• (bkz: plandemi)
  • 2020 yılında dekan hocamızla en kötü ihtimal haziranda biterse sınavları o zaman yaparız demiştik yakında 2021 haziran olucak hala düzgün okula gidemedik , bu pandemi de tek üzüldüğüm şey okula gidememek ve klinik eğitimi yeterince alamamak
  • burdan gelecekteki çocuğuma yazıyorum.

    evlat benim gençliğim dünya tarihinde ki nadir ve zamane bir savaşa tanıklık ediyor bak;

    aralık 2019 idi, çin'in wuhan kentinde ismine covid-19 dedikleri bir hastalık ortaya çıktı. ilk başta dünyada ki kimse bu hastalığın tüm dünyayı etkileyecek bir pandemi olacağını asla düşünmüyordu. aradan sadece üç ay geçti ve tüm dünyayı etkisi altına aldı, türkiye'de ise ilk vaka 13 mart 2020'de görüldü. bütün ülkeler sokağa çıkma yasaklarına, tüm kurum ve kuruluşları kapatma yoluna gitmekten başka çare bulamıyordu, solunum yolu ile geçtiği için herkes maske takmak zorunda kalmıştı. hastaneler hariç her yerin kapalı olduğu, amerikan korku filmleri havasında idi tüm sokaklar.
    bütün bunlar olurken evlat; baban ise atanamadığı için psikolojisi birazcık bozuk halde yaşamına devam eden 22'lik bir delikanlıydı. :d pandemi olayı aklının ucundan dahi geçmediği için puanı yüksek olduğu halde, ne olur ne olmaz diye sekiz ay sonra ki sınavına çalışan bir adamdı senin baban. :) sonra ileride ben sınava çalış deyince sakın ha bana 'sanki sen zamanında çok mu çalıştın?' deme diye belirtiyorum.
    birgün haberlerde bir altyazı geçti: 'sağlık bakanlığı bir hafta içerisinde acil olarak 30.000 sağlık çalışanı ataması yapacak.' diye. herkesin günlerini karartan covid bana bir ışık, hayata dair bir umut olmuştu. sevinçle bir an önce atanmayı iple çektim. günler çabucak geçti ve kendi memleketime atandım. ilk başta çevremde ki herkes sırf hastanede çalışıyorum diye beni yürüyen covid zannediyor, kimse benimle yakın mesafede konuşmak istemiyor, günde yüz kez ellerimizi yıkadığımiz ve buraya yazamadigim birçok olumsuz olayın yaşandığı berbat bir zaman düşün.
    tabi senin baban bunlardan yılar mı? asla. :d
    velhasıl bizim hastaneyi acil servis ve covid poliklinik olarak ikiye bölüp bizi pandemi hastanesi yaptılar. ilk başta herkes tedirgin, kimse covidde çalışmak istemiyor tabi. gönüllü olanlar ile başladı ve beni yeni olduğum için önce acile verdiler. orada üç ay çalıştım ve covid-19 polikliniğe geçiş yaptım. insanların televizyonda bile görmeye korktuğu, temas edenleri bile aylarca görmek istemediği covid hastaları için bire bir tedavi yapan kişi olmuştum. ilk başta biraz tedirginlik olsa da(büyük büyük dedene, nenene, babaannene, anneannene yaşlı olduğu için hastalık götürmek asla istemezdim.) zamanla alıştım ve günde yüzlerce covid hastasına bakan bir pandemi öncüsü oldum. bir yandan bu tedirginlik olsa da, insanların allah razı olsun demesi bile yeterli motivasyonu sağlamaya yetiyordu. çevremdeki herkes bu konuda bana sorular soruyor, dünyanın gidişatını bütün insanlık olarak kara kara düşünüyor ama bulamıyorduk. yetkili kişiler tek çözümün aşıdan geçtiğini fakat bir aşı için en az üç yıl olması gerektiğini söylüyorlardı. insanlık olarak bu süreci düşününce kafayı yeme derecesine geliyor, üstüne her gün binlerce insan bu hastalıktan dolayı ölünce iyice kötü oluyordu. öyle bir süreç düşün ki; bir yakının covid nedeni ile hayatını kaybediyor, sana cenazesi asla gösterilmiyor, belediye tarafından beyaz beyaz poşetler ile gömülüyor. üstüne hiçbir akraban sana başın sağolsun diye ziyarete dahi gelemiyor... böyle bir tarihî süreç, böyle bir dönem ve ne zaman biteceği hiç belli olmayan bir hastalık.

