyi meslektir, iyi.
• patrick jane'in cbi'daki görevi.
  (bkz: the mentalist)
• yazılım piyasasında developer ve consultant farkı konusunda kafa karışıklığı olabiliyor.
  
  consultant, belirleyendir. işin ihtiyaçlarına bakar ve bunu çözmek için en iyi yazılım çözümünün ne olabileceğini düşünür.
  
  developer, uyguluyandır. belirlenmiş işi hayata geçiren kişidir. yazılımın ne yapması gerektiği hazır olarak eline gelir. o da bu gereklilikleri gerçek yazılıma dönüştürür.
  
  yaygın olan uygulama consultant'ların satışçı modunda olması ve bir satır bile kod yazmamalarıdır. müşterinin ihtiyaçlarını belirledikten sonra işi development takımına teslim ederler.
  
  işe bağlı olarak consultant ve developer'ın birleştiği durumlar da vardır. yani müşteriye gidip potansiyel yazılımı belirleyip bunu hayata bizzat geçiren ya da geçirecek developer'lara liderlik eden aynı kişi olabilir. genelde az kişinin elinden gelen nadir ve pahalı işlerde çalışma sistemi budur.
• kariyer hedefi olarak ilerledigim unvan. kafamda deli sorular var, tecrubesi olanlar yesillendirse cok sevinirim