• 101 dalmaçyalıda dalmaçyalıların kürkünü isteyen cadı. ayrıca yeni sözlük yazarı, dostların en yakını, yanında rahat hissedilen güvenilir yani azınlıkta kalan insanlardan. kuşak çatışması lafı dillere destandır.
  • (bkz: cruel)
    (bkz: zalim)
  • gözümün çok arayacağı eski sözlük yazarı.
  • yeni bir 6. nesil ve son zamanlarimi en cok gecirdigim hatun-u muhterem. kedi kopek gibiyiz.
  • guzel oldugu kadar kustahtır da kendileri. koctaki son iki yılımı bu kadar dolu ve eglenceli hale getirebilen, gece siz yorunluktan bit'ap düşmüş haldeyken geyik potansiyeli tavana vuran ve kapasa da cenesini uyusak dedirten, hayatı gereginden fazla ciddiye almamam gerektigini gösteren, son zamanlarda daha bi tas olmuş tazecik korpecik mühendis insanı.
  • oyle mukemmel bir ingilizcesi vardir ki, koçbank koc universitesi subesi mudiresi hanim - her ne kadar cruella sıkı bir kocbank sempatizani olmasa sa - kendisinden resmi yazismalari icin yardim ister, dolayisiyla kendisini odasinda ya da ogrenci merkezinde bulamazsaniz, kocbank'taki mudur koltuguna bakmanizda fayda vardir. kocbank'ta bu kadar ust duzey bir insan olmasina ragmen kredi karti basvurulari israrla reddedilir ve hatta kendisine haber bile verilmez
  • tamir edilmiş kolu ve gözüyle okula muhteşem bir dönüş yapmış olan saf ve iyi kalpli cruellacık tam herşeyden kurtuldum derken, nasıl olduysa! ateşle oynarken yüzünü yakmayı başarmış olup gecenin bir yarısı herkesi ayağa kaldırmıştır. artık kendisini bir brezilya dizisindeki isabella adlı karakterle özdeşleştirmiştir, bundan sonra yanmış yüzünü bir maske takarak uzun saçlarıyla saklayacaktır. artık içini kaderin ona attığı kazıklar yüzünden kötülüklerle doldurmuş, intikam peşinde çok çok kötü bir insan olacaktır. nitekim yüzündeki bu tam bir fındık boyutundaki kocaman, büsbüyük, tahammül edilemez yanık onun cruel tarafını harekete geçirmiştir, ismiyle bütünleşmiştir, nıhahaha kahkahalarıyla önüne geçilinemez olmuştur. oh olsundur...
  • baba oğul ve kutsal ruh tarafından çok sevilen ama onlara inanmayan kişi.
  • sene 2003, iki haftalik bir ev-okul kosusturmacasi sonunda nihayet bir yurt odasina kavusan bucushcuk kosa kosa esyalarini evinden getirip odasina yerlesmek istemektedir. kapiyi ilk actiginda yan yatakta oturan kizi gorur. iste cruellayla ilk karsilasmalari o an olur. bu simsiyah sacli, iri gozlu kiz elinde torpusuyle orda oturup oyle saskin saskin bakinmaktadir. esyalarin tumu getirilir, ve nihayet tanisma faslina gecilir. ilk bakista, soguk tavirlariyla klasik tiki imaji cizse de kisa bir sure sonra anlasilacaktir ki bu selvi boylu hanim ender bulunan (ve aslinda gayet grunge takilan) bir dosttur. hakkinizdaki herseyi dinleyecek kadar engin bir sabri, derdinizi kendi derdi sayip care bulmaya calisacak kadar kocaman bir yuregi, ve insani aglamaya itecek kadar hic cekinmeden uzattigi bir omzu vardir bu kisinin. gun gelir ortalikta zip zip ziplayan nese sacan bir insan oluverir, gun gelir gecenin bir yarisi kabus gorup, yorganini kapip gelmis "senle uyuyabilir miyim?" diyen kucuk bir kiz cocugu. zaman olur, suslenir puslenir kendi fotograflarini cekip eglenirler bucushle cruella, zaman olur dertlenirler, birbirlerine sarilip aglarlar. odada bilgisayarin basinda oturup saatlerce ugh oynarlar. o da kesmez bi de dvd cakarlar dominos pizza esliginde*sonra, sonra bi de cin yemegi soylerler, oh mis gibi de kizarmis dondurma yaninda... artik o kadar benzemislerdir ki birbirlerine, biri alisveris yapip geldiginde aldiklarinin aynilarini buluverir buzdolabinda.
    karsi cinsle ayni tecrubeleri paylasirlar, aci da olsa... atlatirlar onlari da.. devam ederler yollarina... bir de super ortak yonleri vardir: ikisi de derslerinden cakip cakip dururlar, aldiklari f lere doymak bilmezler* partilere gidip dansederler, bagira bagira sarki soylerler. taxim'e de giderler ara sira. biri kafayi bulur, digeri onu tasir okula kadar...*

    kisacasi... yillar gecer, insanlar gecer, cruellacik hala bucush un en tatli, en sevdigi dostudur, ve umarim hep oyle kalacaktir...*
hesabın var mı? giriş yap