    dedim ya sana tarihi süreç diye; bilmiyorum bilir misin ben tarihi çok ama çok severim. okumasını, tarihi yerleri gezmesini, tarihi filmleri izlemeyi, tarihi belgesel izlemeyi, yaşlı insanlar ile konuşmayı, tarih bilenler ile saatlerce sohbetler etmeyi vs vs vs ... tüm bunların üstüne tarihin belki de en büyük pandemisi olan covid-19'u en ön safta savaşarak, her şeyi ile bilerek, an ve an aklıma kazıyarak yaşamak bam başka bir deneyim oluyor benim için. ileride bunları size tabi ki üstüne birkaç "ziya tarzı" ile abarta abarta anlatacağım, şimdiden hazır olun. :))

    vee bugün evlat; 19 ağustos 2021. şuan covid poliklinikte, üstümde her yerimi kaplayan mavi bir önlük, kafamda kocaman motorsiklet kaskı tarzında bir siperlik, altında n95 maskesi, çift kat eldivenler ile çalışıyorum. covid şüpheli insanlardan pcr denilen testi ben alıyorum. insanların maske ile yaklaşmaya korktuğu hastalardan ben ağzını açtırıp boğaz ve burnundan örnekler alıyorum. bugün ise rekor seviyede bir test aldım ve 10 saatte tam 380 hastadan pcr testi aldım evlat. çok yoruldum, yemek molası verdim, elimde çayım. bu molayı boş boş geçirmemek için sana yazmak aklıma geldi. ileride burayı okuyup bana tepkini o kadar çok merak ediyorum ki.. <3

    bu yorucu günleri nasıl geçiriyorsun dersen; ufak tefek şeyleri kendime motivasyon aracı olarak görmeye çalışıyorum.

    sana tarihin en büyük pandemilerinden belki de en büyük pandemisinin göbeğinden yazıyorum bunları evlat. ileride yan yana oturup okuruz inşallah. yanımızda muhtemelen annende olur ama sen beni daha çok seviyorsun, şimdiden duyar gibiyim bunu dediğini. :d annen kim diye soramazsin, bunu okurken biliyor olacaksın ama sana, kendime ve kardeşlerine en uygun insan olması için gerekli müzakereleri ara ara bütün titizlikle gerçekleştiriyorum, bundan emin olabilirsin. :d şimdi tam burayı okurken evde annen ile kavga çıkacak biliyorum; " kim bu kadınlar hiiii, benden başkaları ile görüştün demek, onlar benden daha iyi miydi söylesene, benim neden bundan haberim yok, çocuğun yanında açtırma ağzımı... " tarzı konuşup duruyor annen demi? :d boşver evlat, kadınlar böyledir. :))

    sana burdan hayata dair birkaç tavsiye ile bitireyim yazımı;

    - ne olursa olsun hep dürüst olmaya çalış,
    - neyi kaybedersen kaybet hep 'kendi aklın ile kendi doğrularını' bul ve onları uygula,
    - her zaman ama her zaman güçlü ol, güçlü hissetmediğin anlar elbette olacak ama en azından o zamanlarda da güçlü görün!
    - her zaman kendi emeğin, çabaların ile bir yerlere gelmeye çalış. başkasının hakkını yiyerek, kolay sekilde elde edilen bütün başarılar bir gün batmaya mahkûmdur.
    - empati kurmayı bil, yaşama amacını ve gayeni asla unutma.
    - olaylara ve insanlara daha net ve akıllı bir pencereden bakacak psikolojik gücün ve azmin hep olsun.
    - içindeki insansı hislerini asla kaybetme.
    - sevgini de, üzüntünü de, mutluluğunu da, acını da bütün insansı duygularını yaşamasını bil. bunları kendine olan saygın için yap, başkaları için değil.
    - karakterini belirle, kendine ait çizgilerin olsun, bunları ne pahasına olursa olsun savun. bazen kaybettirir, bazen kazandırır ama insanların sana olan saygısı ve ciddiyeti her zaman olur böylece.
    - sevginin arkasına sığınıp aciz gibi de görünme, sevginin arkasına sığınıp acımasız da olma.
    - en önemlisi evlat; insan ol, kendine yakışanı yap. gece yastığa başını koyunca ömür boyu huzurlu hisset.

