• hull' ün geliştirmiş olduğu pekiştirme ilkesi.
    hull' e göre pekiştireç ne kadar güçlü, etkili ve ihtiyacı karşılayabilir olursa davranışı ortaya çıkarma gücü o kadar etkili olur.

    örneğin bir köpeğe otur dediğinde oturmasını istiyorsanız ona aferin oğlum demek yerine bir parça et vermek bu davranışı daha kolay yapabilmesine neden olur. hatta 2 parça et daha da kolay olur, 3 parça etle köpeğe takla bile attırabilirsin.(son cümle abartı oldu=))

    bir de bu etkinin öğrenmeye hiçbir etkisi yoktur, sadece davranışın performansını etkiler.
  • uyarıcı - tepki arasındaki doğru orantı. davranışın artış miktarı pekiştirecin miktarına bağlıdır.
  • pekiştirmenin gücü ne kadar fazlaysa tepki o kadar kuvvetli olur prensibine verilen addır. örneğin maçı kazanmasını istediğiniz takıma vaat ettiğiiz prim ne kadar fazla olursa takımın maçı kazanma isteği o kadar artacaktır.
  • tipik 2 al 1 öde kampanyası. ez çektirmedi bana.
  • pekiştirme arttıkça davranışın gösterilme sıklığının artacağını, azaldığında ise davranışın gösterilme sıklığının azalacağını belirten ilişkidir.takdir getirirsen sana bisiklet alırım dendiğinde çocuğun derslerine olan ilgisinin artmasına sonrasında ise hem bisiklet hem de bilgisayar alırım şeklinde değiştirilen pekiştirmeyle çocukta kayışın kopmasına neden olmuşluğu vardır.
  • pekistirmenin gucu ne kadar fazlaysa tepki o kadar kuvvetli olur. ornegin, yaris atina ne kadar buyuk bir pekistirec verilirse ona ulasmak isteyen yaris ati o kadar hizli kosacaktir.
  • (bkz: ne kadar ekmek, o kadar köfte)
  • maaşım artarsa daha verimli çalışırım. tam crispy crespi.
  • pekiştirmenin büyüklüğü veya sayısı arttıkça gösterilen performansın gücü arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu savunan yaklaşımdır.

    clark leonard hull'un geliştirdiği bir pekiştirme ilkesidir.

    örneğin; babası odasını toplaması için ayşe'ye az miktarda harçlık verdiği zaman, ayşe odasını yarım yamalak toplarken babası harçlık miktarını yükselttiğinde ayşe odasını daha güzel toplamaya başlar.

    başka bir örnek verecek olursak:

    altyapıdan a takıma yeni yükselen bir futbolcu iyi performansından ötürü seyirciden alkış alır. bu alkış onu daha iyi oynamaya iter ve sonucunda daha çok alkış ile birlikte tezahürata da layık görülür.
  • 2005 şampiyonlar ligi finalinde attığı golle epey hissettirmişti.
hesabın var mı? giriş yap