crave ^*

• nunonun cooook guzel bi parcasi..
  
  got the right house
  but the wrong address
  i should have my head examined
  i finally found the difference between
  a kiss and germ warfare
  i siphoned gasoline
  (chorus)
  your eyes, your ears, your mouth, your nose
  your arms, your legs, your heart, your soul
  touch me, touch me, touch me, touch me
  my body craves your touch
  a snapshot of you
  tucked in my shoe
  so close and yet so far from you
  i'm sitting at the back of the bus
  i picture you driving
  your rearview mirror eyes
  (repeat chorus)
  (break)
  i crave you
  i crave you
  a prisoner
  i'm the warden too
  nothin' worse than self made misery
  if moses truly parted the sea
  then can i quit smoking
  my miracles run weak, yes they do
  (repeat chorus twice)
• türkçe meali çılgınca arzulamak.
• (bkz: crave calvin klein)
• bir sarah kane oyunu..
  ordan bir bölüm:
  " - ve saklambaç oynamak istiyorum ve sana elbiselerimi vermek ve sana ayakkabılarına bayıldığımı söylemek ve sen banyo yaparken merdivenlerde oturmak ve ensene masaj yapmak ve ayaklarını öpmek ve elini tutmak ve yemeğe çıkmak ve benim yemeğimi yediğinde umursamamak ve seninle rudy’nin yerinde buluşmak ve günü konuşmak ve mektuplarını daktilo etmek ve kutularını taşımak ve şüpheciliğine gülmek ve sana dinlemeyecegin kasetler vermek ve seninle harika filmler seyretmek ve berbat filmler seyretmek ve radyoyu kötülemek ve uyurken senin fotograflarını çekmek ve sana kahve ve simit ve kek getirmek için kalkmak ve florent’a gitmek ve geceyarısı kahve içmek ve sigaralarımdan otlanmana izin vermek ve tek bir kibrit bile bulamamanı izlemek ve sana bir gece önce seyrettiğim televizyon programını anlatmak ve seni göz klinigine götürmek ve esprilerine gülmemek ve sabahları seni arzulamama rağmen bir süre daha uyumana izin vermek ve sırtını öpmek ve tenini okşamak ve sana senin saçlarını ne kadar çok sevdigimi söylemek, senin gözlerini, senin dudaklarını, senin boynunu, senin göğüslerini, senin poponu, senin
  