    inşallah gün gelir ve bunları güle oynaya okuruz. sana bu günden bir söz veriyorum, bunları beraber okuma fırsatımız olursa o an istediğin tek bir şeyi, ne olursa olsun yapacağım. sana erkek sözü. :)

    seni çok seviyorum...
  • mart 2020'de ilan edilen covid-19 pandemisi, dünyayı değiştirdi. geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmayla, pandeminin bilim insanlarının kariyerlerini ve kariyer planlarını da nasıl değiştirdiği, pandemiyle bilimin ve bilim insanlarının neler kazanıp neler kaybettiği biraz daha net olarak ortaya kondu. söz konusu araştırmayı, araştırmaya ve beraberindeki ankete yorum bırakan dünya çapındaki bilim insanlarının kendi sözleri ile buraya taşıyıp değerlendirmek istedim.

    - "on sekiz ay önce size masamdan uzun süre çalışamayacağımı söylerdim. şimdi merak ediyorum, haftada bir gün ofise gitmek gerekli mi diye? çin ve polonya'daki meslektaşlarımla neredeyse her sabah iki saatlik bir zoom toplantım var. bütün işim artık ofisimi görmeden geçiyor.(çelik endüstrisinde çalışan belçika'dan bir bilim adamı)

    - "bilim daha çok manşet olan konulara odaklanacak!" (fizikte doktora sonrası aşamasında olan polonya'lı bilim insanı)

    - "uzaktan seminerlerin kalıcı olmasını umuyorum. masamdan ayrılmadan her zamankinden daha fazla ve daha çeşitli seminerlere katıldım." (abd'den biyotıp üzerine çalışan bilim insanı)

    - "brezilya'da laboratuvar ve araştırma malzemelerinin maliyeti fırladı. daha ucuz metodolojiler kullanarak deneylerin nasıl gerçekleştirileceğini yeniden düşünmemiz gerekecek. az sayıda olumlu yönlerden biri, ekip üyelerinin daha az bencil olmaları ve meslektaşlarına yardım etmeleri oldu. ( brezilya'dab biyotıp üzerine çalışan bilim insanı)

    -"özellikle eğitim düzeyimiz düşünüldüğünde zaten çok çalışan ve düşük ücretli bir sektörüz. covid çocuk bakımı yüklerini artırdı ve bazı saha ve laboratuvar çalışmalarını duraklattı. kariyerlerimiz hızlı ilerliyor ve korkarım covid bazı kadın bilim insanlarının ve yeterince temsil edilmeyen grupların saha dışına itilmesine neden olabilir." (jeoloji ve çevre bilimlerinde doktora sonrası, amerika birleşik devletleri.)

    - "kariyerimizin bu çok önemli aşamasında evrakları çıkaramayan veya hibe başvuruları için veri oluşturamayan erken kariyer araştırmacıları üzerindeki büyük olumsuz etki konusunda çok endişeliyim." (amerika birleşik devletleri'nde biyotıp alanında yardımcı doçent.)

    - "umarım yanılıyorumdur, ancak kadrolu bir pozisyonun ilk birkaç yılındaki bizler için derinden endişeleniyorum. pandeminin bizler üzerindeki muazzam etkisi konusunda yorumculardan veya birçok kıdemli meslektaşımdan pek bir anlayış görmedim. birçoğumuzun nihayetinde bilimden ayrılabileceğinden veya zorla bırakılacağından endişeleniyorum." (kimyada yardımcı doçent, amerika birleşik devletleri.)

    - "belki de çevrimiçi uluslararası işbirliklerine yatırım yapmak iyi bir şey olacaktır. ancak artık günün ve gecenin her saatinde toplantı ve seminerlere katılıyorum, bu yüzden akademideki iş-yaşam dengesi eksikliğini gidermek için hiçbir şey yapamıyorum." (jeoloji ve çevre bilimleri profesörü, birleşik arap emirlikleri.)

    - "bilimin daha iyiye doğru değişeceğini düşündüm ama artık o kadar iyimser değilim; her zaman olduğu gibi yine aynı ve ucuz küçük tutumları görüyorum. (sağlık sektöründe teknisyen, arjantin.)

    - "umarım insanlar, yirmi birinci yüzyıldaki biyomedikal araştırmaların, dünyayı ve tarihin akışını tamamen değiştiren yirminci yüzyıldaki fizik araştırmalarına benzediğini fark edeceklerdir." (biyomedikal danışman, amerika birleşik devletleri.)

    - "umarım pandemi, insanların küresel sorunların önemini ve zengin ülkelerin daha fakir ülkelerdeki araştırma ve çözümlerin uygulanmasına daha iyi destek vermeleri için mutlak gerekliliğin farkına varmasını sağlar. ayrıca, araştırma kurumlarının kaynakları daha az olan ülkelerden araştırmacıları içermesi ve desteklemesi için daha fazla çaba göstereceklerini umuyorum." ( tarım ve gıda alanında çalışan bilim insanı, birleşik krallık.)

    bu yorumlar nature dergisinin kariyer ve maaş anketine cevap veren kullanıcı yorumlarından derlenmiş.

    italya'da 2020 yılı ağustos ayında kadın bilim insanlarının yaşadıkları pandemi ile beraber ortaya çıkan sorunların irdelendiği diğer bir ankette ise şu sonuçlar çıkmış:

    -göreceli olarak az sayıda katılımcı covıd-19 olduğunu bildirmiş olsa da, genel olarak, ankete katılanların %12'si covıd-19 nedeniyle bir iş teklifini kaybettiklerini ve %43'ü pandeminin kariyer beklentilerini olumsuz etkilediğini söylemiş. ankete katılanların çoğunluğu (%57) veri toplama yeteneklerini bozduğunu ifade etmiş. benzer oranlar, bunun şirket içi meslektaşlarla işbirliğini (%56) ve laboratuvar tabanlı deneyler yapma becerisini (%55) oranında bozduğunu dile getirmiş.

    dallas'taki texas üniversitesi güneybatı tıp merkezi'nde bir immünolog olan tiffany reese isimli bilim insanı ise verdiği röportajda, hibelerin ve yatırımların pandemi ile sadece belli başlı bilim dallarına kaydığını ve birçok bilimdalında araştırma-geliştirmenin zarar gördüğünü ifade etmiş. "bu kadar çok üretkenlik kaybı gerçekten zor olacak" diyor.

    makalenin genelinde genç araştırmacıların içinde bulunduğu zor duruma da değinilmiş. tüm doktora sonrası araştırmacıların %65'i dahil olmak üzere, kariyerinin başındaki araştırmacıların yarısından fazlası (%53), pandeminin umutlarını engellediğini söylemiş.

    ekoloji, evrim (%51) ve fizik (%49) alanlarındaki araştırmacılar özellikle çok etkilenmiş. bunun nedeni belki de ekoloji ve evrimin büyük ölçüde saha çalışmasına dayanan bir disiplin olması ve benzer şekilde fiziğin de genellikle karantinalar sırasında yapılması zor olabilecek laboratuvar temelli deneyler gerektirmesi olarak görülmüş.

    coğrafya itibariyle abd'li bilim insanlarının %38'i, çin'li bilim insanlarının %41'i ve birleşik krallık'da bulunan bilim insanlarının ise %43'ü bilimsel araştırma ve faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini, ödenek, maaş ve pratik konusunda zorlandıklarını belirtmiş. buna nazaran bu oran brezilya'da %72, hindistan'da %61 olmuş.