  ve komşuların eve dönene kadar sigara içerek merdivenlerde oturmak ve sen eve dönene kadar sigara içerek merdivenlerde oturmak ve geç kaldığında üzülmek ve erken geldiginde sevinmek ve sana ayçiçekleri vermek ve senin partine gitmek ve ümidimi yitirinceye kadar dansetmek ve hata yaptığım için üzülmek ve sen affettiginde sevinmek ve senin fotoğraflarına bakmak ve seni hep tanımış olmayı istemek ve kulağımda senin sesini duymak ve tenini tenimde hissetmek ve kızdığında korkuya kapılmak ve bir gözünün kırmızı ve diğerinin mavi ve saçlarının sola taranmış ve yüzünün doğulu gibi olduğunu görmek ve sana muhteşem olduğunu söylemek ve korktuğunda sana sarılmak ve acı duyduğunda seni tutmak ve kokunu aldığımda seni istemek ve sana dokunduğumda seni kızdırmak ve yanındayken sessizce ağlamak ve yanında değilken sessizce ağlamak ve göğsüne salyamı taşırmak ve geceleyin seni boğmak ve örtüyü çektiğinde üşümek ve çekmediğinde terlemek ve gülümsediğinde erimek ve güldüğünde çözülmek ve seni reddetmediğimde niçin seni reddetigimi düşündüğünü anlamamak ve nasıl olup da seni reddedeceğimi düşünebildiğine şaşırmak ve kim olduğuna şaşırmak ama seni olduğun gibi kabul etmek ve sana sihirli orman agaç meleği oğlanın seni sevdigi için okyanusu uçarak nasıl aşığını anlatmak ve senin için şiirler yazmak ve bana neden inanmadığına şaşırmak ve sözcüklerle dile gelemeyecek kadar derin bir duyguya sahip olmak ve sana benden daha fazla ilgi gösterecegin için kıskanacağım yavru bir kedi almak ve gitmen gerektiginde seni yatakta tutmak ve sonunda gittiginde bebek gibi ağlamak ve ağızlıklardan kurtulmak ve sana istemediğin hediyeler vermek ve onları tekrar geri almak ve senden benimle evlenmeni istemek ve tekrar hayır dediğinde her zaman ciddi olmama rağmen sana ilk soruşumdan itibaren her defasında ciddi olmadığıma inandığın için sormaya devam etmek ve sensiz bomboş olduğunu düşünerek şehri katetmek ve sen ne istersen onu istemek ve kendimi kaybettigimi ama seninle şimdi güvende olduğumu düşünmek ve sana en kötü yanlarımı anlatmak ve sana daha azını hakettmediğin için kendimden en iyisini vermeye çalışmak ve tam tersini tercih etsemde sorularını yanıtlamak ve gerçekten istemesemde sana gerçekleri anlatmak ve öyle tercih ettigini bildiğim için dürüst olmaya çalışmak ve herşeyin bittigini ancak beni hayatından çıkarmadan önce bir on dakika daha için ısrar etmeyi düşümek ve kim olduğumu unutmak ve seni tanımayı öğrenmek harika olduğu için sana daha fazla yakınlaşmaya çalışmak ve bu çabanın hakkını vermek ve seninle kötü bir almanca konuşmak ve daha kötü bir ibranice konuşmak ve seninle sabahın üçünde sevişmek ve bir şekilde bir şekilde bir şekilde senin için duyduğum baskın olan ölmeyen üstün gelen koşulsuz herşeyi içeren gönül zenginleştiren ilham veren devam eden asla sona ermeyen aşkın bir kısmını sana iletmek. "
• kış kokusu
• (bkz: only love can save me and love has destroyed me)
• " - bana hayır deme bana hayır diyemezsin çünkü aşkı yeniden bulmak öylesine bir huzur ki ve yatakta yatmak ve kucaklanmak ve dokunulmak ve öpülmek ve hayran olunmak ve sesimi duyduğunda ve gülüşümü gördüğünde ve nefesimi boynunda hissettiğinde kalbin çarpacak ve seni görmek istediğimde kalbin hızla atacak ve ilk günden itibaren sana yalan söyleyeceğim ve seni kullanacağım ve ağzına sıçacağım ve sen önce benimkini kırdığın için kalbini kıracağım ve ağırlık dayanılmaz olana ve hayatın bana ait olana dek beni hergün biraz daha fazla seveceksin ve yalnız öleceksin çünkü istediğimi aldıktan sonra çekip gideceğim ve kendimi borçlu hissetmeyeceğim hep orada, her zaman oradaydı ve hayatı inkar edemezsin hissettiğin boktan hayatı siktir et bu hayatı siktir et bu hayatı seni kaybettim artık "
• "ve beni sevmiş olduğu zamanların, ona işkence yapmadan önce, içimde onun için yer olmadan önce, birbirimizi yanlış anlamamızdan önce, aslında onu gülümseyen ve güneş dolu gözleriyle gördüğüm ilk anın anısıyla titriyorum, hıçkırarak ağlıyorum, ve o zamandan beri acısını çektigim o anın sızısıyla inliyorum."
• the butterfly effect in begins here albumunun 5. parcasi
  
  when you crave
  hurts like slave
  more the pain
  hold on when it feels like i only want you
  and i'll bleed
  only for you
  when you lie
  damaged
  i crawl like flys
  
  hold on, when it feels like flies, oh, crawling their way through me cause i'm empty, empty like you made me
  when it burns like lies and all i want is you won't i but it hates me, it hates me like you hate me
  
  yeah you do, crave
  love
  me
  always and forever
  it's hard to be strong when i crave you like i do
  
  hold on,when it feels like flies i'm only waiting you want me down but i'm empty, i'm empty like you made me
  when it burns like lies and all i want is you won't i but it hates me, it hates me like you hate me
• "bizim ilişkimiz, herşeyiyle tamamen bilindik ve mide bulandıran bir abeslik."