    çin'deki bir üniversitede çevre kimyacısı olan zimbabwe'li bir bilim insanı oandeminin rutin araştırmaları durdurduğunu ve kariyerinin risk altında olduğunu söylemiş. normalde çin sınırları içindeki rutin araştırmalar için laboratuvar kiralarken, pandemi ile bu yerlerin kapanması dolayısıyla araştırma yaoamaz olmuş. seyahat kısıtlamarı da memleketi zimbabwe'ye gidip network oluşturmasını ve karoyer gelişimi için çok önemli olan konferanslara katılmasını engellemiş.

    benzer şekilde, pandemi, jucelaine haas isimli araştırmacının brezilya, paraná'daki federal teknoloji üniversitesi'ndeki bitki bilimi araştırmasını frenlemiş. bitkilerle ilgili araştırma yaparken, "lisansüstü öğrenciler ve diğerleri karantinalar yüzünden evde kalmak zorunda kaldıklarında, bu bitkiler sulanmadı ve araştırma ilerleyemedi" diyor.

    geniş kapsamlı pandemi etkilerinden bir tanesi de temel laboratuvar malzemelerinin tedarik zincirlerinin bozulmuş olması. araştırmacılar "malzeme elde etmek dünyanın en zor işi haline geldi" diye yakınıyor. bilimsel araştırmalar için kullanılacak sarf malzemelerine ulaşılamayınca araşrırmalar ilerleyemiyor, arastırmalar ilerlemeyince de kariyer planları da ilerleyemiyor. diğer ülkelerde %70'e varan sarf malzemesi tedariği sorunu varken bu sorundan en az etkilenen ülke %24 ile çin olmuş.

    kimileri için ise pandeminin ardından geleb araştırma seli yeni yeni fırsatlar sağlamış. araştırmaları herhangi bir şekilde covid-19 ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili bilim dallarındaki kimselerin hızla yükselmelerini sağlamış.

    öte yandan çok sayıda bilim insanı (özellikle kadın bilim insanları) kısıtlı şartlarda araştırmalarına ve kariyerlerine devam etmek ile kapanan okullar-ana okulları sebebiyle çocuklarına bakmak arasındaki zor çizgide gidip gelmişler. boşanmak zorunda kalan ya da işlerinden ayrılmak zorunda kalan çok sayıda bilim insanı mevcut.bunun bir anlamı daha var. pandemisiz bir hayatta kadınlar için zaten zor olan birçok şey pandemi ile içinden çıkılmaz hale gelmiş oldu.

    araştırma erkek bilim insanlarının %34'ünün, kadın bilim insanlarının ise %40'ının kariyerlerinin pandemi ile birlikte olumsuz etkilendiğini ortaya koymuş.

    sonuç olarak, pek çok bilim insanı, pandeminin gelecek yıllarda kariyerlerini ve yaşamlarını değiştireceğini tahmin etmiş. ankete katılanların üçte biri pandeminin artan bilimsel araştırmalara yol açacağını öngörmüş. neredeyse dörtte biri beklenendeb daha fazla sanal konferans ve %14'ü daha fazla çevrimiçi işbirliği öngörmüş. yani daha fazla zoom toplantısı. bununla birlikte, yaklaşık üçte biri bilimin daha iyi veya daha kötü için hiçbir şekilde değişmeyeceğini öngörmüş.

    en karanlık yorumu da sona bırakalım. biyomedikal alanında çalışan bir ingiliz bilim insanı, “her şey çok yakında statükoya dönecek” diye yazmış. o statüko şimdilerde iliklerimize kadar bilim dışındaki her alanda da hissediliyor zaten.

    statükosuz, pandemisiz, güzel günler dilerim.
  • hastaneler taşıyor vakalar patlıyor (!)
    https://www.youtube.com/watch?v=1xm7hczedlm
  • çok büyük olasılıkla bir "kurgu", insanların ve kaynakların kontrolü için...
  • dalga geçilen loppo dayı'nın gerçek büyük resmi gören kişi olduğu pandemi.
hesabın var mı? giriş yap